Doğum esnasında müdahale gerektiren hayati durumlar!

Merjam Yazar: Merjam 28 Nisan 2022

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Doğumun çok büyük bir kısmı doğumu yaptıran doktor veya ebenin sadece seyretmekle yetindiği, yalnızca anne adayını daha kolay doğum için yönlendirdiği, kendiliğinden cereyan eden bir olay şeklinde geçer. Ancak çok çeşitli olabilen bazı faktörler, nadir olarak doğum mekanizmasını bozarak müdahaleyi gerektirebilir. Bu durumlar nelerdir? Birlikte göz atalım…

Doğum esnasında müdahale gerektiren hayati durumlar!

Dr. Adil Asımgil’in Risale Yayınlarından çıkan “Kadın ve çocuk için sağlık el kitabı”nda doğum esnasında müdahale gerektiren hayati durumları sıralıyor.

Çocuğun ters gelmesi

Doğum esnasında fetüs, rahim çıkımın ideal pozisyonda gelir. Kalan % 5’lik kısımda ise bu ideallikten bazı sapmalar görülebilir. İdeal şekilde gelen fetüsün, önce dışarıya çıkan kısmı, kafasının arka kısmındaki saç ayrım noktasıdır. Bunun haricindeki diğer geliş şekilleri; makat geliş (önce poponun dışarı çıkması), yan geliş (bu şekilde çocuk dışarı çıkamaz), ve çeşitli değişik baş gelişleri doğumda derece derece zorluklara yol açar.

İdeal başla geliş şeklinde kafa, en küçük çapı ile doğum kanalını geçtiğinden, doğum kanalında herhangi bir zarara sebep olma ihtimali en azdır. Kafa küre şeklinde yuvarlak olmadığından, çeşitli değişik başla gelişlerde daha geniş çaplarla doğum kanalını geçmeye çalışacağından rahim, vajina ve cinsel organda yırtıklara sebep olabilme ihtimali mevcuttur.

Hamiliğin ilk aylarında çocuk, rahimde başı yukarda durmaktadır. Aylar ilemedikçe, baş aşağı duruma gelir. Son ana kadar normale dönmeyelerdi, doğuma müdahale edilir.

1- Makat Geliş: Doğumların % 3’ünde görülür. Ancak, erken yapılan doğumlarda bu oran artar. Çünkü hamileliğin erken aylarında çocuk, rahimde başı yukarıda bir pozisyonda durmaktadır. Aylar ilerledikçe, pozisyon değiştire baş aşağı duruma gelir. Bu açıdan, Omegin 6, -7, aylarda Aylar yapılan muayenelerde, çocuğun ters durduğunun sonra bile, çocuğun pozisyon değiştirerek normal başla geliş şekline dönmesi nadir değildir. Son ana kadar normale dönmeyenlerde, ihtiyaca göre doğuma müdahale edilir. Genellikle; makat geliş ilk çocuktaysa, yani anne daha önce doğum yapmamışsa, doktor sezaryen yapılmasını tavsiye edecektir. Fakat anne daha önce doğurmuşsa, doğum kana linin uygunluğuna göre, normal doğum yapılabilir.

2- Değişik Baş Gelişleri:Normal doğumda, rahimden önce başın arka kısmındaki saç ayrım noktasının çıktığını biliyoruz. Buna göre; bunun haricindeki, öncelikli alının, yüzün, kafa tavanının veya alındaki saçlı deri hududunun rahimden ilk çıkan bölge olduğu durumlar, değişik baş gelişleri olarak anılır ve bazı güçlüklere neden olabilir. Bu sebeple, bu tip doğumlarda genellikle epizyotomiye (dikiş) gerek duyulur. Bu yöntem daha sonra anlatılacaktır.

3-Yan Geliş: En tehlikeli geliş şeklidir. Çünkü bu şekil de çocuk, doğum kanalını geçemeyeceğinden dışarı çıkamaz. Oldukça nadir görülen bu geliş şeklinde sezaryen doğum yaptırılır.

Yan geliş, en tehlikeli geliş şeklidir. Bu durumda doğun çocuk kanalını geçemeyeceğinden sezeryan ile doğum yaptırılır.

Kordon ve kol sarkması

Doğum sırasında kolun rahimden çıkması, doğum kanalını daraltarak çocuğun geçmesine engel olur. Bu hekimin becerisiyle değişik manevralar ile doğum gerçekleştirilir. Kordon sarkmasına genellikle uzun kordonlu vakalarda rastlanır. Fetüs, dünyaya gelene kadar oksijen ihtiyacını kordondan karşıladığı için doğumda sıkışacak, çocuğa dolanacak veya düğümlenebilecek olan kordon, çocuğun oksijen ihtiyacını yeterince karşılayamamasına sebep olabilir. Bu gibi durumlarda ebe veya hekim bazı doğum teknikleri ne müracaat eder. Sezaryen tercih edilebilir, bazen de anne sağa sola döndürülerek, dizleri üstünde öne eğriltilerek, kor don kurtarılmaya çalışılabilir. Böyle bir durumda, anne adayı tüm zorluğuna rağmen hekimine yardımcı olmalı ve söylenileni yapmaya çalışmalıdır.

Dar doğum kanalı

Bazı doğumlarda, doğum kanalı çocuğun içinden geçebileceği kadar geniş değildir. Temelde bunun 2 ana sebebi vardır:

1-Doğum objesinin büyük olması.

2- Doğum kanalının dar olması.

Doğum kanalı genişliği normal sınırlar içinde olmasına rağmen, çocuğun fazla büyük olması sebebiyle, çocuk kanaldan geçemeyebilir. Bu durumun sebepleri arasında çocuğun iri olması sayılabilir. Bu durum sıklıkla şeker hastası gebelerde görülür. Şeker hastalarında çocuk başının büyük doğur olması ve bazı çok ender görülen anormallikler sayılabilir. Yeterdir (2 baş, 2 gövde, büyük iç organ anormallikleri vb.)

Doğum kanalının yeterince geniş olmadığı veya çocuğun normalden büyük olduğun normalden büyük olduğu durumlarda da doktor sezaryenle doğum önerebilir.

Doğum kanalının dar olması ise genellikle önceden kemik hastalığı geçirmiş gebelerde (Raşitizm, osteomalazi), yük o doğuştan kemiklerinde anormallikler olan gebelerde, çoklarda erken yaşta romatizmaya yakalananlarda çok kısa boylu veya çok zayıf gebelerde görülebilir.

Bu noktada myom için birkaç cümle yazmak istiyoruz.. Kadınlarda çok sık görülen rahatsızlıklardan biri olan myom, rahimin iyi huylu bir tümörüdür. Normalde adet düzensizliği ve aşırı kanamalara yol açabileceği gibi, büyükse doğum kanalını da daraltabilir. Ayrıca kasılmalarına da negatif etki yapabilir. Bu sebeple gebeler devamlı doktor kontrolü altında olmalıdır.

Doğum kanalının, çocuğun geçebileceği genişlikte olup olmadığı, gebelikte yapılan muayenelerle tesbit edilebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda, hekiminiz büyük bir ihtimalle sezaryen önerecektir.

Doğum ağrıları zaafı

Doğumun normal gerçekleşmesi için, rahim kaslarının düzenli ağrılarla kasılması gerektiğini biliyoruz. Diğer doğum anormalliklerinde de olduğu gibi, nadir olarak kasıl düşmanlar düzensiz, aşırı veya hafif olabilir. Bu da doğumu güçleştirir. Doğum ağrılarının düzensiz, aşırı veya hafif olması da sezaryenle doğuma sebep olabilir. Hekim kasılmalar şiddetliyse azaltacak, hafifse çoğaltacak ilaçlar deneyebileceği gibi sezaryen de uygulayabilir.

Çoğul gebelikler

Bu başlık altında ikiz, üçüz, dördüz, beşiz gibi hamileliklerden bahsetmek istiyoruz. Döllenme bahsinde anlattığımız gibi sperm, ovumu dölledikten sonra genellikle bir embryo oluşur ve gelişir. Fakat 1/80 ihtimalle ikiz, 1/6.400 ihtimalle üçüz ve 1/5.500.000 ihtimalle dördüz embryo oluşabilir. Daha fazla sayıdaki çoğul gebelikler ise çok nadirdir.

Çoğul gebelikler bazı ailelerde, yaşlı gebelerde ve kuzey ülkelerinde daha sık görülür. Sayı arttıkça, çocukları anne karnında beslenmeleri azalacağından doğum ağırlıkları düşer. Bunun yanında erken doğum ihtimali de artar. Genetik açıklamalara göre, ikizler tek yumurta ikiziyse upatup birbirlerine benzerler ve aynı cinsiyette olurlar. Çift yumurta ikizleriyse farklı cins ve özellikle re sahip bulunabilirler.

Günümüzde ikiz şüphesinde kesin teşhis en erken ve en kolay biçimde ultrason ile konabilir.

Çoğul gebeliği düşündürecek belirtiler ise:

1-Kanının hızlı büyümesi

2- Ailede çoğul gebelik bulunması.

3- Daha önce çoğul gebe kalınması

4- Karının normale göre daha geniş olması

5- Gebelik şikâyetlerinin fazla olması (Bulantı, kusma vs.)

6- Çocuk hareketlerinin çok fazla olması.

Bu belirtilerden bazılarını, daha önce doğum yapmış anneler kendileri değerlendirebilir. Karın çevresiyle ilgili kriter ise daha çok doktorlara aittir. Günümüzde ikiz şüphesinde, kesin teşhis en erken ve en kolay biçim de ultrason ile konulabilir. Daha gebelik 7-8 haftalık iken çift amnios ke sesi görülmesi ve gebelik

Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio