Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Yazar Ece Erdoğuş Levi, Mısır'da Türkçeye olan büyük ilgiden dolayı Mısırlı öğrencilere çevrim içi "Türkçe Yazarlık Atölyesi" düzenliyor. Yazar, edebiyat aracılığıyla öğrencilere Türkçeyi sevdirirken onları Türk kültürüne daha da fazla yakınlaştırıyor.
İstanbul’da yaşayan Levi, her yıl 1500’ün üzerinde Mısırlıya Türkçe eğitim veren Kahire Yunus Emre Enstitüsü (YEE) aracılığıyla öğrencilerin dil gelişimlerine katkı sağlamak için edebiyat meraklılarıyla yazarlık deneyimlerini paylaşıyor. Atölye hakkında değerlendirmelerde bulunan Levi, aslında tiyatro mezunu olduğunu, uzun yıllar tiyatro oyunculuğu da yaptığını ve Ferhan Şensoy ile Ortaoyuncular Tiyatro Topluluğu’nda çalıştığını söyledi.
Edebiyatla tanışma hikâyesini anlatan Levi, ilk romanı Kolpa’nın 2009’da yayımlandığını, 2016’dan sonra da kızı Masal’ın dünyaya gelmesiyle çocuk kitapları yazmaya yöneldiğini dile getirdi. Levi, yazı atölyesi düzenlediğini ve gazetecilik yaptığını da aktararak, her hafta bir gazetenin çocuk kitapları köşesinde seçki hazırladığını ifade etti. Mısır’daki öğrencilere Türkçe yazarlık atölyesi düzenleme hikâyesini aktaran Levi, Kahire YEE’de çok sayıda Türkoloji öğrencisinin olması dolayısıyla Enstitü’nün talebi üzerine ders vermeye başladığını belirtti.
Levi, ana dili Türkçe olmayan ancak Türkçeyi iyi bilen öğrencilerle buluşma teklifinin kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. Mısır’da Türkçeye ilginin çok fazla olduğuna dikkati çeken Levi, “Türkçeye gerçekten muazzam bir ilgi var. İlk tanışma dersimizde Türkçelerinin çok iyi olduğunu fark ettim ve şaşırdım. ‘Neden bir başka dil değil de Türkçe?’ diye sordum. Türk kültürüne çok meraklılar, Türkiye’ye karşı sempatileri var.” diye konuştu.
Levi, öğrencilerin Türk Edebiyatını, Enstitü’nün kütüphanesiyle takip ettiklerini aktararak, “Özellikle klasik eserlerimizi okumaktan zevk alıyorlar. Onların çoğunlukla favori isimlerinin Sabahattin Ali olduğunu fark ettim. Mısır’da Sabahattin Ali çok seviliyor.” ifadesini kullandı. Mısırlı öğrencilerin Türk dizilerini de merakla takip ettiğini vurgulayan Levi, “Orada çok sayıda Türk dizisi izleniyormuş, onları da Türkçe olarak takip ediyorlar. Bu aslında iyi bir şey. Hem biraz bizim kültürümüzle tanışıyorlar hem de Türkçe takip etmeleri de onlarda ciddi bir kulak dolgunluğu oluşturuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Levi, öğrencilerin Türkçeyi sevdiklerini ve merak ettiklerini, ayrıca yazıya da meraklı olduklarını belirterek, şunları söyledi: “Bence aslında dilin olmazsa olmazlarından bir tanesi de yazı. Nasıl ki konuşuyoruz, okuyoruz. Aynı zamanda dili geliştirmek için yazıya da ihtiyacımız var. Bu derslerde sadece bir hikâye yaratmayı konuşmuyoruz aynı zamanda imlaları ve doğru ifade etmeyi de konuşuyoruz. Hikâye etme, işin ayrı bir boyutu. Evet, edebiyata meraklılar ama Türkçelerinin gelişmesine de faydada bulunuyor bu dersler.”
Yazarlık Atölyesi’ni çevrim içi olarak 8 hafta planladıklarını ve geriye 3 dersin daha kaldığını anlatan Levi, atölyede yaklaşık 15 öğrencinin bulunduğunu söyledi. Levi, katılımcıların çoğunluğunu Türkoloji öğrencilerinin oluşturduğunu belirterek, bunun dışında atölyede güzel sanatlardan ve farklı alanlardan da öğrencilerin olduğunu dile getirdi.
Derslerin içeriğine ilişkin bilgi veren Levi, “Öncelikle bir hikâye nasıl inşa edilir bunu öğreniyoruz; bir hikayenin ana unsurları nelerdir, kahramanlar, mekan, zaman bunları nasıl seçeriz, başlık nasıl atılır, hikaye nasıl kurgulanır, serim nedir, düğüm nedir, çözüm nedir, bunların dengesi nasıl sağlanır?” diye konuştu.
Levi, bunun dışında öğrencilere çeşitli ödevler de verdiğini ve ödevlerin de çok muntazam yapıldığını kaydetti. “Yazmak sadece ve en çok yazarak, okuyarak öğrenilir.” diyen Levi, öğrencilerin her hafta denemelere giriştiklerini, derslerde bu denemeleri yeniden şekillendirdiklerini veya eklemelerde bulunduklarını söyledi. Yazar Levi, öğrencilerin çok ilgili olması dolayısıyla bunun 8 haftalık bir süreçte kalmayacağını, yeni öğrencilerin de katılımıyla derslere devam edebileceklerini ifade etti. Öğrencilerin Türkçe seviyesinin “çok iyi” olduğunun altını çizen Levi, öğrencilerin bir yabancıyla ayırt edilemeyecek kadar iyi Türkçe konuştuklarını belirtti.
Levi, Türkçe Yazarlık Atölyesiyle Mısırlı öğrencilerin Türkiye’yi ve Türkçeyi daha da çok seveceklerine işaret ederek, “Edebiyat, her zaman yakınlaştırır. Edebiyat birbirimizi daha iyi tanımamızı, anlamamızı, empati kurmamızı sağlar. İnsanlar birbirlerini tanıdıkça daha çok yakınlaşır, edebiyat da bu anlamda bizim yakınlaşmamıza vesile oluyor. Ben de onların kültürlerini daha iyi tanıyorum.” diye konuştu.
Yazarlık Atölyesi konusunda çok olumlu geri dönüşler aldıklarına değinen Levi, şöyle devam etti: “Öğrenciler çok hevesliler, her hafta birer yazı getiriyorlar. Türk Edebiyatı ve Türkiye hakkında beğenilerini sürekli dile getiriyorlar. Hepsinin İstanbul’la Ankara’yla ilgili ve diğer güzel şehirlerimizle ilgili fikirleri var. Bunlar da beni hem mutlu ediyor hem gururlandırıyor.”
Levi, öğrencilerin Türk şarkıcıları ve oyuncuları tanıdıklarını, Türk kültürüne hâkim olduklarını belirterek, Türkiye’yi ziyaret etmek ve daha fazla tanımak istediklerini dile getirdi. Atölyeyi farklı ülkelerde de düzenleme fikrine “her zaman varım” diyen Levi, “Elbette çok isterim. Benim için de bu buluşmalar çok güzel oluyor. Ben de onların kültürünü tanıyorum. Türkçenin, bizim aramızdaki ortaklık olması çok kıymetli. Ben onlara belki çok şey katıyorum ama onlar da bana katıyor.” ifadesini kullandı.
Mısır’da 2010’da faaliyetlerine başlayan Yunus Emre Enstitüsü bünyesinde şimdiye kadar 20 bine yakın kişi Türkçe öğrendi. Enstitünün “Uzaktan Türkçe Portalı”nda 40 bin kullanıcıyla Mısır ilk sırada yer alıyor. Kahire YEE, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla yüz yüze eğitime ara verilmesinin ardından dijital eğitim platformlarıyla faaliyetlerine ağırlık verdi. Enstitüde, aynı zamanda öğrencilerin dil gelişimlerine katkı sağlamak için bazı atölye ve kulüpler de düzenleniyor.
Kaynak: AA
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı