Hedef: Yitirilmiş şifanın bulunması

Aidin Salih yitirilmiş şifanın bulunmasını hedefleyerek insanlara bıraktığı “Gerçek Tıp-Yitik Şifanın İzinde” adlı eserinde, edinmiş olduğu bilgilerin doğrultusunda, şifanın doğru beslenme ile gelen sağlıklı bir hazım süreci olduğunu vurgulayarak sağlığın beslenme ile olan ilişkisine dikkat çekiyor.

Aidin Salih, Lugansk Tıp Koleji’nden mezun olduktan sonra modern tıbbın sunduklarına şüpheyle yaklaşarak aklındaki soru işaretlerini gidermek amacıyla Taşkent Üniversitesi Biyoloji Bölümü’ne girdi ve üniversiteden 1977 yılında mezun oldu. Ardından Rusya’da Uluslararası Alternatif Tıp Okulu’nu bitirdi. Birçok öğrenci yetiştiren Aidin Salih, İslâm Tıbbı ile ilgili yüzlerce seminer vererek arkasında durduğu fikirleri günümüz insanına aktarmaya çalıştı. Doktor hanım, hastalık semptomlarını hastalık belirtisi olarak gören ve hastalığın kökenine inmek yerine semptomlarını ortadan kaldırmayı hastalığı tedavi etmek olarak algılayan modern tıp paradigmasına karşı çıkarak bütüncül bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini savunmuştur.

Aidin Salih, yitirilmiş şifanın bulunmasını hedefleyerek insanlara bıraktığı “Gerçek Tıp-Yitik Şifanın İzinde” adlı eserinde, edinmiş olduğu bilgilerin ışığında şifanın doğru beslenme ile gelen sağlıklı bir hazım süreci olduğunu vurgulayarak sağlığın beslenme ile olan ilişkisine dikkat çekiyor. Bu alanda yaptığı araştırmaları içeren kitabında ilk olarak, Türkiye’de sık görülen hastalıklara yer veriyor. Ardından modern tıbbın tedavi yöntemlerinin bağışıklık sistemine açılan bir savaş olduğunu defaatle dile getiren doktor, “çağdaş tıbbi tedaviler” sonucu hastalıkların hızla arttığını savunuyor. Veba gibi bazı bulaşıcı hastalıkların ise vazifesini tamamladığı için Allah Teâlâ tarafından yeryüzünden kaldırıldığını söyleyen Aidin Salih, Hz. Muhammed’in (s.a.) “Vebadan ölen şehittir.” (Müslim, 165) hadisini okuyuculara hatırlatarak, günümüzde şehitlik mertebesine layık insanın çok az olduğunu söylüyor. Aynı şekilde, ateşli hastalıklardan ölenlerin ve doğum esnasındaki ölümlerin azalmasını da buna bağlayarak “Hummadan ölen şehittir.” , “Doğumda ölen şehittir.” (Taberani) Hadis-i Şeriflerini de not düşüyor.

“İnsan yaratılış kanunlarını anladığı ölçüde sağlıklı ve doğru yaşama imkânı bulur.”

“Gerçek Tıp-Yitik Şifanın İzinde” eserinde Kur’an-ı Kerim ayetlerinden ve hadislerinden hatırlatmalar yaparak bazı tıbbi meselelere çözümler sunuyor. Okuyucuya alışagelmişin dışında gerçek bir tıp yaklaşımı kazandıran bu eseri ile Aidin Salih, az yiyerek ve doğru beslenerek sağlığınızı koruyabileceğinizi; önerilen yöntemlerle hastalıklarınızdan kurtulabileceğinizi belirtiyor.

“Allah, şifasını vermediği hiçbir hastalığı yaratmamıştır. Onu bilen bildi, bilmeyen de bilmedi” (Buhari, 4) Hadis-i Şerifinde de bahsedildiği gibi, her hastalığın bir şifasının olduğunu savunan Salih, günümüz insanının şifayı yanlış yerde aradığını vurguluyor.

Az çiğnemenin, fazla yemenin, karışık yemenin, sık yemenin ve daha birçok yanlış alışkanlığın sindirim sistemimize olan olumsuz etkilerini sade bir dille anlatan Aidin Salih, katkılı hazır yiyecek ve içeceklere de özellikle değiniyor.

“Hazır gıda kullanmakta sakınca görmeyen biri her gün yaklaşık 2000 çeşit yapay katkı maddesi tüketmektedir.”

Kullanımı en yaygın olan paketli gıdalardan sakızı örnek göstererek içerisindeki maddeleri tek tek açıklayarak 2,5 gramlık küçücük bir sakızda dahi en az 34 adet katkı maddesi olduğunu okuyucusuna sunan Aidin Salih, bu katkı maddelerinin vücudumuzda oluşturduğu tahribat sonucu yeni nesil çocukların adeta birer ihtiyara dönüştüğünü belirtiyor. Organlarımıza verdiği hasarların yanı sıra, aspartam gibi birçok katkı maddesinin ruhsal bağımlılığa da sebep olduğunu ve bundan dolayı aspartam bağımlısı insanların çikolata benzeri yiyecekler tüketmeden zihinsel çalışmalar yapamadığını açıklıyor.

“Bir ülkede, özellikle romatizmal ağrılarda olmak üzere en etkili ağrı kesici, kan sulandırıcı ve ateş düşürücü olan limon ile en etkili antibiyotik olan sarımsak yetişiyorsa, aspirin ve antibiyotik kullanmanın hiçbir mantıklı açıklaması olamaz.”

Günümüzün bir başka probleminin deterjanlar, kozmetikler gibi aşırı kimyasal içeren ürünler olduğunu açıklayan Aidin Salih, bu ürünleri kullananların halsiz, uyuşuk, depresif ve mutsuz olduğunu, hormon dengelerinin bozulmuş, hafızalarının zayıflamış olduğunu söylüyor. Çamaşırda ve temizlikte İslâm’ın bizlere buyurduklarını ve sağlığa en uygun olanları anlatarak, ekolojik kıyamete sebep olan zararlı kimyasallardan uzak durulması gerektiğini öğütlüyor.

“Yaşam tarzı değiştirilmeden, mide ve bağırsaklar tedavi edilmeden, sindirim düzeltilmeden, karaciğer temizlenmeden, oruç tutmadan hiçbir gıda, doğal da olsa hiçbir ilaç ya da bitki, tek başına bedenin iyileşmesini sağlayamaz.”

Kitabın bir diğer bölümünde doğal ilaçlara, doğru kullanımlarına ve hangi hastalıklara şifa olduğuna dair açıklamalara yer veren Aidin Salih, sağlığı korumak için genel tavsiyeler vererek insanoğlunun sağlığı yeniden kazanması için yapması gerekenleri de ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Ayrıca abdestin insan sağlığına olan faydalarını şu sözlerle vurguluyor: “Abdestte akupunktur noktalarının uyarılmasıyla vücutta enerji ve kan “Bir ülkede, özellikle romatizmal ağrılarda olmak üzere en etkili ağrı kesici, kan sulandırıcı ve ateş düşürücü olan limon ile en etkili antibiyotik olan sarımsak yetişiyorsa, aspirin ve antibiyotik kullanmanın hiçbir mantıklı açıklaması olamaz.” dolaşımı kolaylaşır, vücudun direnci artar, bağışıklık sistemi güçlenir.”

Organlarımızın temizliğe ihtiyaç duyduğunu birçok kez dile getiren Aidin Salih, vücudumuzdaki organları tek tek ele alarak, onların nasıl temizlenebileceğini detayları ile okuyuculara aktarıyor. İnsan vücudundaki her sistemin hastalıklarını, sebeplerini, modern tıbbın sunduğu tedavilere eleştirel yaklaşımını ve bu hastalıklar vuku bulduğunda yapılması gerekenleri maddeler halinde açıklıyor. Açıklamalarında hastalarından örneklere de yer vererek daha kolay anlaşılmasını sağlayan Aidin Salih; kitabında ölüm, hamilelik, doğum, DNA’daki değişimler, zihin kontrolü, nanoteknoloji gibi birçok farklı konuyu da ele alarak sözlerini noktalıyor.

“Her bir hücre ve her bir organ belli bir titreşimle çalışır (Allah’ı zikreder). Ancak, atıkların birikmesiyle ağırlaşan hücrelerin titreşim frekansları bozulur (Allah’ı zikirden ayrılır).”

Aidin Salih, hastalıkların şifa bulması için açlık tedavisi, hacamat, kupa çekme ve sülük uygulaması gibi gerçek tıp uygulamalarını temel şifa metotları olarak ayrıntılarıyla açıklayarak bunların birer tedavi metodu olarak tekrar kabul görmesine vesile olmuştur. Her türlü yapay ürünün, genetiğine müdahale edilmiş gıdaların, insanın beden ve ruh sağlığında hasar oluşturduğuna dikkat çeken doktor hanımın, günümüz insanının yaşam tarzını değiştirip şifayı doğru yerde arayarak sağlığına kavuşabileceğini anlattığı “Gerçek Tıp-Yitik Şifanın İzinde” kitabı birçok noktada kaynak niteliğinde.

“Kronik kanamalardan ve kansızlıktan korunmak isteyen, öncelikle deterjan ve vücut bakım ürünlerini bırakmalı, hazır gıda, zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak durmalıdır. Sindirimi düzeltmeli, bağırsaklarını tedavi etmeli, karaciğeri temizlemeli, orucu çoğaltmalı ve hacamat yaptırmalıdır. Kansızlığı ve kanamayı kan ilaçları, kan nakli ve çok yemek değil, 3 günlük açlıklar; hacamat; kan üretimine yardım eden yeşil yapraklı sebzeler, hurma, pekmez, kuru üzüm, sirke ve kırmızı pancar tedavi eder.”