Sağlıklı yaşam için günlük rutinlerinizi iyi belirleyin!

Sağlık, son dönemde gündemimizden düşmüyor. COVİD-19 Pandemisiyle birlikte hassasiyetimiz iyice arttı. Bu gibi zorlu dönemlerde bağışıklık sisteminin güçlü tutulması hayati önem taşıyor. Sağlıklı olmak için elimizden gelen özeni gösteriyoruz. Sağlıklı bir hayat sürmek için günlük rutinlerin belirlenmesi ve hayat kalitesinin arttırılması için yapılması gerekenleri sizler için derledik.

Uzmanlar, sağlıklı yaşam için olmazsa olmazlara yıllardır vurgu yapıyor. Bir buçuk yılı aşkın süredir evde olduğumuz pandemi döneminde bunun önemini daha çok fark ettik. Bundan sonra ise normalimiz bu olacak gibi duruyor. Uzmanlar sağlıklı beslenme, kaliteli uyku, düzenli hareket, spor, farklı aktiviteler, stresten uzak yaşam, sevdiklerinize zaman ayırmak gibi birçok başlıkta topladığı sağlıklı yaşamın sırlarını sizler için derledik. Bakalım sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için hayatımızda nelere özen göstermemiz gerekiyor. 

Yediğiniz her gıdaya değer verin

Sağlık denildiğinde aklımıza ilk gelen tabii ki doğru ve düzenli beslenmek oluyor. Yoğun iş temposundan, aile alışkanlıklarından ya da güzellik algısının bize dayattığı zayıflık anlayışından dolayı çoğumuz dönemsel olarak yediklerimize özen göstermiyoruz. Vücudumuza ağız yoluyla aldığımız her besinin değerli ve önemli olduğunu unutmamalıyız. Besinleri taze ve zamanında tüketmeye özen göstermeliyiz. Mevsiminde tüketilen doğru sebze ve meyveler vücudumuzun ihtiyacı olan değerleri karşılayacaktır. Dondurucuda ki ürünleri mümkün mertebe kullanmamaya özen göstermelisiniz.

Düzenli beslenmenin ilk kuralı öğün atlamamak olmalı. Sabah zengin bir kahvaltı güne daha zinde başlamanızı sağlayacaktır. Her geçiştirilen öğün, bir sonrakine daha aç olmanıza sebep olacaktır. Öğünleriniz düzenli olmalı ve tükettiğiniz ürünler dönemin renklerine uygun olmalı. Her gün beslenme planınız içerisinde tüm besin gruplarının olmasına özen gösterin.

Sebze ve meyve tüketimine dikkat edin. Bol miktarda ve değişik renklerde sebze, meyve tüketmeniz hem kilo kontrolüne yardım eder, hem de birçok hastalığa kalkan olur. korunmanızı sağlar.

Sağlıklı yağ tüketimine özen gösterin. Özellikle katı yağlardan (margarin, tereyağ vb.) uzak durun, daha çok bitkisel sıvı yağları tercih edin. Bir günde en fazla 3 yemek kaşığı sıvıyağ tüketin. Yemeklerinizi hazırlarken kızartma yerine ızgara, haşlama, buharda ve fırında pişirme yöntemlerini tercih edin.

Kurubaklagilleri ve lifli besinlere sofranızda daha çok yer verin. Tüketilen karbonhidrat kaynağının türüne ve miktarına dikkat edin. Saf şeker kaynakları ve rafine unlu besinler yerine tokluk hissini arttıran, kabızlığı engelleyen ve kilo kontrolünü kolaylaştıran kurubaklagilleri ve lifli tahılları, taze ve kuru meyveleri, sebzeleri tercih edin.

Su tüketimini ihmal etmeyin. Günde en az 2-2.5 litre su tüketin. Oksijenden sonra en çok ihtiyacımız olanın su olduğunu unutmayın. Vücut ısısının dengelenmesi, metabolizmanın devamı ve vücuttan zehirli atık maddelerin atılması için su olmazsa olmazdır. Su tüketimini kolaylaştırmak için içerisine limon kabuğu, tarçın veya istediğiniz herhangi bir meyve ile renklendirebilirsiniz. Bu su içme isteğinizi arttıracaktır.

İdeal kilonuzu belirleyin ve şaşmayın!

İdeal kilo yaşla birlikte belli olmaktadır. İdeal kiloda olmanızhastalıklara yakalanma riskinizi azaltır, her zaman zinde ve enerjik olmanızı sağlar. Beden Kitle İndeksi (BKİ), vücut yağ yüzdesi, bel çevresi ve kalça çevresi ölçümlerinizin sağlıklı dilimde olmasına özen gösterin.

Kötü alışkanlıklardan uzak durun!

Sigara, alkol ve madde bağımlılığı hayatınızı riske atar. Sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmaz kötü alışkanlıklardan uzak durmanız gerekir. Çocuğunuzun yanında sigara içmeseniz bile kıyafetlere sinen nikotinin zararları saptanmıştır.

Sigara; kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları, solunum sistemi hastalıkları ve kansere (akciğer, yemek borusu, ağız içi, burun-boğaz, gırtlak, pankreas, böbrek, lösemi) yol açar.

Kaliteli uyku ruh ve beden sağlığınızı etkiler

Kaliteli uyku, ruh ve beden sağlığında etkileyici rol oynar. Uyku sorunu yaşayan bireylerin doktor yardımı alması gerekir. Peki, kaliteli uyku kaç saat olmalı? Günlük ihtiyaç duyulan uyku süresi, genetik faktörler de dâhil olmak üzere, yaşa, mevsime, yaşanılan bölgeye ve yapılan işe bağlı olarak günde 5-10 saat arasında değişmekle birlikte yetişkin bir insanın ortalama 6-8 saat uyuması gerekir.

Uykudan verim alabilmek için neler yapılmalıdır?

Hafta sonları dâhil uyku rutini oluşturulmalı.

Uyku vaktine rahatlatıcı bir ritüelle hazırlanın. (Sakin bir müzik, yatmadan önce ılık bir duş, aromatik yağlar…)

Her gün egzersiz yapmanız rahat uykuya dalmanıza yardımcı olacaktır.

Yatak odasında ideal oda sıcaklığını, ses seviyesini ve ışık miktarını koruyun.

Alkol ve kafein gibi ‘gizli uyku kaçırıcılardan’ uzak durun.

Yatağa gitmeden önce elektronik aletlere veda edin.

Hareketli olmaya özen gösterin!

Duran her şeyin çabuk bozulduğunu ve pas tuttuğunu unutmayın. İnsanlarda aynı bu şekilde oturdukça kilo alımı artar ve esneklik azalır. Kemiklerin hasar görme ihtimali durağan dönemlerde daha fazla olur. Gün içinde hareketli olmak her zaman daha genç ve dinamik kalmanıza yardımcı olur.

Amerika’nın ünlü spor hocaları herkesin hayat boyu faydalanabileceği en etkili egzersizleri seçmek için oylama yaptılar ve çıkan sonuçlar şu şekilde; İşte US News tarafından açıklanan listeden 8 egzersiz

Yürüyüş, Koşmak, Squat, Yüzmek, Şınav, Plank, Barfiks, Esneme, 

Temizliğe her zamankinden fazla özen gösterin

Hijyen hayatımızda ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Hijyen kuralları yazın her gün olmak üzere kışın gün aşırı duş almayı ihmal etmemeliyiz. Kişisel bakım ürünlerinin hijyeni ve değiştirilmesi ihmal edilmemeli.

Ağız hijyeninde dikkat edilmesi gerekenler!

 Diş eti hastalığı dünyadaki 743 milyon insanı etkileyen en yaygın kronik rahatsızlıktır. Ağız hijyenine dikkat etmek diş çürüklerini, ağız kuruluğunu, diş eti hastalığını ve diş ağrısını önlemek için önemlidir. Aynı zamanda ağzınızdan zararlı bakterileri temizleyerek genel sağlığınızı destekleyebilirsiniz. Ağızdaki bakteriler felç, kalp, böbrek, şeker, alzheimer hastalığı ve bazı kanser türlerinin riskini arttırır. Düzenli olarak günde iki kez dişlerinizi fırçalayın ve diş ipi kullanın. Ayrıca günde iki kez bir antiseptik gargara ile ağzınızı çalkalayın. Her altı ayda bir dişlerinizi kontrol ettirin. Bol su içip şekersiz sakız çiğneyerek ağız kuruluğunun önüne geçebilirsiniz.

Güneşten doğru zamanda yararlanın!

Güneş D vitamini kaynağıdır. Doğru güneşlenmekkanser ve yaşlanmaya etki etmesinin önüne geçecektir. Güneş ışınlarına sabah ve akşamüzeri çıkmaya çalışın. D vitamini alacağımız güneş ışınları saati öğlen 11.00-13.00 arasıdır. Bu saatlerde güneşe çıkmanın yararı-zararı iyi değerlendirilmelidir. D vitamini aynı zamanda antioksidandır, bağışıklık sistemini güçlendirir. Güneşe çıkarken krem kullanımı ihmal edilmemelidir. Güneş kremi, kişisel ve cilt yapınıza uygun tercih etmelisiniz.

Düzenli doktor kontrolü hayat kurtarır

Kaliteli bir yaşam için düzenli doktor kontrolü olmazsa olmazdır. Birçok hastalık erken tanı ve tedaviyle önlenebilmektedir. Sağlık sorunları söz konusu olduğunda, hastalıklardan korunmak her zaman tedaviden iyidir. Erken tanı iyi tedavi sağlar ve geri kazanım oranlarını yükseltir. Düzenli olarak, meme muayenesi, kolesterol ve yüksek kan basıncı testi, kemik yoğunluğu testi, kolorektal kanser taraması, diş check-up’ı yaptırmaya özen gösterin.

Stressiz mümkün mü?

Yaşadığımız çağda stres ilkokul dönemlerinde başlıyor. Hayat mücadelesi içerisinde, iş stresi eğitim, sınavlar hepsi stres faktörüne sebep olmaktadır. Stres doğru kullanıldığında yaratıcılığı arttıracağı gibi fazlası yaşam kalitesini düşürecektir. Stres karşısında farkındalık kazanmak, kişisel gelişimi iyi okumak ve kendinizi tanımanız gerekecektir.

Sevdiklerinizi kucaklayın…

Sevdiğiniz kişilerle birlikte olmak mutluluk seviyenizi arttıracak bu da yaşam kalitenizi etkieleycektir. Sevdiğiniz kişileri, ailenizi gün içerisinde ihmal etmeden arayıp sormanız sizi daha mutlu birisi haline getirecektir. Pandemi sebebiyle mesafeli olduğumuz şu günlere inat sevdiklerinizle fiziksel olarak olmasa da ruhsal olarak kucaklaşmayı unutmayın.