Halima Aden: “Kendini değil, oyunu değiştir. Ben de kendimi değiştirmek yerine oyunu değiştirdim”

Merjam Yazar: Merjam 30 Kasım 2021

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Başörtülü manken Halime Aden, geçtiğimiz günlerde Türk modasıyla önemli bir işbirliğine gitti. Modanisa’nın global marka elçisi olan Halima Aden, merak edilenleri cevapladı. İşte röportajdan detaylar…

Halima Aden: “Kendini değil, oyunu değiştir. Ben de kendimi değiştirmek yerine oyunu değiştirdim”

Halima Aden’in katılımıyla İstanbul Modanisa Campus bahçesinde basın toplantısı gerçekleşti. Basın toplantısında, “Modanisa global marka elçisi olarak kendimi eve dönmüş gibi hissediyorum” diyen Halima Aden ile moda dünyasını, inançlardan taviz vermeden nasıl kariyer yapılabileceğini ve muhafazakar modanın geleceği konuşuldu.

Geçtiğimiz yıl, sizi inançlarınızdan taviz vermeye zorlayanlarla bir daha çalışmama kararı almıştınız. O kararı neden verdiğinizi bize tekrar hatırlatabilir misiniz?

Geçtiğimiz yıl, sizi inançlarınızdan taviz vermeye zorlayanlarla bir daha çalışmama kararı almıştınız. O kararı neden verdiğinizi bize tekrar hatırlatabilir misiniz?
Benim için pandemi dönemi kendimi daha iyi tanımak ve yansıtmak için bir fırsat oldu. Kişisel sınırlarım zorlanmıştı ve ben de sayfayı çevirip hayatıma devam etme kararı aldım. Bu sorunuzun cevabını aslında kendi sosyal medya kanallarımda uzun uzun anlattım. Beni inancımla çatışmaya götüren ortamlardan uzak durmaya karar verdim. Bir iç hesaplaşmanın sonucunda bu kararı aldım. Kişisel fikrim, moda, kimse için iyi ya da kötü diye nitelenecek bir kavram olmamalı. Herkesin sosyal hayatında daha etkili olmak, karşısındakilere daha iyi görünmek isteği, arzusu var. İnandığı şekilde giyinmek isteyen kadınlar için de durum böyle. Moda, iyi giyinme arayışının bir sonucu. Siz kendinizi nasıl konumluyorsanız, öyle giyinmeyi tercih ediyorsunuz. Bu tercihinizi moda belirlemiyor, siz belirliyorsunuz. Ben de bir Müslüman olarak, inancım nasıl giyinmemi söylüyorsa öyle giyinmeye çalıştım; çalışıyorum. Geçmişte, kesinlikle çok saf ve naif olduğumu düşünüyorum. Çünkü bir Müslüman model olarak, inandığım şekilde giyinmek isteyen bir model olarak, moda dünyasının beni olduğum gibi kabul etmelerini beklemiştim. Başörtümden kesinlikle taviz vermek istemiyordum, anlaşmalarımda bu koşul hep yer alırdı. Beni olduğum gibi kabul etmelerini bekliyordum. Fakat içinde bulunduğum ortamda yavaş yavaş değiştiğimi fark edince, sektörden geri çekilme ve uzaklaşma kararı aldım. Hayat anlayışım hep şu olmuştur zaten: Kendini değil, oyunu değiştir. Ben de kendimi değiştirmek yerine oyunu değiştirdim.


Yaptığınız işte bu kadar ünlü olduktan sonra vazgeçmek nasıl bir duygu?

Yaptığınız işte bu kadar ünlü olduktan sonra vazgeçmek nasıl bir duygu?
Modellik benim olmak istediğim yere gelmemi sağlayan bir basamak oldu belki de… Ben, aktif hayatın içinde, sesimi duyurmanın bir yolunu arıyordum. Müslüman kadının sesi olmak istiyordum. Dünyada yok sayılan, görmezden gelinen Müslüman kadınların sesini duyurmak, onlarla ilgili farkındalığı artırmak istiyordum. Modellik beni aktivistliğe taşıdı. Doğrusunu isterseniz eğer ben başörtümü günlük hayatımda kullandığım gibi gösteremeyeceksem, Vogue’un kapağında yer almak benim için bir anlam ifade etmiyordu. Başörtü trendi oluşturmak adı altında, bazı çekimlerde, Müslüman kadınların günlük hayatta tercih etmeyecekleri şekilde başörtü bağlama şekilleri kullanmaları, benim kabul edebileceğim şeyler değildi.


Peki, bu kadar ünlü olduktan sonra birden kopmak, uzaklaşmak sizin için zor olmadı mı?

Peki, bu kadar ünlü olduktan sonra birden kopmak, uzaklaşmak sizin için zor olmadı mı?
Hayır, ilk başta uzaklaşma kararını almak benim için biraz sancılı bir dönem oldu. Ama kararımı verdikten sonra arkasında durmak ve podyumlardan uzaklaşmak kolay oldu.


İnancınızdan taviz vermenizi gerektirmeyecek, inandığınız şekilde giyinmenize saygı duyacak bir moda sektörü mümkün mü?

İnancınızdan taviz vermenizi gerektirmeyecek, inandığınız şekilde giyinmenize saygı duyacak bir moda sektörü mümkün mü?
Sektör içinde, örneğin; casting yönetmenleri, dergi genel yayın müdürleri, kamera arkası çalışanları arasında çeşitlilik görmeyi çok isterdim. Neden o dünyada Müslüman bir kadının hassasiyetlerine sahip olan kimse yok? Sadece kamera önünde, podyumlarda ve dergi kapaklarında çeşitlilik, kapsayıcılık gözetilmemeli; kameranın ve organizasyonların arkasında yer alan çalışanlar arasında da kapsayıcı olmak gerektiğini düşünüyorum. Kısacası evet, daha çok Müslüman stilist ve tasarımcı ile tanışmak, karşılaştığım bazı sorunların önüne geçebilirdi.


Moda dünyası, inanç ve etnik farklılığı gerçekten tüm samimiyetiyle kucaklayabiliyor mu?

Moda dünyası, inanç ve etnik farklılığı gerçekten tüm samimiyetiyle kucaklayabiliyor mu?
Bence sektör kapsayıcı olmaya çalışıyor ve bunu istiyor. Ancak aynı zamanda sadece doldurulması gereken kutucuklar boş kalmasın diye işaretledikleri, sadece göstermelik olarak yaptıkları şeyler de var. Asyalı bir modelin yanında başörtülü bir model ve Afro-Amerikalı bir model kullanmak gibi… Yine de moda dünyasının doğru yöne ilerlediğini ve daha kapsayıcı olmaya çaba gösterdiğini düşünüyorum.


Sizi beğenen, rol modeli kabul eden genç kadınlara bir şeyler söylemenizi istesek bu sözler neler olur?

Sizi beğenen, rol modeli kabul eden genç kadınlara bir şeyler söylemenizi istesek bu sözler neler olur?
Müslüman kız kardeşlerime şunu söylemek isterim; moda dünyasının size ihtiyacı var, size ihtiyacı olan taraf onlar, tersini düşünmeyin. Vadettikleri şeylere, kendinizden taviz verecek kadar teslim olmayın derim. Siz kendinizi tanıyorsunuz, sınırlarınızı biliyorsunuz ve onların da bunlara dikkat etmeleri gerektiğini açıkça belirtin. Çünkü moda dünyası değerleri olan pek çok insanın kendilerinden taviz vererek, sektör içinde kolayca kaybolmalarına neden olur. Kısaca önerim şu, sektöre girmeden önce sınırlarınızı kesin bir şekilde belirleyin.


Modanisa ile vardığınız anlaşmayı ”eve dönüş” olarak nitelendiriyorsunuz. Sizin için bu ”ev” tam olarak nasıl bir yer?

Modanisa ile vardığınız anlaşmayı ”eve dönüş” olarak nitelendiriyorsunuz. Sizin için bu ”ev” tam olarak nasıl bir yer?
Başörtünün ne olduğunu açıklamam gerekmeyen, dünyanın en büyük muhafazakâr moda platformlarından biri olan Modanisa’ya, evime geri dönüyorum. Modanisa benim değerlerimi anlıyor, zaten bildikleri şeyleri onlara anlatmama gerek kalmıyor. Ve beni tam da olduğum gibi kabul ediyorlar, bu benim için paha biçilemez. Tekrar başladığım ve olmak istediğim yere geri geldiğimi hissediyorum. Bir Modanisa müşterisi ve partneri olmuş olmam, 2016’da düzenlenen Miss Minnesota USA yarışmasında, sahnede onların burkinisini giymiş olmam ve bunun modellik kariyerimi başlatması… Hikâyeye bakar mısınız? Modanisa hayatımın önemli anlarında hep yanımdaydı, bu yüzden evimi geri döndüğümü hissediyorum. Tekrar, olmak istediğim ve olmam gereken yerdeyim. Kaynak: Modanisa Blog


Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio