Yanlış beslenme cildinizde akne problemine yol açabilir!

Dilara Tuygan Yazar: Dilara Tuygan 31 Mart 2022

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Günümüzde sık karşılaşılan problemlerden biri olan akne, sıklıkla ergenlik döneminde başlayarak orta ve ileri yaşlara kadar devam eder. Akne, yağ bezi yapısında olup uzun süreli ve tekrarlayan iltihaplanmalara verilen isimdir. Aknenin oluşum nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte birçok faktörden etkilenerek oluştuğu tahmin edilmektedir. Ciltte çok fazla yağ üretimi, ergenlik dönemi ve polikistik over sendromu gibi hormonların değiştiği durumlar, menstrüasyon dönemi ve bazı ilaçlar akneye sebep olabilmektedir. Genetik faktörler, sigara, stres gibi sebepler de akne ile ilişkilendirilmiştir. Akne aynı zamanda depresyon ile ilişkilidir. Son yıllarda yapılan araştırmalarla birlikte aknenin aynı zamanda beslenme ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Aknenin beslenme ile ilişkisinin temel sebebi ise beslenme içeriğinin derideki yağ bezlerince salgılanan sebum salgısını etkilemesi olarak belirtilmiştir.

Yanlış beslenme cildinizde akne problemine yol açabilir!

Peki, beslenme akneleri nasıl etkiliyor? Tükettiğimiz besin gruplarından bir kısmı vücutta iltihaplanmayı arttırabilir dolayısıyla akne problemlerini de tetikleyebilir veya tükettiğimiz besinlerden dolayı gelişen hormonal değişiklikle akne artışı konusunda etkili olabilir. Örneğin bazı besin grupları kan şekerimizi diğerlerine oranla daha hızlı yükseltir. Kan şekeri hızlı yükseldiğinde kanda artan insülin benzeri büyüme faktörü (IGF-1) yağ bezlerinin daha fazla sebum üretmesine sebep olarak akne problemini arttırabilir. Akne ve beslenme ile ilgili çalışmalar genellikle şiddetli akne üzerinde yapıldığından hafif şiddetli akne problemlerinde etkisi bilinmemektedir. Fakat genel olarak çeşitli sağlıklı ve dengeli beslenerek besinleri takip etmek oldukça önemlidir. Örneğin akne probleminizi arttırdığını düşündüğünüz bir besini bir uzman eşliğinde beslenmenizden elimine edebilirsiniz.

Sağlıklı ve güzel bir cilt için ise birkaç farklı noktaya dikkat edebiliriz. Aşağıdaki maddeleri inceleyebilirsiniz.

Süt ürünleri

Süt ürünleri ile yapılan birçok çalışma akneyi arttırdığına yönelik sonuç vermiştir. Yapılan araştırmalar şiddetli akne üzerinde yapılması göz ardı edilmemelidir. Bitkisel kaynaklı sütler olan yulaf sütü, badem sütü, hindistan cevizi sütü, fındık sütü gibi alternatifler inek sütü yerine kullanılabilir. Yapılan çalışmalarda yağsız süt ürünlerinin tam yağlı ürünlerden fazla arttırdığı görülmüştür.

Süt dışında diğer süt ürünleri ile akne oluşumu arasında kesin bir ilişki olmadığından özellikle fermente olan kefir, yoğurt gibi süt ürünleri beslenmede bulundurulabilir.

Yeşil çay tüketmeyi unutmayın!

Güçlü bir antioksidan olan yeşil çay yapısında enzimler, polifenoller, azotlu bileşikler, karbonhidratlar, vitaminler, organik asitler, mineraller içermektedir. Yeşil çayın ağırlık olarak %20-40’ı polifenollerden oluşur ve bunun da %60-80’i kateşinlerdir. Bu kateşinler sayesinde yeşil çayın antioksidan kapasitesi yüksektir. Yapılan çalışmalarla çayın, antioksidatif, antiinflamatuar, antikarsinojenik, antianjiyojenik,  antiobezite, hipokolesterolemik, antiaterosklerotik, antidiyabetik, antibakteriyal, antiviral, yaşlanmayı geciktirici gibi etkileri olduğu ortaya çıkmıştır.

Yeşil çay içerdiği polifenoller ve özellikle epikateşin sayesinde cilt üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Antimikrobiyal ve antiinflamatuvar etkileri sayesinde akne üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır. Aynı zamanda yeşil çay polifenollerinin derideki sebum üretimini azaltmaktadır. Herhangi bir rahatsızlığınız veya özel durumunuz yoksa beslenmenize günde 1-2 kupa yeşil çay ekleyebilirsiniz.

Düşük glisemik indeksli beslenmeye özen gösterelim!

Yapılan çalışmalar düşük glisemik indeksli beslenmenin akne üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. Peki, glisemik indeks nedir? Kısaca besinlerin kan şekerimizi yükseltme hızına glisemik indeks adı verilmektedir. Yüksek glisemik indeks içeren besinler kan şekerini ani yükseltirken düşük glisemik indeksli besinler kan şekeri üzerinde daha yavaş bir artış sağlar. Yapılan çalışmalar düşük glisemik indeksli beslenmenin akne üzerinde olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. Yüksek glisemik indeksli beslenme ise androjen sentezi artmaktadır. Dolayısıyla akne artışına da sebep olabilir.

Antioksidan tüketmeyi ihmal etmeyelim!

Oksidatif stres ile akne arasında bir ilişki bulunmaktadır. Antioksidan besinler toksik üretiminin artmasını önleyerek vücuttaki inflamasyonu azaltır. Dolayısıyla akne problemlerinde antioksidan alımı çok önemlidir. Böğürtlen, ahududu, portakal, havuç, soğan, sarımsak, domates, brokoli gibi besinler antioksidan besinlerdir. Beslenmemizde sıklıkla yer verebiliriz. Antioksidan minerallerden selenyum alımı da önemlidir. Yapılan çalışmalarda akne ve selenyum arasında ilişki bulunmuştur. Selenyumca zengin olan balık, yumurta, brezilya cevizi, yulaf ezmesi, ıspanak ve mercimek gibi besinleri beslenmemizde bulundurmalıyız.

Antioksidan minerallerden olan çinko ise insan derisinin gelişimi ve işleyişi için gerekli olan bir mineraldir. Cilt sağlığı için de önemli bir mineral olan cilt yağ bezi işlevi, lokal deri hormonu aktivasyonu, yara iyileşmesi, deri inflamasyonu kontrolü ve cilt hücrelerinin yenilenmesi için son derece önemli bir mineraldir. Badem, süt, yumurta ve deniz ürünleri çinko içermektedir.

Kızartılmış ürünlerden uzak durmalısınız

 Elzem yağ asitlerinin yeterince alınamaması ciltte yetersiz sebum üretimine yol açmaktadır. Elzem yağ asitlerinden omega-3’ü bolca içeren balığın haftada 1-2 kez tüketimi önerilmektedir.  Trans yağ ise vücutta inflamasyonu arttıracağından akne problemini tetiklemektedir. Bu noktada ise kızartılmış ürünlerden uzak durmak, kuru yemişleri işlenmemiş olarak tüketmek önemlidir.

Dilara Tuygan

Dilara Tuygan

Dilara Tuygan

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio