Yalnızlıktan utanmak ve sosyallik imajı üzerine

Merjam Yazar: Merjam 25 Aralık 2020

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Sürekli üretmek, sürekli aktif olmak, sürekli eğlenmek… Bunların hepsi kapitalizmin değerlerine göre birer övgü malzemesi olarak işlev görüyor. Bazen durup üretmemek, sosyalleşmeyip yalnız kalmak patolojik kabul ediliyor. Yalnızlıktan ve boşluktan utanç duymak bize öğretiliyor.

Yalnızlıktan utanmak ve sosyallik imajı üzerine

 

 

İyi bir tefekkür aynı zamanda bizden yalnızlık talep ediyor. Bu hem muhteşem bir yetenek hem de doğal bir ihtiyaç. Ve bu ihtiyacımızı görmezden geldikçe anksiyete, depresyon, panik bozukluklar gibi pek çok rahatsızlıkla da baş etmek durumunda kalıyoruz. Kapitalizm bunu önemsemiyor. Her şeyi bastırıp çalışın, başarın, üretin, neşelenin, gülün, eğlenin, diyor bize sadece.

 

Modernizm, insanlar üzerinde sosyal görünmek üzerine baskı kuran mekanizmalarla çalışıyor. Yalnızlık antropolojisine göre yalnızlığın tanımı şöyle yapılıyor: Belli ilişkilerin rahatsız edici ve kabul edilemez derecedeki yokluğunun birey tarafından deneyimlendiği durum. Yalnızlık salt negatif bir olgu olarak kabul ediliyor. Modern zamanlarda yalnızlık utanılması gereken bir kişisel durum olarak önümüze konuluyor. Yalnız olduğumuz zamanlar da sır gibi saklanması, üzeri örtülmesi gereken zamanlarmış gibi. Böylece modern birey bu zamanları sürekli inkâr ediyor. Ben bu yazıda yalnızlığa pozitif bir anlam da yüklemenin imkânları üzerine tartışacağım.

 

 

SOSYALLİK MODERN GÜRÜLTÜ

 

 

Kapitalizmin bize söylediği; koş yoksa düşersin. Sürekli üretmek, sürekli aktif olmak, sürekli eğlenmek… Bunların hepsi kapitalizmin değerlerine göre birer övgü malzemesi olarak işlev görüyor. Bazen durup üretmemek, sosyalleşmeyip yalnız kalmak patolojik kabul ediliyor. Yalnızlıktan ve boşluktan utanç duymak bize öğretiliyor.

 

Yaşadığımız imaj dünyasında sosyal görünmek sosyal olmaktan daha önemli. Bu imajı sağlamlaştırmak için varını yoğunu ortaya koyuyor insanlar. Karşı tarafa şu mesaj verilmek isteniyor: Ben çok sosyalim, çok arkadaşım var, çok eğleniyorum. “Ben çok sosyalim” imajının içine girmek için insanlar mücadele veriyorlar. Yılbaşı’nda eğlenmek istemeyen adamın toplumda panik yaratması gibi. Sağlıklı olan eğlenmek ve sosyalleşmek, yalnızlık ise sağlıksız bir durum olarak kabul ediliyor. Bu durumda sağlıklı kabul edilmek için eğlenmeye mecbur olduğumuz, bazen sırf imajların içini doldurmak için harekete geçtiğimiz fark edilmiyor. Yeterince sosyalleşmediğinizde hasta kabul edilmeniz ve size bir ilaç yazılmaması işten bile değil.

 

Sosyallik tek başına bir problem değil elbette. Fakat sürekli sosyal olma ihtiyacının bir tür uyuşturucu olduğunu düşünüyorum. İnsanın kendi içine dönmesini, kendi kendisiyle baş başa kalmasını engelleyen modern gürültülerden biri. Kendi kendisiyle baş başa kalmaya tahammül edemeyen insanın iç dünyası boştur hâlbuki. Bir insanın iç dünyasının kalitesini kendisiyle geçirdiği kaliteli zamanın niteliği belirler.

 

 

Bizim Hira’da günlerce “Boş” duran bir peygamberimiz var. Bugün hız, üretim ve para üzerinden değer biçilen insanı “Hira” metaforu üzerinden düşünmeyi yeniden denemek gerekiyor. Orası hızın yavaşladığı, üretime ve ürüne dönüştürülmeden sadece düşünülen, kapitalizmin değerlerine göre bir şey kazanılmayan bir mekân. Evet, burada sadece tefekkür var. Aktifliğin, sosyalliğin, çok arkadaş sahibi olmanın, sürekli hareket hâlinde olmanın övgüye değer görüldüğü bugünlerde sadece ve sadece tefekkür etmenin kıymeti üzerine düşünmek gerçek anti-kapitalist bir devrim.

 

Yalnızlığı bu bağlamda önemsiyorum. Aslında iyi bir tefekkür aynı zamanda bizden yalnızlık talep ediyor. Bu hem muhteşem bir yetenek hem de doğal bir ihtiyaç. Ve bu ihtiyacımızı görmezden geldikçe anksiyete, depresyon, panik bozukluklar gibi pek çok rahatsızlıkla da baş etmek durumunda kalıyoruz. Kapitalizm bunu önemsemiyor. Her şeyi bastırıp çalışın, başarın, üretin, neşelenin, gülün, eğlenin, diyor bize sadece. Ben bu yazıda insana değer atfeden olguları yeniden tartışmak istedim. Yalnızlığa biraz övgü…

 

Sümeyye KAVUNCU – Yazar

Etiketler:
Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı