Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Hat sanatçısı Fatma Zehra Ülker ile hat sanatının inceliklerini konuştuk. Ülker, “Kendimi bildim bileli içimde hep bir sanat arayışı vardı. Bunun sebebinin annemin resim sanatı ile ilgilenmesi ve babamın hat sanatına duyduğu hayranlık olduğunu düşünüyorum. Bu arayışın neticesinde hat sanatı ilgimi çekmeye başladı. Levhalardaki denge, estetik, çarpıcılık beni hayrete düşürüyordu. Ve Hat sanatı eğitimine Hasan Çelebi hocamla başladım.” diyerek sözlerini tamamladı.
İlk önce sizi tanımak isteriz, Fatma Zehra Ülker kimdir, neler yapar?
1973 doğumluyum, üç çocuk annesiyim. Eğitimimi İmam Hatip Lisesi ve İlahiyat Fakültesi tamamladım. Hat sanatında icazet aldıktan sonra hat sanatı dalında yüksek lisans yaptım. Hat sanatı öğrencisiyim. Hat sanatı uygulamasına “Hat meşk etmek” denir. Çünkü hat sanatına, sevmenin ötesinde âşık olunuyor. İşin içerisine girdiğinizde tutkuyla bağlanıyorsunuz. Ben hat eğitimine başlamadan önce bu sanat ilgimi çekiyordu. Kamışı elime alıp meşk etmeye başlayınca aşk oldu.
Harflerin Ahengi Yeni Kapılar Açtı
Hat sanatına nasıl başladınız?
Hep bir arayış içerisindeydim. Ben küçükken annem resim sanatıyla ilgilenirdi. Evimizin bir köşesinde tuvali ve boyaları hep açık olur boş zamanlarında resim yapardı. Bazen onu seyreder tuvalde huzur bulduğunu hissederdim. Babam hat sanatına karşı hayranlık duyar her gördüğü levhayı inceler, okumaya çalışır, biliyorsa anlamını söyler bilmiyorsa, etrafındakilere sorardı.
Önce karakalem ve yağlı boya eğitimi aldım. Bu sanatlarla ilgilenirken hat sanatı ilgimi çekmeye başladı. Levhalardaki denge, estetik, çarpıcılık beni hayrete düşürüyordu. Annemin fırça darbeleri babamın levhalara ilgisi, resimle aldığım yol ve en sonunda harflerin ahengi bana yeni kapılar açtı. Ben de hat meşk etmeye karar verdim.
Bu sanatla alakalı hiçbir bilgim yoktu, 27 yaşıma kadar herhangi birinin hat meşk ettiğini bile görmedim. Bir gün atölyede arkadaşlarla resim yaparken “Hat sanatı eğitimi almak istiyorum, ilgilenen olur mu” dedim; 5-6 arkadaş da “Biz de çok merak ediyoruz. Ayarlarsan biz de ders almak isteriz” dediler. Babama “Hat sanatıyla ilgilensem kimden ders almam lazım” diye sordum o da ‘‘Hasan Çelebi hocayı tanırım, ondan ders al hem hat sanatında üstat hem de özel bir insandır” dedi.
Hasan Çelebi hoca ile 10 talebe olarak derse başladık. İcazete kadar olan eğitim sürecimiz 9 sene sürdü. Hoca yaklaşık 10-12 öğrenciye ders veriyordu. Bu süre içinde birileri başlıyor, birileri bırakıyordu. 9 senenin sonunda gurubumuza başlayanların sayısı yaklaşık 50 kişiyi buldu. 9 sene sonunda Betül Utku, Zeynep Sevsevil, Sare Çizmecioğlu, Ebru Ersoy ve ben, beşimiz icazet aldık. İcazet törenimiz başka hoca ve bayan talebelerinin icazeti ile birlikte gerçekleşti.
Hat eğitimine ilk başladığımda hocamın tek icazet alan hanım talebesi Ayten Tiryaki Hanımefendi ve ondan sonra da Hilal Kazan Hanımefendiydi. Hocamız icazet aldığımız dönemde şöyle demişti: “Ben de bu güne kadar yaklaşık beş yüz hanım beş yüz de bey derse başladı. Bunların içinden hanım talebelerden on tanesi devam ettiyse erkeklerden yaklaşık elli talebe devam etti.” Şimdi hanımların hat sanatına ilgisi ve devamlılıkları daha arttı, elhamdülillah.
Resimde daha çok yağlı boya üzerinde mi çalıştınız?
Karakalem çok çalıştım. Yağlıboyada çalıştım ama karakalem çalışmayı daha çok sevdim. Resme çok basit şeylerle başlanıyor. İnsan figürü çalıştığımı hiç hatırlamıyorum. Karakalemde; yaprak motifleri ve mimari binaları çizdim.
