Dior İlkbahar/Yaz 2021 Koleksiyonu hakkında bilmeniz gerekenler

Büşra Hacıhasanoğlu Yazar: Büşra Hacıhasanoğlu 25 Şubat 2021

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Evlerimizden internet kanalları aracılığıyla izleme imkânı bulduğumuz yeni koleksiyonda hep beraber klasik Dior ruhundan uzaklaşıldığını gördük. Couture koleksiyonu ile bir moda evi olarak Dior’un, kendisine yeni bir vizyon çizdiğini ve pek de alışık olmadığımız bir Dior silüeti ürettiğini anladık.

Dior İlkbahar/Yaz 2021 Koleksiyonu hakkında bilmeniz gerekenler

 

 

Christian Dior

 

21 Ocak 1905 yılında Granville, Manche, Fransa’da dünyaya gelen Christian Dior ünlü bir moda tasarımcısıdır. Ailesinin bir diplomat olmasını istediği Dior, ortaokul ve lise eğitimini Paris’te tamamlamıştır. 1920 ile 1925 yılları arasında siyaset eğitimi görmüş fakat moda ile ilgilenmekten vazgeçmemiştir. Boş vakitlerinde çeşitli eskizler çizen Christian Dior, öğrencilik yaptığı yıllarda para kazanabilmek için tanesi 10 dolar olan moda eskizlerini satmıştır.

 

1928 yılında eğitimini yarıda bırakan Dior, babasından aldığı bir miktar para ile küçük bir galeri açmış, ancak savaşların sürdüğü bu dönemde 1931 ekonomik krizinin yaşanması Dior’u büyük bir mali sıkıntıya sokmuştur. Aynı yıl babasını da kaybeden tasarımcı, ekonomik olarak da zor bir süreç yaşamış ve galerisini kapamak zorunda kalmıştır. “Le Figaro” dergisine ve “Paris Moda Evleri”ne elbise ve şapka eskizleri çizerek geçimini sağlamaya çalışmıştır.

 

 

Dior ve 2. Dünya Savaşı

 

II. Dünya Savaşı esnasında kaynakların israfının önlenmesi adına atılan adımlardan biri de moda dünyası üzerinde etkili olmuştur. Uygun fiyatlı ve az metreden oluşan kumaşlarla yapılan kıyafetler, kadınlar tarafından tercih edilmiştir. Savaşın sona ermesinin ardından Christian Dior’un sunmuş olduğu koleksiyon ile beller incelmeye başlamış, kabarık etekler gün yüzüne çıkmış ve siluetler daha da belirgin hâle gelmiştir. Ayrıca pahalı ve gösterişli kumaşlarla tasarlanan kıyafetler göz doldurmaya başlamıştır. Moda dünyasında zirvedeki yerini alan tasarımcı yine bu dönemde Nazi subaylarının eşlerini ve Fransız işbirlikçilerini giydirmiştir.

 

 

Kuruluş ve İlk Koleksiyon

 

Moda dünyasının en ilham verici isimlerinden biri olan Chistian Dior, 16 Aralık 1946 tarihinde pamuklu kumaş üreticisi olan Marcel Boussac’ın desteği ile kendi moda evini hayata geçirmiştir.

 

Kendi adını taşıyan markasını 1947’de kuran Dior, Montaigne Caddesi’nde açtığı küçük dükkânı ile moda dünyasına damga vurmaya hazırlanmıştır. 12 Şubat 1947 yılında Paris’te sunduğu 90 parçalık ilk koleksiyonu olan “New Look” (Yeni Görünüm) ile modanın akışını değiştirmiştir. Aynı zamanda koleksiyonun ismi olan New Look, yeni bir giyim anlayışının ve bir moda akımının da adı olmuştur. Başlangıçta yalnızca “Couture” tasarımlarla işe başlayan Christian Dior, sonraki yıllarda parfümlere, aksesuarlara, daha ulaşılabilir hazır giyim ve güzellik ürünlerinden oluşan koleksiyonlara yönelmiştir.

 

Yola çıkış amacı kadınların giyim tarzını yeniden şekillendirmek olan Dior, New Look koleksiyon tanıtımından 10 yıl sonra 24 Ekim 1957’de İtalya’nın Montecatini Terme şehrinde yaptığı tatil esnasında geçirdiği kalp krizi sonucu hayata veda etmiştir. Fakat Christian Dior’un ölüm nedenine dair çeşitli fikirler de bulunmaktadır.

 

Dior’un ölümünün ardından koltuğunu o dönem 21 yaşında olan Yves Saint Laurent devralmış ve “Trapéze” adlı ilk koleksiyonu ile Dior’un klasikleşmiş feminen siluetini yıkmayı başarmıştır. 2016 yılında kreatif direktör koltuğuna ise Maria Grazia Chiuri oturarak Dior’un ilk kadın kreatif direktörü olmuştur. Christian Dior’un yola çıkma amacını 21. Yüzyıl gerekliliklerine ve getirilerine göre uygun biçimde şekillendiren Chiuri, hazırlamış olduğu koleksiyonlarında gönderme yapmaya devam etmekte.

 

Dior’un moda dünyasında oluşturduğu etki aradan kaç yıl geçerse geçsin hissediliyor ve hissedilecek gibi de duruyor. Özellikle popüler kültürün öncüsü kadınlar, Dior’u hem günlük hayatlarında hem de kırmızı halılarda tercih ederek markaya olan ilgilerini zevkle sunuyorlar.

 

 

Dior ve Sergi Heyecanı

 

Dior’un mirasını yansıtan sergiler ise tüm dünyada büyük bir ilgi ile karşılandı. 250 yıllık kumaş sergisi ile Christian Dior Fransız moda dünyasında olduğu kadar İngiltere’deki etkisini de sergisiyle yansıtmayı başardı. Paris’teki Musée des Art Décoratifs’de 2017 yılında düzenlenen “Christian Dior: Designer of Dreams”, markanın kuruluşundan günümüze dek gördüğümüz en önemli tasarımları tüm detaylarıyla görmemize imkân tanıdı. Prenses Margaret başta olmak üzere tasarımcının kıyafetlerini giyen aristokratların koleksiyonlarında bulunan Dior imzalı elbiselere de sergide yer verildi.

 

Serginin Londra’da bulunan Victoria&Albert müzesine taşınması ile 200’ü aşkın couture tasarım ile görücüleri görkemli bir yolculuğa çıkararak ziyaretçi rekoru kırdı.

 

Dijital ortama taşınan sergi ziyaretiniz süresince tarihi bir yolculuğa çıktığınızı hissedeceksiniz. Dior’un klasik çiçek baskısının kaynağı olan çocukluk bahçelerini görerek, en büyük ilham kaynağı olan annesi Madalene Dior’u biraz daha yakından tanıyabileceğiniz bir deneyim edinmiş olacaksınız. Ayrıca Dior elbiseleri içindeki modellerin vermiş oldukları aile fotoğrafları, unutulmaz tasarımları bir kez daha hafızamıza işleyerek unutulmaz olmasını sağlıyor. Sergi eşsiz kareler ve etkileyici tasarımların gösterilmesinin ardından evin en üst katında yer alan atölyede sona eriyor. Fransızca ve İngilizce dil seçeneğine sahip kataloğu olan sergiyi Youtube’a giriş yapıp arama bölümüne Christian Dior, Designer Of Dreams’at the Musée des Arts Déecoratifs yazarak izleyebilirsiniz. Ayrıca yine markanın kendi instagram hesabı üzerinden de sergiye ulaşmak mümkün.

 

 

İşte Beklenen Koleksiyon “Dior İlkbahar-Yaz 2021”

 

Pandemi sürecinde moda ile olan ilişkimiz de değişti ve derinleşti. Geçmekte olduğumuz kriz dönemi alışkanlıkların ve ritüellerin de dönüşmesine yol açtı. Düşünce yapılarımızda yaşanan değişim alışmış olduğumuz moda anlayışını ve konseptini de sorgulamamızı sağladı.

 

Dior kreatif direktörü Maria Grazia Chiuri, moda ile insan arasındaki ilişkinin yaşanan bu süreçte değiştiğini belirtiyor. COVID-19 ile birlikte kıyafetlere olan bakış açısı ve insanlarda oluşturduğu hisler de tamamen değişmiş durumda. Düşüncelerin kesimlerle tercüme edildiği 2021 İlkbahar-Yaz koleksiyonunu hazırlarken Chiuri en büyük ilham kaynaklarından biri olan Germano Celant tarafından kaleme alınan “To Cut is to Think” başlıklı denemeden etkilendiğini aktarıyor. Makalede yer alan “Kesimler dilleri şekillendirir ama aynı zamanda kıyafetleri. Bir bedeni veya nesneyi temsil etme ve görmenin geleneksel anlayışlarına bir müdahaledir ve bu nedenle yeni bir his yaratır” ifadesi Chiuri için de ilham kaynağı oluyor.

 

Yaşanan değişim ve dönüşüm, Jardin des Tuileries Bahçesi’nde kurulmuş bir çadır olan Dior katedralinde gerçekleştirilen İlkbahar/Yaz 2021 koleksiyonuna dair defilede karşımıza çıktı. Marka, basın bülteninde şunları ifade etti: “Davranışları, alışkanlıkları ve ritüelleri kökten değiştiren bir kriz döneminden geçiyoruz. Bedensel tavırlarımız gibi ruhumuz da değişti. Bildiğimiz moda kavramı sorgulandı.”

 

Maria Grazia Chiuri, marka için oluşturmuş olduğu ilk Haute Couture koleksiyonu ile hayal dünyasından ayrılmadan da giyilebilecek tasarımlar üretmiştir. Bu “Yeni Dior” ile karşımıza çıkan tüller, kelebekler, fırfırlar ve çiçeklerle bezenmiş, peri masallarını andıran elbiseler moda dünyasında bahar havası estirmiştir.

 

İzleyicilerine dinsel bir tören deneyimi yaşatan şovda Chiuri sahnede çeşitli kadın sanatçılara da yer verdi. Tamamını kadınların oluşturduğu bir koro ile hem güzel armonilerle hem de ritimli vokal yürüyüşlerle mekân daha da güzel yansıtılmış oldu. Şifon ve havadar elbiseler podyumda sergilenirken açık yakalar, batik boyamalı kimonalar da göz dolduran parçalar arsında yerini aldı.

 

Evlerimizden internet kanalları aracılığıyla izleme imkânı bulduğumuz yeni koleksiyonda hep beraber klasik Dior ruhundan uzaklaşıldığını gördük. Couture koleksiyonu ile bir moda evi olarak Dior’un, kendisine yeni bir vizyon çizdiğini ve pek de alışık olmadığımız bir Dior silüeti ürettiğini anladık. Kısa kimonalar, transparan tül elbiseler ve geniş kesim pantolon etekler koleksiyonda öne çıkan parçalar arasında yer alırken Dior’un oluşturmaya çalıştığı Bohem hava ise saç bantları ve sandaletler ile daha da güçlendirildi. Kıyafetlerle uyumlu etnik desenleri taşıyan çantalar ise koleksiyonun dikkat çeken parçaları arasında göz doldurdu.

 

Büşra HACIHASANOĞLU

Etiketler:
Büşra Hacıhasanoğlu

Büşra Hacıhasanoğlu

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio