Bacıyan-ı Rumdan Günümüze Türk Kadının İktisadi Hayattaki Yeri

Merjam Yazar: Merjam 10 Ekim 2020

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Türk tarihi boyunca gerek islamiyet öncesi gerekse islamiyet sonrası Türk kadının yeri diğer milletlerin tarihindekinden farklı olmuştur. Günümüzün modern Avrupası’nın tarihine bakıldığında kadınların köle bile sayılmadığı dönemlerde, Türk hatununun hakan yerine görüşmeler yapıp kararlar aldığı ve bir asker bir komutan gibi savaş alanında olduğu görülmektedir.

Bacıyan-ı Rumdan Günümüze Türk Kadının İktisadi Hayattaki Yeri

 

 

İstanbul Ticaret Odası bünyesinde, 2010 yılında titiz bir araştırma ve inceleme sonucu uzman eller tarafından derlendiği aşikâr olan, ‘Baciyan-ı Rum’dan Günümüze Türk Kadının iktisadi Hayattaki Yeri’ adlı eser oldukça kapsamlı bir konu analiziyle okurlara sunuldu. Kültürel açıdan fazlasıyla tatmin etmekle birlikte akademik olarak da değerlendirilebilecek eser, Türk kadının ilk çağlardan günümüze değin toplumdaki statüsünü ele almakta. Hun imparatorluğundan Cumhuriyet tarihine kadar Türk kadınını, aile içinde, siyasi organizasyon içinde, kadın-erkek ilişkileri ve iktisadi hayata olan katkıları yönüyle oldukça detaylı bir şekilde işlemekte.

 

XIII. Yüzyılda, Selçuklular döneminde kurulan Ahi teşkilatının kadın kolu olan Baciyan-ı Rum, kadınların üretim ve sosyal hayattaki kollektifliği açısından oldukça önemlidir, Bacıyan-ı Rum aldıkları tasavvufi eğitim ve edindikleri ahlak sayesinde işlerini birer kutsal görev mantığıyla yapmaktadırlar. Ve bu teşkilattaki vazifeleri boyunca, Anadolu’nun islamlaşması ve Türkmenlerin ekonomik sahada gelişmesi açısından da önemli rol oynamışlardır.

 

Eserde toplumsal yapı içerisinde hemen hemen her sahada görünen Anadolu kadını, iktisadi faaliyetlerini günlük iş olarak görürken, evi, ailesi için çalışmayı da üretim bilinciyle birlikte yürütmüştür.

 

 

Selçuklu Saray Kadınları ve Vakıf Hizmetleri

 

Selçuklu dönemi için Baciyan-ı Rumdan bahsedilirken, Osmanlı dönemi içinse farklı değerlendirmeler yapılmıştır. Esere göre Osmanlı kadınları için iki grupta analiz yapmak mümkündür.

 

Bu grubun biri Osmanlı’nın Saray ve elit tabakaya mensup kadınları ve vakıf üzerine yaptıkları çalışmalardır. Bu çalışmalar sayesinde hem toplumun aşevi, medrese, camii, külliye gibi ihtiyaçlarının bir kısmı karşılanmış hem de öte vakfın yönetiminde kadınlar yönetici olarak yerlerini almıştır.

 

 

Osmanlı’nın Girişimci Kadınları

 

Eserde diğer grup ise küçük bir sermayeyle iktisadi hayata katılan kadınlardır. Bu kadınlar için Kanuni Sultan Süleyman döneminde çamaşırcı kadınlardan, bohçacı kadınlardan, yalnızca kadınların satış yaptığı Avrat Pazarı’ndan bahsedilmiş ve XVII. Yüzyılda Bursa’da kadınlara ait mal depolarının varlığı gibi birçok örnek verilmiştir.

 

 

Tanzimat ile Batıya Yöneliş ve Türk Kadını

 

Dönemlere göre analizin yapıldığı önemli eser, Tanzimat Döneminde Batıya yönelişten ve bunun kadın üzerindeki etkisinden bahsetmiştir. Batılılaşma faktörüyle kadının toplumsal statüsünde bazı değişiklikler meydana gelmiştir. Sağlanan eğitim ve kamu alanları sayesinde kadın hastanede ebe, okulda idareci ve öğretmen olarak yerini almıştır.

 

 

Osmanlı’nın ilk Kadın Memurları

 

Meşrutiyet döneminde ise bu gelişmeler artarak devam etmiştir. Balkan savaşlarının etkisiyle erkek nüfustaki azalma kadınları memuriyete, sanayi alanındaki eksiklikleri doldurmaya yöneltmiştir. Nitekim Dersaadet Telefon Anonim fiirket – i Osmaniye’sine ilk kadın memur alımı Bedra Osman hanım ile 1914 senesinde tarihe geçmiştir. Ve bu kurumu Maliye Nezareti, istanbul Postahanesi ve Osmanlı Bankası takip etmiştir.

 

Eser, bu gelişmeleri belirtirken aynı dönemde kurulan kadın derneklerinden ve Hanımlar, fiüküfezar, Takvim-i Nisvan gibi dergi isimlerinden de bahsetmekte. Bu dergiler kadınların iktisadi hayattaki görünürlük ve gerekliliğini vurgulamakta ve toplumsal bir bilinç oluşturma konusundaki çalışmalarını desteklemekte.

 

Cumhuriyet ilanından günümüze değin olan bölümde ise Mustafa Kemal ve kadın konusunda uyguladığı politika ve prensipler ele alınmıştır. Mustafa Kemal’in kadını iktisadi hayatta tutmanın hem kadın hakları açısından hem de ekonomi açısından yadsınamaz gerekliliği düşüncesi üzerinde duran eser, inkılapların da bu yönde ön açıcı faktörler olduğunu vurgulamaktadır. Bu yöndeki politikasının fiili bir yansıması olarak da izmir iktisat Kongresi’nde delege ve dinleyici olarak kadınların bulunması örnek verilebilir.

 

Sonuç olaraksa tarih boyunca aslında Türk kadınların erkeklerle birlikte iktisadi hayat içerisinde Bacıyan-ı Rum gibi bir bünyeden bugüne değin her alanda varlığını sürdürdü. Dönemler boyunca kadınlara dair gelişmelerin yasal olarak da artarak devam ettiğini özetleyen ve tüm konuların ana hatlarını açıklayan kapsamlı eser, okurun zihninde Türk kadınına dair derin bir bilgi birikimi bırakmaktadır.

Etiketler:
Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio