Türk ve İslam Eserleri Müzesi zengin koleksiyonlarıyla ilgi çekiyor

Şeyma Ercanlı Yazar: Şeyma Ercanlı 27 Nisan 2021

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Türk ve İslam Eserleri Müzesi, koleksiyonlarında bulundurduğu binlerce eserle yerli ve yabancı tarih meraklılarını bekliyor. Dünyada eşine benzerine ulaşılmayan nadide eserlerin bir araya gelmesi meraklılarını heyecanlandırıyor.

Türk ve İslam Eserleri Müzesi zengin koleksiyonlarıyla ilgi çekiyor

 

“Dünyanın halı müzesi” olarak tanınan müze, 13. yüzyıla tarihlenen 3 Selçuklu halısı ve birisi Danimarka'da sergilenen Cizre Ulu Cami'nin kapısıyla ziyaretçilerinin ilgi odağı oluyor. Koleksiyon da yer alan 1700 civarında halı ve 500'e yakın kilimle beğeni topluyor.

 

 

Müze nasıl kuruldu?

 

Osmanlı İmparatorluğu döneminde açılan son müze olma özelliğini taşıyan Türk ve İslam Eserleri Müzesi (TİEM), erken İslam, Osmanlı ve Selçuklu dönemi koleksiyonlarıyla bilim ve tarih dünyasına ışık tutuyor. 19. yüzyılın sonundan itibaren Osmanlı coğrafyasındaki cami, mescit, tekke, zaviye ve türbe gibi vakıf binalarında bulunan tarihi eserlerin çalınması üzerine bir müze kurulması kararlaştırıldı.

 

Sadrazam Hilmi Paşa'nın bu eserlerin kaçırılmasını önlemek için gümrüklere yazı göndermesinin ardından Şeyhülislam Evkaf Nazırı Hayri Efendi'nin girişimleri ile müze kuruldu. Evkaf-ı İslamiye Müzesi adıyla Süleymaniye Külliyesi içinde yer alan İmaret Binası'nda 27 Nisan 1914'te ziyarete açılan müzenin adı, Cumhuriyet'in ilanından sonra 1924'te Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak değiştirildi.

 

Müze, 1983 yılına kadar faaliyetlerini İmaret Binası'nda sürdürdükten sonra Osmanlı sivil mimarisinin önemli yapılarından biri olan Sultanahmet Meydanı'ndaki Pargalı İbrahim Paşa Sarayı'na taşındı.

 

 

Müze de 3 Selçuklu dönemine ait halıları görmek mümkün

 

TİEM Müdürü Ekrem Aytar, yaptığı açıklamada, müzenin erken İslami dönemden Osmanlı ve Cumhuriyet'in ilk yıllarına ait İslam ve Türk sanatındaki özel eserleri barındırdığını aktardı. Müzenin zengin bir halı koleksiyonuna sahip olduğuna dikkati çeken Aytar, "Bizim müzemiz aynı zamanda dünyada halı müzesi olarak da tanınmaktadır. Bunun nedeni de yabancı yayınlarda daha çok halılarımız ön plana çıkmıştır. Burada Selçuklu döneminden kalma 3 halımızı sergilemekteyiz. Bunlar 13. yüzyıla tarihlenmektedir ve dünyada hiçbir müzede 3 Selçuklu halısını bir arada görme şansımız yoktur." dedi.

 

Aytar, koleksiyonda 1700 civarında halının yanı sıra 500'e yakın Türk kültürünün önemli bir objesi olan kilim ile İran ve Kafkasya bölgesinden gelen halıların yer aldığını söyledi.

 

 

“En ünlü eserlerinden biri Cizre Ulu Cami kapısıdır”

 

Orta Çağ'ın maden sanatının TİEM'de en ünik şekilde görülebileceğini dile getiren Ekrem Aytar, şöyle devam etti: "Cizre Ulu Cami'nin kapısı bütün dünyada meşhurdur. Müzemizin en ünlü eserlerinden de biridir. Cizre Ulu Cami biliyorsunuz maden sanatının en ünik örneklerini göstermektedir. İbn-i Cezeri'nin otomat eserinden esinlenerek yapılmıştır. Üzerinde 2 ejder motifi, ortasında aslan vardır. Kapı kanadı 2 taraflıdır. Bunlardan biri maalesef 1969 yılında çalınmış ve yurt dışındaki Danimarka'daki özel bir müzeye götürülmüştür. Bundan dolayı Cizre Ulu Cami'nin kapısı o tarihte yerinden alınarak Mardin Müzesi'ne getirilmiştir. Ama ilerleyen tarihlerde daha fazla insanın bunu ziyaret edebilmesi amacıyla Türk ve İslam Eserleri Müzemize nakledilmiştir ve bugün de gelen ziyaretçilerimizin en ilgisini çeken eserlerden biri budur."

 

Aytar, müzenin zengin bir yazma eser koleksiyonunu da bulundurduğunu ifade ederek, "Emevi, Abbasi, Endülüs, Selçuklu, Osmanlı dönemine ait çok farklı yazma eserler, Kur'an-ı Kerimler, Hadikatü's-Süada ve Muhyiddin İbni Arabi'nin eserini müzemizde görme şansımız mevcut." dedi.

 

 

Farklı koleksiyonlardan 40 bine yakın eser yer alıyor

 

TİEM'in her koleksiyonunun aslında kendi başına bir müze olabilecek kadar zengin olduğunun altını çizen Aytar, şunları aktardı: "Müze depolarımızda farklı koleksiyonlardan 40 bine yakın eserimiz mevcut. Taş eserlerimiz de var. Taş eserlerimizde mezar taşları, bunun yanında saraylardan, sivil mimarilerden gelen Selçuklu'nun özellikle eserlerini görmek mümkündür. Son dönem açtığımız Kutsal Emanetler bölümümüz var. Kutsal Emanetler biliyorsunuz Topkapı Sarayı'nda sergilenmektedir. Fakat Türk İslam eserlerinde de bol miktarda böyle bir envanterimiz olduğu için geçtiğimiz yıllarda 'Mukaddes Emanetler' diye geçici bir sergi düzenlenmişti. Çok ilgi gördüğünden dolayı 'Mukaddes Emanetler' kalıcı bir sergi olarak müzemize dâhil edildi.

 

Peygamber Efendimizin sakal-ı şerifleri, hilye-i saadetleri, nakş-ı kadem-i şerifi yani 2. Mahmut Türbesi'nden gelen mübarek ayak izlerini burada görmek mümkündür. Yine burada ülkemizin en ünlü hattatlarının yazdığı hilye-i şerifler ile Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin hilyesini burada görme şansımız var. Yine o sakal-ı şeriflerin muhafazaları, çekmeceleri de orijinal şekilde müzemizde sergilenmektedir."

 

 

Osmanlı İstanbul'u her ayrıntısıyla sergileniyor

 

Ekrem Aytar, 2019'da açılan Etnografya bölümünü gezecek ziyaretçilerin 18, 19. ve 20. yüzyılın başlarındaki Osmanlı İstanbul'unu her ayrıntısıyla görebileceklerini vurgulayarak, "Burada mesire alanlarının, o dönemdeki bir kahve kültürü ile bir hamam kültürünün canlandırılması vardır. Bu hamamda neler var? Bunları görme şansını elde edebiliyoruz. Yine o dönemde İstanbul hanımlarının nasıl giyindikleri, giyim kuşam ile ilgili de güzel örneklerimizi burada sergilemekteyiz." diye konuştu.

 

Etnografya bölümünde aynı zamanda Türk halıların nasıl dokunduğuna dair replikaların yer aldığını belirten Aytar, "19. yüzyılın sonunda İstanbul'un resmedildiği ünik bir halıyı da orada görebiliriz. Bir ressam edasıyla Haliç'i, Galata Kulesi'ni, o dönemde var olan camileri bütün hepsini bu halıya ince ince motif şeklinde işlemiştir ecdadımız. Bizim Etnografya sergimizin öne çıkan eserlerinden biri de bu İstanbul manzarayı umumiyesi olan halımızdır." ifadelerini kullandı.

 

Aytar, müzenin dikkati çeken eserlerine de değinerek, şu bilgileri verdi: "Bizim her bir eserimiz gerçekten çok önemli. Hz. Osman ve Hz. Ali'ye izafe edilen 2 Kur'an-ı Kerim mevcuttur. Hazreti Osman Efendimize nasıl izafe ediliyor? Giriş kısmında Hazreti Osman bin Affan yazdığı gibi bir kitabesi olduğundan dolayı ona izafe ediliyor. Gerçekten bu çok önemli bir eser. Yine ziyaretçilerimizin en ilgisini çeken özellikle yerli ziyaretçilerimizin, en eski Türkçe mealli Kur'an-ı Kerimdir. İlhanlılar döneminde Karahanlılar Türkçesiyle yazılmış olan bir Kur'an-ı Kerim'dir ve bu ilk Türkçe meal olarak kabul edilmektedir. 1333 tarihine tarihlenmekte."

 

 

Ahşap işçiliğinin muhteşem örnekleri sergileniyor

 

En erken dönemden Osmanlı dönemine kadar gelen ahşap eserlerin de müze koleksiyonun yer aldığını söyleyen Aytar, "Samarra'da yapılan ilk İslami arkeolojik kazılarda çıkmış olan ahşap eserler, oradaki resimli, ünik eserler, yine Selçuklu döneminden kalma rahleler, kapı kanatları bunlar da müzemizde sergilenmektedir. Ahşap eserlerimizin arasında ziyaretçilerimiz Konya'dan Seyyid Mahmud Hayrani Türbesi'nin sandukasını da göreceklerdir. Gerçekten ahşap işçiliğinin muhteşem bir eseridir. Seyyid Mahmut Hayrani Türbesi'nde üç tane sanduka vardır. Seyyid Mahmud Hayrani'nin oğlu Ali Efendi'nin sandukasının tabut kısmı maalesef çalınmış ve o da Cizre Ulu Cami gibi Danimarka'daki özel müzede sergilenmektedir." açıklamasını yaptı.

 

 

Geçici sergilerde eserler sunuluyor

 

Türk ve İslam Eserleri Müzesi aynı zamanda depolarında bulunan farklı koleksiyonlardan 40 bine yakın eseri de geçici sergilerle sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Dijitale aktarılan ve araştırmacılara da açık olan depolardaki eserleri, yıl süresince incelemek isteyen akademisyenler ya da uzmanlar müracaat yapabiliyor. Sultanahmet Camisi'ni ve meydanını en iyi şekilde görebilen, müzenin sahip olduğu avlu da yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.

 

Hatice Sultan'ın düğünü ile Kanuni Sultan Süleyman'ın 3 oğlu Şehzade Mustafa, Mehmet ve Selim'in sünnet düğünlerinin yapıldığı, ayrıca seyirlik teras olarak da kullanılan avluda ziyaretçilerin müzeyi gezerken dinlenebilmeleri için bir kafeterya da yer alıyor. Müzede yakın zamanda açılan Ayasofya Vakfiyesi nüshası, tarihi Kur'an-ı Kerimler, Hilye-i Saadet ve hat levhaları ile İbnü'l-Arabi'nin Fütuhatü'l-Mekkiyye'sinin de arasında bulunduğu pek çok kıymetli eseri barındıran "İnanç ve Sanat" sergisi ise 30 Temmuz'a kadar ücretsiz gezilebilecek.

Kaynak:AA

Etiketler:
Şeyma Ercanlı

Şeyma Ercanlı

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı