UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miraslar

Yemek kültürü bizi doğduğumuz yere, coğrafyaya bağlar. İnsanoğlu yüzyıllardır seyahat ediyor ve gittiği her yere yemeklerini, yöntemlerini taşıyor. Bu sayede çok uzun zamanlardır köklerine sadık şekilde yapılmaya devam eden yemekleri ve bunların yapılış şekillerini görebiliyoruz. Sabır, emek, gelenek
ve kültürü yansıtan bu yemekler ve pişirme yöntemleri takdiri hak ediyor ve UNESCO da bunu, oluşturduğu liste ile tescilliyor.

Dünyanın dört bir yanındaki tarihi ve doğal alanlar UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne sahip. Peki ama kültürel gelenekler yalnızca mimariden ve coğrafi eserlerden mi ibaret? UNESCO bu soruya “İnsanlığın
Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi” ve bu listeye eklediği yemekler ve yemek sanatlarını ekleyerek cevap veriyor. Her yıl güncellenen bu liste Türkiye’den Meksika’ya, Japonya’dan İtalya’ya dünyanın dört bir yanından yemeği, içeceği ve yemek yapma geleneklerini onurlandırıyor ve bu asırlık değerlerin nesilden nesle aktarılmasını sağlıyor. Liste uzun ama bu listenin öne çıkan bazı aktörlerini sizlerle paylaşmak istedik.

2013 yılında UNESCO listesine alınan Türk kahvesi; misafirperverlik, dostluk, nezaket ve sohbet sembolü olarak tanımlanıyor. Asırladır var olan bu geleneğin eşsiz olduğunu vurgulayan UNESCO, Türk kahvesinin sadece Türkiye’nin değil, bölge tarihinin köklü bir parçası olduğunu da anlatıyor. Türkiye’den UNESCO’nun listesine giren bir başka yemek ise düğünlerin, bayramların ve özel günlerin vazgeçilmezlerinden olan keşkek.

2013 yılında UNESCO listesine alınan Türk kahvesi; misafirperverlik, dostluk, nezaket ve sohbet sembolü olarak tanımlanıyor.