Hat Sanatındaki Yazı Türleri
Peki, bir eseri bitirmek ne kadar vaktinizi alıyor?
Hat sanatında esere başlamadan önce harflerin inceliklerine biraz olsun vakıf olma süresi çok uzun. İcazet; hocanın sana eserinin altına imza atman ve ders verebilmen için verdiği izin belgesi. Süre kişinin bu alana ayırdığı çalışma süresine bağlıdır. Ben icazetimi 9 senede aldım. Biraz uzun sürdü. Başladığımda ikizlerim iki yaşındaydı. Daha sonra bir çocuğum daha oldu. Ev hanımı ve anne olmanın yanında bu 9 senede tüm müsait zamanlarımı hat meşkine ayırmaya çalıştım.
İcazet aldığımda anladım ki icazet bu işin başlangıcı. Esas öğrenmeye ondan sonra başlıyorsunuz. Bir eserin başlangıç aşamasından bitiş aşamasına kadarki süreç çok değişken. Mesela yazı çeşidine göre ele alırsak nesih yazı düz yazılır. İstif yapılmaz. Bu yüzden daha kısa zamanda bir eser ortaya çıkar. Ama sülüs yazıda istif yapıldığı için daha uzun süre gerekir. Sülüs yazıda bazı ibareleri içlerindeki harflerin yapıları sebebi ile istif yapmak daha zordur. Bu ve daha birçok sebepten dolayı bu süre değişkenlik gösterir ama hat sanatının inceliklerini göz önüne aldığımızda bir eserin çok kısa bir sürede ortaya çıkmayacağını ifade edebilirim.
İncelikler İçindeki Detaylar
Size göre Hat sanatı öğrenmenin nasıl bir inceliği var?
Hasan Çelebi hoca ile derse başladıktan bir süre sonra bu eğitimin sadece maddi bir eğitim olmadığını hem yazı terbiyesi hem de ahlâk, edep hepsi beraber olduğunu anladım. Hocan seni başta kendisi iyi bir örnek olarak eğitiyor. Daha sonra ödevine bakarken “Bakalım kamış ne diyecek” diyerek mütevazılığını hissettiriyor. Önce doğruları kırmızı içine alıyor. Bazen “Aferin” yazıyor. Sonra yanlışlarını gösteriyor. Yanlışlarını düzeltirken hepsini birden göstermiyor. Bir kısmını gösteriyor. O gün moralin bozuksa yanlışlarını daha az gösteriyor. Yani ders içinde ders alıyorsun. Yazı öğrenirken güzel ahlak öğreniyorsun. İnşallah biz de bu eğitimden istifade etmişizdir.
Hat Sanatının Çalışma Metodu
Hat sanatı eğitimi almak isteyen kişi ders almak istediği hocadan talebesi olmak için izin ister. Hoca müsait ise tedrisat başlar. Mesela nesih yazıda önce harfler tek tek meşk edilir. Daha sonra harf birleştirmeleri ve bunlar tamamlanınca da metin yazmaya başlanır. Haftada bir gün hocaya gidip çalıştığın ödevi (meşkini) hocanın önüne koyup doğruları yanlışları hocanın göstermesi izlenir. Bir hafta sonraki derse kadar bu ödev tekrar tekrar çalışılır. Hoca “Tamam olmuş bu yeni derse geç” diyene kadar ayni ödevin meşkini getirilmeye devam edilir.
Ben 17 kişiye ders veriyorum. Elhamdülillah talebem Zeynep Doğruyol Hanımefendi geçen sene icazetini alarak bana da bir ilki yaşatmış oldu. Öğrencilerimin başarılarının ve hizmetlerinin devam etmesi için dua ediyorum… Hasan hocamın önderliğinde öğrencilerinden Güzeyya Gülüt Hanım ile birlikte iki hayır sergisi düzenledik. Hattat ve müzehhip arkadaşlar en güzel eserleri ile karşılık beklemeden bu sergilerde yer aldılar. İlkinden elde edilen gelir ile Nijer yetimlerine yurt yapıldı. Diğerinden elde edilen gelirle ise Burkina Faso da cami inşa edildi. Bu sergilerden sonra Hilal Kazan Hanımefendi ile Hasan hocamın arzusu gerçekleştirmek için tüm öğrencilerinden oluşan bir sergi düzenledik.
Sanatın İçinde Gizlenen Detaylar
Herkesin çalışma düzeni farklıdır. Mesela talebelerimden bazıları bütünden detaya bazıları da detaydan bütüne doğru ilerliyorlar. Detay da bütün de çok önemlidir. Hat sanatı çok ciddi bir denge vukufiyeti gerektirir. Her harfin birçok inceliği ve kuralı mevcuttur. Hasan hocamız ders gösterme esnasında bazı noktaları pire ciğeri kadar diye ifade eder. O kadar ince noktaları olan bir sanat.
Hat sanatı eğitimimin kapısını Hasan hocam açtı. Bu yolculukta başta hat sanatı ile ilgilenmenin İslâm’a hizmet etmek olduğunu öğretti. Harflerin inceliklerini defalarca bıkmadan gösterdi. Hâlâ da göstermeye devam ediyor. 17 senedir hemen hemen her hafta maddi manevi tedrisatında bulundum çok şükür.
Bu alanda hizmet vermiş çok önemli hocalarla da tanıştım. Yüksek lisansta hat kültürünü bozulmadan ileri taşıma çabası ve gayreti içinde gece gündüz çalışan Hüsrev Subaşı hocam tez danışmanımdı. Yine yüksek lisansta Muhittin Serin hocanın derslerine katıldım. Hoca bu alanın güzelliklerine âşıktır. Güzel bir yazı gördüğünde ağlar önünde saygı ile ayağa kalkar. Ömrünü bu işe adamış olan hocam bu alanda yurt dışında da birçok araştırmalara katılmış ve çok değerli eserler vermiştir.
Atölye derslerinde alanım nesih-sülüs yazı olduğu için hocam Davut Beştaş’tı. Harflere yazıya o kadar hâkimdi ki talebelerinin meşklerinde nereyi doğru nereyi yanlış yaptılar unutmazdı. O kadar hat sanatı ile bütünleşmişti ki yazısından talebeyi tanırdı. Bu alanda başta Hasan hocam ve daha sonra birçok güzel insanla tanıştım. Allah hepsinden razı olsun. Hat sanatı başarı odaklı değil aşk ve çalışma odaklı bir sanattır. Aşk ve gayret varsa başarı da bir şekilde gelir.
Öğrenme Konusunda İsteki ve Gayretli Olmak Gerekiyor
Hat sanatına başlamak isteyen gençlere ne gibi önerilerde bulunursunuz?
Hat öğrenmeye başladığında hissettiğin aşk ve daha sonra bu işe verdiğin emek her şeyi belirliyor. Hocanın bu alana karşı bakış açısı seni çok etkiliyor. Onunla ilgili her şeyi merak ediyorsun. Levhaları okumaya, harfleri ezberlemeye çalışıyorsun. Mesela, ben de son yıllarda ayetleri ezberleme ve anlamaya çalışma gayreti başladı. Bir şeyi çok sevdiğin zaman onunla ilgili her şey seni mıknatıs gibi çekiyor. Bir ayet okuyup etkilendiğinde bunu etrafındakilerle paylaşmak istiyorsun. Bunun için de aracı olarak hat sanatını uyguluyorsun.
Bu sanatla ilgilenmek isteyen gençlere tavsiyem “Bu işe ilgisi olanlar eline hayatında bir defada olsa kamış alıp meşk denemeli. Bir zaman içinde bu işe karşı aşk ve gayret olursa devam etmeli ve Allah’ın izni ile bu işi çalışarak başaracağına inanmalı” hat sanatını öğrenmeyi istemek konusunda net ve gayretli olmalı.
Hat sanatında günde sadece yarım saat vakit ayrılmakla ilerlenmiyor. Talebem ilk derse geldiğinde kendisine önce hocamın “Hat sanatçısı günde 30 saat çalışmalı” ifadesini iletiyorum. Daha sonra bu yazıya biraz olsun aşina olmaları için günde en az üç saat çalışmaları gerektiğini bunun dışında gördükleri güzel yazıları inceleyip tefekkür etmelerini tavsiye ediyorum.
Manevi Güzelliğin Birleşimi
Motivasyon kaynağınız nedir?
Hat meşk etmek, çünkü içine girdikçe daha da ilerlemek anlamak istiyorsun. Motivasyonun başlangıcı aşk, heyecanlandıran maddi manevi güzelliği ile hayrete düşüren, ruhunu yakan şey, aşk. Hocanın bu sanata karşı duyduğu aşkın talebe üzerindeki etkisi çok fazla, hat meşkinde hoca ile talebe arasında yoğun bir bağlantı oluyor. Sanki hocan kan bağı ile bağlı olduğun bir akraba gibi, güçlü bir bağ.
Bana göre hat sanatının maddi(görsel/ fiziki) boyutunun üzerinde manevi boyutu yer alıyor. Bir ayet, bir hadis, bir kelamı kibar okuduğunda seni etkisi altına alıp heyecanlandırıyor. Bu güzelliği çevrendeki insanlarla paylaşıp onları maddi manevi etkilemesini istiyorsun. Gözlerine ve gönüllerine hitap etmek ve heyecanını paylaşmak belki de senin gördüklerinden daha fazlasını göreceklerini düşünmek. Böylece bir kıvılcım alev alıyor.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı