Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Şeker, sahte ve geçici bir enerji hissettirir. Sonrasında odaklanma güçleşip, yorgunluk hissi artar. Fazla şeker tüketimi, sağlık sorunları ve kilo problemini de beraberinde getirdiğini unutmamak gerekir. Stres anında ansızın çıkıp gelen tatlı krizlerini doğru yönetmek sizin elinizde… Uzmanlar konuyla ilgili yapılacakları sıralıyor.
Tatlı krizlerine dur diyebilmek için almanız gereken küçük önlemleri Acıbadem Üniversitesi Hastanesi’nden Demet Cerit şöyle sıralıyor: Beslenmenizde tam tahıllar, kepekli pirinç, bulgur, kepekli makarna, yulaf ve kuru baklagiller gibi kompleks karbonhidrat kaynaklarına yer verip daha uzun süren tokluk sağlayabilirsiniz.
Kilo kontrolü sağlamak için çok düşük kalori almak ve bir besin grubunu tümüyle beslenme listesinden çıkarmak, vücudunuzun enerji depolarını korumak adına yağ hücrelerinden salınan iştah hormonlarını artırmasına neden olur. Uzun süreli tokluk sağlayan proteinler ile yağları yeterince tüketmezseniz çabuk acıkma ve tatlı yeme isteği ortaya çıkar. Bu nedenle yeterli enerji almaya ve besin öğelerini dengeli bir biçimde tüketmeye özen göstermelisiniz.
Posaların sağlığa pek çok faydası var bu faydaların en önemlisi de posa içeren besinlerin midenin boşalmasını geciktirerek daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı olması. Posa tüketiminizi artırmak için tam tahıllı veya kepekli ürünler tercih edin, sebze yemeklerine ve salatalara yer verin. Her gün 1-2 porsiyon meyve, haftada en az 2 öğün ise kuru baklagil tüketmeye çalışın.
Ara öğünlerinizde meyvelere yer verirken porsiyon kontrolü yapın ve meyvelerin yanında süt, yoğurt, ayran gibi protein ya da fındık, ceviz, badem gibi yağ bakımından zengin besinlerle tokluk sürenizi uzatın.
Şeker içeren besinler beynin “ödül ve bağımlılık merkezini” uyararak serotonin, dopamin ve endorfinler gibi mutluluk, ödül, motivasyon ve zevkle ilişkili kimyasalların salınımını artırıyor. Bu tür besinleri aşırı tükettiğinizde ise zamanla ödül cevabı azalıyor ve dolayısıyla aynı hazzı yakalamak için daha fazla tatlı tüketme isteği ortaya çıkıyor. Bu döngüden kurtulmak için tatlı krizi yaşadığınız anlarda kendinizi “iyi hissetmenize” yardımcı olacak egzersiz, kitap okuma, resim, müzik gibi farklı aktivitelere yönelin.
Yeterli miktarda su içmediğiniz zaman sık sık açlık atakları yaşıyor ve şekerli atıştırmalıklara yöneliyor olabilirsiniz çünkü açlık ve susuzluk hissi birbiriyle karışan hisler. Gün boyunca, düzenli aralıklarla 2-2,5 litre su tüketmeye özen gösterirseniz bunun önüne geçebilirsiniz.
Uzmanlar serbest ve yasak gibi etiketlemelerin sizi bir kısıtlama ve aşırı yeme döngüsüne sokabileceğine dikkat çekiyor. Eğer alerji gibi herhangi bir sağlık probleminiz yoksa bir besini tamamen hayatınızdan çıkarmaya çalışırsanız, ona karşı normalden çok daha büyük bir istek hissetmenizle sonuçlanabilir.
Kan şekerinizi dengede tutmak ve tatlı krizlerinin önüne geçmek için ana yemek saatlerinizi düzenlemeye ve öğün atlamamaya özen gösterin.
Gazlı içecek ve her türlü şekerli meyve sularından uzak durun.
Taze hindistan cevizi tüketerek gün içeresinde açlığınızı yatıştırabilirsiniz.
Her gün mutlaka iki-üç kupa bitki çayı tüketin.
Yemeklerinizde bol bol elma sirkesi ve baharat kullanabilirsiniz. Özellikle acı biber, zerdeçal, zencefil, kimyon, kekik, sumak ve tarçın tüketmek bedeninize fayda sağlayacaktır.
Serotonin hormonunuzu harekete geçiren en önemli faktörlerden birisi olan egzersizleri günlük rutininizin bir parçası hâline getirebilirsiniz.
Düzenli ve derin uyumaya dikkat etmeye çalışın.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı