Son yıllarda değişen yaşam şeklimiz Hipertansiyona davetiye çıkartıyor!

Dilara Tuygan Yazar: Dilara Tuygan 13 Aralık 2021

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Hipertansiyon dünyada ve Türkiye’de büyük bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Hipertansiyon büyük ölçüde önlenebilen bir hastalık olmasına rağmen kardiyovasküler rahatsızlıklar, böbrek rahatsızlıkları ve inme gibi hastalıklar için risk faktörü olmaktadır. Hipertansiyon tanısı olmamasına rağmen kan basıncı yüksek seyreden kişiler de bu rahatsızlıklar için risk altında olabileceğinden beslenmelerine dikkat etmelidir. Peki, hipertansiyon hastaları beslenme rutinlerinde nelere dikkat etmelidir?

Son yıllarda değişen yaşam şeklimiz Hipertansiyona davetiye çıkartıyor!

Vücudumuzdaki doku ve organların beslenmesi, oksijen ihtiyacının karşılanması, kalbin kanı aort ve atar damarlara atması ile gerçekleşmektedir. Kalbin dakikadaki atım sayısı farklı mekanizmalarla ayarlanmakta ve vücudun kan ihtiyacına göre artıp azalmaktadır. Yetişkin bir kişinin kalbinin atım sayısı dinlenme sırasında 60-100 arasında farklılık göstermektedir. Sol ventrikülün kasıldığı esnada kalpten vücuda gönderilen kanın damar duvarına yaptığı basınca büyük tansiyon, ventrikülün gevşediğinde yaptığı basınca küçük tansiyon adı verilir.  Tansiyon ölçüldüğünde iki veya daha fazla kez büyük tansiyonun 140 mmHg küçük tansiyonun ise 90 mmHg üzerinde seyretmesi ise hipertansiyon olarak adlandırılmaktadır. Hipertansiyon tanısı olmamasına rağmen kan basıncı yüksek seyreden kişiler de bu rahatsızlıklar için risk altında olabileceğinden beslenmelerine dikkat etmelidir. Hipertansiyon tedavisinde ilaç tedavisi ile yaşam ve beslenme tarzı değişiklikleri yer alabilmektedir.

Kimler risk altında?

Hipertansiyon gelişiminde yaş, cinsiyet, etnik köken ve genetik etmenler etkili olabileceği gibi stres de çok önemli bir etmendir. Hareketsiz bir yaşam sürenlerde de hipertansiyon görülme riski artmaktadır. Düzenli yapılan egzersizler kan basıncı üzerinde olumlu etki göstermektedir. Sigara kullanımı da yüksek kan basıncına sebep olabilmektedir. Sigara kullanımının yanında hipertansiyon olması kalp hastalıkları riskini arttırır. Ayrıca alkol kullananlarda kullanmayanlara göre daha fazla sıklıkta hipertansiyon gözlenmektedir. Obezite ile hipertansiyon da birbiri ile ilişkilidir. Obez kişilerde de hipertansiyon sıklıkla gözlenmektedir. Ailede hipertansiyon varsa beslenmeye ve ideal kilo aralığında olmaya özen gösterilmelidir. Hipertansiyon tanısı alındıktan sonra mutlaka tedaviye uyum sağlanmalı beslenme ve yaşam tarzı değişiklerine gidilmelidir.

Hipertansiyon için beslenme önerileri:

İdeal kilo aralığında olmak ilk hedef olmalıdır, eğer kişi yüksek Beden Kitle İndeksine sahipse mutlaka ideal aralığa düşürülmelidir.

Beslenmedeki tuz miktarı mutlaka azaltılmalıdır. Yemeklere fazla tuz eklenmemeli, salamura turşu, zeytin gibi tuzlu besinler beslenmeden çıkarılmalıdır. Ayrıca salam, jambon gibi işlenmiş ürünler, konserveler ve hazır soslar beslenmede yer almamalıdır. Ekmekler tuzsuz olarak tercih edilmelidir.

Yemeklerde tuz kullanılmadığından tatlandırmak için dereotu, maydanoz, nane tercih edilebilir.

Kırmızı et tüketimi çok fazlaysa azaltılmalı aynı zamanda tütsülenmiş ve kurutulmuş etlerden uzak durulmalıdır. Yerine kuru baklagiller gibi bitkisel protein kaynakları kullanılmalıdır.

Karaciğer, böbrek, yürek ve işkembe gibi sakatatların tüketiminden kaçınılmalıdır.

Tereyağı, kuyruk yağı ve margarin beslenmede bulunmamalıdır. Yerine zeytinyağı kullanılmalıdır. Kuru yemiş tüketirken mutlaka tuzsuz olanlar tercih edilmelidir. İşlenmemiş kabuklu yemişleri tercih etmek gerekir.

Yemeklerin pişirilme şekline dikkat edilmeli kızartmadan uzak durulmalıdır. Kızartma yerine fırında pişirme veya haşlama gibi pişirme yöntemleri kullanılmalıdır.

Lifli besinler mutlaka beslenmede yer almalıdır. Lif alımı için kompleks karbonhidratlardan (tam tahıl ürünleri) faydalanılmalı, günlük olarak sebze ve meyve tüketilmelidir. Lifli besinlerde daha az sodyum ve daha fazla potasyum bulunmaktadır. Bu da hipertansiyon gelişim riskini azaltmaktadır.

Haftada 2 kez balık tüketilmelidir. Balık yağındaki omega-3 yağ asitleri kan basıncını ayarlamada yardımcı olmaktadır.

Beslenmede mutlaka bolca yeşillik bulundurulmalıdır.

Günlük şeker tüketiminin yüksek olmaması gerekir bu yüzden yüksek şeker içeren tatlılar, paketli şekerlemeler gibi besinlerden uzak durulmalıdır.

Kalsiyum alımı da hipertansiyon için çok önemli olup mutlaka yeterli kalsiyum alınmalıdır. Yoğurt, süt ve peynir tüketilebilir. Peynir tercih ederken mutlaka tuzsuz peynirler seçilmelidir.

Düzenli fiziksel aktivite alışkanlık haline gelmelidir. Haftada 3-4 kez yapılan 30-40 dakikalık bir fiziksel aktivite kan basıncının ayarlanmasına yardımcı olacaktır.

Maden suyu tüketimine dikkat edilmeli mümkün olduğunca az tüketilmeli, tüketildiğinde ise içerisindeki sodyumun düşük miktarda olup olmadığı mutlaka kontrol edilmelidir.

Akdeniz tarzı bir beslenme ile bu maddeler karşılanabileceğinden bu tipte bir beslenme uygulanabilir. Akdeniz tipi beslenme zeytinyağı, tahıllar, taze veya kurutulmuş sebze ve meyveler, balık, süt, et içeren bir beslenme modelidir. Bu beslenme modelinde tam tahıl ürünlerinden, doymamış yağ asitlerinden faydalanılır. Sebze, meyve ve tam tahıl içeriği dolayısıyla lif içeriği yüksek bir beslenme modelidir.

Dyt. Dilara Tuygan

Dilara Tuygan

Dilara Tuygan

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio