Diyette sıklıkla yapılan hatalar “yo-yo etkisi” oluşturuyor

Dilara Tuygan Yazar: Dilara Tuygan 24 Eylül 2021

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Diyete başlamak yanında sağlıklı beslenme sürecini ve yeme değişikliklerini getirir. Bu süreç sağlıklı bir yeme düzeni kazanmayı sağlayacak uzun bir süreçtir ve bu süreçte sabırlı olunması gerekir. Sürecin esas amacı dengeli ve düzenli bir şekilde beslenerek vücudun ihtiyacı olan besin ögelerini sağlamaktır. Bu sayede vücudun ihtiyaçlarını karşılarken kilo kaybı da sağlanabilir. Beslenmede karbonhidrat, yağ ve proteinler yeterli seviyede bulunurken beslenme mutlaka lif, vitamin ve mineraller açısından da değerlendirilmelidir.

Diyette sıklıkla yapılan hatalar “yo-yo etkisi” oluşturuyor

Diyete başlamadan önce ise bir kan tahlili ile vitamin değerlerine bakılmalı ve kişinin vitamin eksikliği varsa saptanmalıdır. Birçok kişi diyete başlarken çok hızlı kilo kaybetmek ister. İnternetteki bilgi kirliliği veya çevresinden edindiği yanlış yöntemleri uygulayarak diyete başlayan kişiler bir süre sonra psikolojik ve fizyolojik açıdan olumsuz sonuçlar alır. Kalıplaşmış ve çoğu kişinin farkında olarak veya olmadan uyguladığı bu yanlış yöntemler sağlığı tehdit edecek hal alabilir. Ayrıca kilo verme amaçlı yanlış yöntemler ile diyete başlayan birey “yo-yo etkisi” yaşayarak verdiği tüm kiloyu diyeti bıraktıktan kısa bir süre sonra geri alabilir.

Kilo döngüsü, vücudun belirli aralıklarla hızlı kilo verip almasıdır. Bu döngü diyet yapmanın sonucunda oluşuyorsa, buna yo-Yo Sendromu denir. Yo-yo, hepimizin bildiği bir oyuncak aslında, eminim içinizde anımsayanlar olacaktır. İpin bir ucundan tutularak, oyuncağın yukarı aşağı hareket edecek şekilde sallanmasıyla oynanıyor. Eğer siz her yaptığınız düşük kalorili veya şok diyetle kilo döngünüzü etkileyerek metabolizmanızı da etkilerseniz maalesef sonuçta tartıda gördüğünüz rakamlar da aynı bu oyuncak gibi bir ileri bir geri; yani yo-yo olur.

Diyet sürecinde sıklıkla yapılan 5 hata! 

Yediklerinizden korkmamalı besinlerle iyi bir ilişki kurmaya çalışmalısınız. Bu noktada porsiyon kontrolünü sağlamak süreci sizin için kolaylaştıracaktır. Diyet sürecinde kendinize öz şefkat göstermeyi unutmamalısınız. Bu süreçte kişi yediği her besinden dolayı suçluluk duyabilir, aç kalınması gereken bir süreç gibi değerlendirebilir. Aksine vücudun ihtiyaçlarının çeşitlilikle sağlandığı bir süreç olmalıdır. Sindirim sistemini değerlendirmek ve buna göre beslenmek de kilo verme sürecinin bir parçasıdır. Süreç egzersiz ile desteklenmeli gün içerisinde hareket ihmal edilmemelidir. Peki diyette sıklıkla yapılan yanlışlar nelerdir? En sık yapılan ve diyet sürecinizi olumsuz etkileyecek 5 yanlışı birlikte değerlendirelim.

Öğün atlamak yarardan çok zarar!

En sık yapılan yanlışlardan biri de kilo verme döneminde öğün atlamaktır. Öğün atlayarak alınan kalorinin düşeceği dolayısıyla daha kolay kilo kaybı görüleceği sıklıkla düşünülse de bu çok yanlış bir düşüncedir. Kilo verme dönemi sağlıklı, düzenli ve dengeli beslenmeyi gerektiren bir süreçtir, öğün atlama kilo verme amaçlı olursa tam tersi kilo artışı ve yanında başka sağlık sorunları gözlenebilir. Öğün atlanıldığında kan şekerinin fazlasıyla düşmesi ile birlikte yorgunluk, halsizlik ve baş dönmesi gözlenebilir. Bunun sonucunda ise kan şekerini hızlı yükseltmek için basit karbonhidrat içeren meyve suyu, makarna, şekerli besinler gibi besinlere yönelme gözlenir. Bu durum sürekli tekrarlandığında ise kontrolsüz yeme atakları gerçekleşir. Bu ataklar kontrol altına alınsa dahi öğün atlama ile düşük kalori alımından sonra metabolizma yavaşlayacak dolayısıyla kilo verme zorlaşacaktır.

Sağlıklı besinleri porsiyonları kısıtlamadan tüketmek

Sağlıklı bir beslenme düzeni ile birlikte ilk yapılan değişiklik işlenmiş besinleri, kızartılmış yemekleri ve şekerli besinleri beslenmeden çıkartmak veya sınırlı tüketmek oluyor. Bu besin gruplarının yerine sağlıklı alternatifleri olan doğal ve işlenmemiş besin grupları tercih ediliyor. Örneğin tatlandırma amacıyla şeker yerine bal veya pekmez tercih edilir. Fakat bal ve pekmez eklenti şekersiz olsa da kalori içeriği olarak düşük değildir ve vücutta şeker ile aynı etkiyi gösterebilir. Aynı şekilde meyveler de bu dönemde bol bol tercih edilir fakat porsiyon sınırlaması olmazsa fazla karbonhidrat ve şeker alımına sebep olduğundan kilo alımına sebep olur. Diyette porsiyon kontrolü çok önemlidir ve besin gruplarını çeşitlendirerek beslenmede bulundurmak en dengeli düzeni kurmanıza yardımcı olacaktır.

Kaloriler saymakla bitmez!

Kilo verme amacıyla diyete başlayan birçok kişi kalori saymaya da başlamıştır. Basit olarak düşündüğümüzde vücudun harcadığından az kalori almak kilo vermenizi sağlayacaktır. Fakat sadece kalorilere takılıp besin içerikleri göz ardı edildiğinde yetersiz bir beslenme gerçekleşecektir. Özellikle lif ve protein alımı azalacaktır. İlerleyen süreçlerde kalori sayma yemeklerle sağlıksız bir ilişki kurulmasına sebep olarak yeme bozukluklarına sebep olabilir. Kişi gün içinde yiyeceği besinlerden endişe duyarak yedikten sonra pişmanlık yaşayabilir. Sonuç olarak uzun bir kalori kısıtlama süreci yaşayan kişi sonraki süreçte yeme atakları geçirerek verdiği kiloyu da geri kazanmaya yatkın olur. Bir yemeğe katılan yağ, un miktarı ve gramajlarını hesaplamak kişinin çok vaktini alacaktır dolayısıyla kalori saymaya çalışan kişinin günlük hayatı zorlaşacaktır.

Yağ grubunu beslenmeden tamamen çıkarmayın!

Yağlar, karbonhidrat ve proteine oranla daha fazla kalori içerirler ve dolayısıyla bize daha fazla enerji sağlarlar. Diyette kilo verme sürecinde olan kişiler ise yağlardan gelen bu kaloriden korkarak beslenmelerinden tamamen çıkarma hatasını yapabilirler. Oysaki vücudumuzun nasıl suya, karbonhidrata ve proteine ihtiyacı var ise yağlara da aynı şekilde ihtiyacı vardır. Yağların, yağda çözünen vitaminlerin kullanılmasına yardımcı olma, hormonların yapısına katılma, dışarıdan almamız gereken elzem yağ asitlerini içermesi gibi birçok fonksiyonu bulunur. Kilo verme sürecinde olan kişi yağları porsiyon kontrolü ile tüketebilir. Trans yağlardan tamamen uzak durarak, doymuş yağları ise çok sınırlı miktarda beslenmede bulundurarak oluşturulan bir beslenme düzeni sağlığın korunması ve kilo verilmesi için idealdir.

Çabuk pes etmeyin!

Diyet sürecini sıkıcı ve geçici bir süreç gibi düşünerek başlamak yanlıştır. Öncelikle bu süreci yaşam tarzı değişikliği olarak düşünüp değişimin tadını çıkarmalısınız. Beslenme alışkanlıklarınızdaki değişiklikler sayesinde yaşam kaliteniz yükselecek kendinizi daha zinde hissedeceksiniz. Bu konuda ilk adımı tamamen tartıya takılmayarak atabiliriz. Haftada belirli bir ölçüm gününüz olmalı ve her gün tartılmamalısınız. Tartıdaki rakam zamanla düşecektir. İlk haftalarda daha hızlı bir düşüş yaşanır, sonraki haftalarda ve süreçte ise belirli kilolarda takılma yaşanabilir. Bu çok normaldir ve sürecin bir parçasıdır. Bu noktalarda motivasyonunuzu kaybedip düzene giren beslenme şeklinden vazgeçerseniz hem verdiğiniz kiloyu geri alabilir hem de verdiğiniz emekleri bir kenara bırakırsınız. İşte bu sebeplerle motivasyonunuz tartı değil daha sağlıklı bir yaşam olmalıdır. Eğer yaşam tarzı değişikliklerine gidilirse verilen kilo korunarak hayat boyu uygulanabilecek sağlıklı bir beslenme düzeni edinmiş olursunuz.

Diyetisyen Dilara Tuygan

Dilara Tuygan

Dilara Tuygan

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio