Sosyal medyanın beden dayatması yeme bozukluklarına davetiye çıkartıyor

Dilara Tuygan Yazar: Dilara Tuygan 20 Ağustos 2021

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Yemek yaşamın devam etmesi için gerekli bir davranıştır. Bebekler ek besinlere geçtiği altıncı aydan itibaren yiyeceklerle ilişki kurmaya başlarlar ve yeme davranışları gelişmeye başlar. Devam eden çocukluk ve ergenlik döneminde de aile ve çevre etkisi aynı zamanda çocuğun kendi fikirleri ile yeme davranışı gelişmeye devam eder. Zaman zaman çevre etkisi veya genetik faktörler ile farklı yeme davranışları görülebilmektedir. Farklı yeme davranışları bir yeme bozukluğunun habercisi olabilir. Yeme bozuklukları fiziksel sağlığı önemli ölçüde bozan ve tedavi edilmemesi halinde mortalite riski olan rahatsızlıklardır. Yeme bozukluklarının oluşum sebebi tam olarak bilinmemektedir. Bedensel bir rahatsızlık gibi görünse de büyük ölçüde psikiyatrik bozukluklardır. Anormal yeme ve kilo takıntısı ile ilişkilidir. Farklı bir hastalıkla birlikte seyredebilirken psikososyal olarak da gelişebilir. Gıda alımı ve sektöründeki değişikliklerden de etkilenen yeme bozukluklarının görülme sıklığı son yıllarda artmaktadır.

Sosyal medyanın beden dayatması yeme bozukluklarına davetiye çıkartıyor

Yeme bozukluklarının sebebi kişinin sahip olduğu düşük özgüven, toplumsal güzellik baskısı ve ince vücut ideali, genetik faktörler olabilir.  Kadın ve erkeklerde vücut imajına farklı bakış açıları mevcuttur. Kadınlar genellikle ince görünmeyi isterken erkekler daha kaslı bir görüntü ister. Yeme bozukluklarının kadınlarda görünme sıklığı daha yüksek olsa da erkeklerde de sıkça karşımıza çıkmaktadır. Çocukluk ve ergenlik döneminde gelişen yeme bozuklukları malnütrisyon riski taşımaktadır. Dolayısıyla gelişim geriliği görülebilir. İlerleyen süreçte ise yeme bozukluklarıyla kalp hastalıkları, tansiyon problemleri, sindirim sistemi rahatsızlıkları ve diş hastalıkları oluşabilir. Tedavisindeki ekipte genel durumu değerlendirecek bir doktor eşliğinde diyetisyen, psikiyatri uzmanı, psikolog ve diş hekimi bulunmalıdır. Yeme bozuklukları farklı sınıflara ayrılmaktadır.

Takıntılı şekilde kalori hesaplama: Anoreksiya Nervoza

Genellikle genç kızlarda rastlanan bu rahatsızlık biyolojik ve psikososyal nedenlerle gelişebilir. Yediklerinin kalorisini detaylıca hesaplama, kilo takıntısı, beden biçimi ve yeme davranışı ile ilgili takıntı ile ilişkilidir. Kişinin vücut ağırlığını önemsemesi ve yorumlamasında bir bozukluk vardır. Kişi düşük bir kiloda olduğunu fark edemez aksine beden görüntüsünden memnuniyetsiz olarak kilo vermeye yatkın olur. Aynı zamanda kilo almaktan aşırı korkar ve tedaviyi reddeder.  Ergenlik ve ergenlik öncesinde ortaya çıktığında kişinin gelişimi olumsuz etkilenir. Anoreksiya tanılı bireylerin kilosu ne kadar düşük olsa da vücut ağırlığının artmasını önlemek amacıyla yürüyüş, koşu, yüzme gibi sıkı egzersizler uygularlar. Beslenmelerinde karbonhidrat ve yağ çok az bulunur. Genellikle depresif ruh hali gözlenmektedir. Serotonin metabolizması bozukluğu ile ilişkili olabilen majör depresyon da eşlik edebilir. Farklı tipleri bulunmaktadır bunlardan birinde kısıtlı yeme iken diğer tipte yedikten sonra laksatif kullanımı veya kendisinin yol açtığı kusma refleksi ile çıkarma mevcuttur. Anoreksiya tedavi edilmediğinde riskli bir hastalık olur. Kadınlarda menstürasyon düzensizlikleri ve amenore ile kendini gösterebilir. Anoreksiya ile birlikte aşırı kilo kaybı, kansızlık, saçlarda incelme, osteoporoz ve kalp hastalıkları görülebilir.

Yedikten sonra pişmanlık duyma: Bulimia Nervoza

Bulimia Nervoza kontrolsüz yeme ve ardından gelen pişmanlık ve suçluluk döngüsü olarak tanımlanır. Kişi yediklerinden pişman olup vücudundan uzaklaştırmak ister. Bunun için laksatif veya diüretik ürün kullanımı olabilir. Aynı zamanda kendisi de kusma refleksine yol açabilir. Bu kontrolsüz ve aşırı yeme – çıkarma atakları döngü şeklinde gerçekleşir. Zamanla sindirim sisteminde rahatsızlıklara yol açabilir. Aynı zamanda diş rahatsızlıkları da gözlenebilir. Bu kişiler sadece yediklerini vücuttan uzaklaştırmaya çalışmaz aynı zamanda ağır egzersizler yaparak telafi etmeye çalışabilirler. Dış görünüş olarak anoreksiya nervozadan farklı olarak normal kiloda veya kilolu olabilirler. Genel olarak genç kadınlarda, adölesan dönemdeki ergenlerde, yetişkinlerde sık gözlenir. Kontrolsüzce yapılan ve sağlıklı beslenme ile ilişkili olmayan diyetler de bulimia nevroza belirtilerine sebep olabilir. Standart bir bedene sahip olmak ve ince kalmak için dışarıdan gelen sosyal baskı tüm yiyeceklerden uzak ve çok kısıtlı bir diyete sebep olabilir. Bunun sonucunda ise çok acıkma ve tıkınırcasına yeme atakları gözlenebilir. Bu ataklardan sonra suçluluk duyan kişi ise kusma veya farklı yollara başvurarak besinleri vücudundan uzaklaştırmak ister. Her atak ve kusma bulimia tanısını vermez. Kendi tanı kriterlerini bulundurur. Bu kriterlerden biri ise bu atakların en az üç ay süre ile haftada en az bir kez gözlenmesidir.

Tıkınırcasına yeme

Kişinin belirli bir zaman diliminde ve belirli koşullarda yiyebileceği yemekten çok daha fazla miktarda yeme davranışı gösterdiği bir yeme bozukluğudur. Bulimia nervozadan farkı yeme atağından sonra besinleri vücuttan uzaklaştırmaya çalışmamasıdır. Yetişkinlerde çok sık rastlanan bir yeme bozukluğu olup tıkınırcasına yeme bozukluğuna sahip kişiler bedensel kaygılar yaşayabilirler. Kişi utandığı için yalnızken yemeyi tercih eder ve yemek sonrası pişmanlık yaşar. Aynı zamanda insan ilişkileri de olumsuz etkilenebilir.

Sağlıklı beslenme takıntınız olmasın!

Yunancada doğru ve uygun anlamlarına gelen “orthos” ve iştah anlamına gelen “orexia” kelimelerinin birleşmesiyle oluşan ortoreksiya sağlıklı beslenme takıntısı olarak tanımlanmaktadır. Ortoreksiyada kişi obsesif bir şekilde yediklerinin içeriğini önemsemektedir. Kişi vücuda sadece yararlı besinlerin girmesi gerektiğini düşünür. Yediği yemeğin içerisinde doğal besin maddeleri olmasına özen gösterir, katkı maddeleri, kansorejen maddeler olup olmamasına takıntılı bir şekilde dikkat eder. Satın alma sırasında ise mutlaka içerik incelemesinde bulunur. Kişiler ürünü aldıktan sonra pişirme aşamasında da oldukça dikkatlidir. Fazla işlenmemiş besinleri tercih ederler veya sadece belirli pişirme yöntemlerini kullanırlar. İçeriğinden dolayı birçok besinden uzak durulduğundan yetersiz beslenme gelişebilir bundan dolayı kilo kaybı da gözlenebilir. Fakat kilo kaybı bu kişilerdeki asıl amaç değildir. Diğer yeme bozukluklarından en büyük farkı ise ortoreksiya nervozada kalori hesabı yapılmaması besinlerin sadece içerik olarak değerlendirilmesidir. Ortoreksia nevroza daha çok tıp ve diş hekimliği fakültesi öğrencileri, hekimler, diyetisyenler, obsesif kompulsif bireyler ve beden imajına aşırı önem veren kişilerde görülmektedir.

Diyetisyen Dilara Tuygan

Dilara Tuygan

Dilara Tuygan

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio