Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Garip Akımı'nın son temsilcisi olarak kabul edilen Melih Cevdet Anday vefat yıl dönümünde sevenleri tarafından unutulmadı. Şair Melih Cevdet Anday kimdir? Sizler için kaleme aldık. İşte detaylar…
“Garip”, “İçerdekiler”, “Ölümsüzler” ve “Teknenin Ölümü” adlı eserlerin de aralarında bulunduğu, çok sayıda şiir kitabı, roman ve tiyatro oyununa imza atan, “Garip” akımının son temsilcisi Melih Cevdet Anday’ın vefatının üzerinden 20 yıl geçti.
Şair, roman, deneme ve makale yazarı, çevirmen Anday, Cevdet ve Nadide Anday çiftinin çocuğu olarak 13 Mart 1915’te İstanbul’da dünyaya geldi. Kadıköy Ortaokulunu 1931’de bitiren usta kalem, 1936’da Ankara Gazi Lisesi’nden mezun oldu, ardından önce hukuk fakültesine, daha sonra dil ve tarih-coğrafya fakültesine girdi ancak şiir sevdasından dolayı üniversiteyi tamamlamadan her iki okuldan da ayrıldı.
Şair Anday, TRT’de yayınlanan bir röportajında, doğma büyüme Kadıköylü olduğunu belirterek, “İlk ve ortaokulu Kadıköy’de bitirdim. Burada daha çok Mühürdar, Bahariye ve Moda’da otururduk. Ortaokuldan sonra ailem Ankara’ya göç ettiği için ben de Ankara’ya gittim. Orada Ankara Lisesi’ne yazıldım, o liseyi bitirdim. Ben Orhan Veli ve Oktay Rifat’la Ankara Lisesi’nde tanıştım, arkadaş olduk.” ifadelerini kullanmıştı.
“Ukde” isimli şiiri, 1936’da Varlık Dergisi’nde yayımlanan Anday, sosyoloji öğrenimi için 1938’de Belçika’ya gitti, iki yıl sonra 2. Dünya Savaşı çıkınca yurda döndü. Anday’ın şiirleri Ses, Yaprak, Yeditepe, Papirüs, Yeni Ufuklar, Yeni Dergi, Soyut, Ataç, Dönem, Yön adlı dergilerde okurla buluştu.
Lise arkadaşları Orhan Veli ve Oktay Rifat ile “Garip Akımı”nı başlatan Anday, 1941’de “Garip” isimli şiir kitabını çıkardı. Veli ve Rifat ile aynı şiir çizgisinde yürüyen Anday, duygu bakımından arkadaşlarından ayrıldı.
Hasan Ali Yücel’in tavsiyesiyle Milli Eğitim Bakanlığı Neşriyat Müdürlüğüne memur olarak atanan Anday, 1942’den itibaren Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğünde danışmanlık, Ankara İl Halk Kütüphanesi’nde memurluk ve çevirmenlik yaptı. Başarılı edebiyatçı, bir süre sonra İstanbul’a yerleşti. Akşam gazetesinde 1953-1954’te sayfa sekreterliği yapan Anday, gazetenin sanat-edebiyat sayfasını hazırladı.
Yazıları, 1958’den 1964’e Tercüman, Büyük Gazete ve Cumhuriyet gazetelerinde yayımlanan usta edebiyatçı, 1954’te başladığı İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü fonetik-diksiyon öğretmenliğinden 1977’de emekli oldu.
Melih Cevdet Anday, 1964-1969’da TRT Yönetim Kurulu üyeliği yaptı, 1979’da ise UNESCO Genel Merkezi Kültür Müşaviri olarak Paris’e gitti.
İlk dönem şiirlerinde kısa üçlüklerde yaşama sevinci, savaş karşıtlığı ve aşk temalarını işleyen Anday, “Rahatı Kaçan Ağaç” şiiriyle duygudan düşünceye yöneldiği döneme geçerek dünya sorunlarını ele aldı. Şair, “Yan Yana” ve “Telgrafhane” şiirleriyle toplumcu şiire yöneldi, 1963’te kaleme aldığı “Kolları Bağlı Odysseus” ve “Ölümsüzlük Ardında Gılgamış” şiirleriyle ise mitolojik unsurlara ve tarihe yönelerek, evrensel değerleri ve Anadolu’daki eski uygarlıkları işledi.
Melih Cevdet Anday, Garip adlı kitabın hikâyesine ilişkin yaptığı açıklamada ise şu bilgileri vermişti: ” ‘Bunlar ne garip şiirler, böyle şiirler olur mu?’ diyordu herkes. Onun için şiir kitabının adını Garip koyduk. O ilk kitabımız sayılır. Orhan Veli, o kitabın kapağında üçümüzün adının yazılmasını istiyordu. Oktay Rifat ona itiraz etti. Dedi ki Orhan Veli çıkarmış olsun bu kitabı. Antoloji gibi bir şey yapmış olsun. Bir kişi itiraz edince, o kitap öyle çıktı. Bunlar bildiğiniz gibi, vezinsiz, kafiyesiz ve alışılmış söz ve anlam sanatlarından ayrı, uzak şiirlerdi. Bu şiirler, başlangıçta çok şaşırtıcı bir etki yaptı. Şimdi kimse şaşırmıyor çünkü herkes öyle yazıyor. Daha çok alaya alındık, alay ettiler bizim şiirlerimizle.”
Anday, eserlerinde kendi adı haricinde Yaşar Tellidede, Niyaz Niyazoğlu, A. Mecdi Velet, M. C. A., H. Mecdi Velet, Yaşar Tellidere, Gani Girgin, Zater, Yaşar Tellioğlu adlarını da kullandı.
Orhan Veli ve Oktay Rifat ile kaleme aldığı Garip adlı şiir kitabının dışında 1946’da “Rahatı Kaçan Ağaç”, 1952’de Telgrafhane, 1956’da “Yanyana”, 1962’de “Kolları Bağlı Odysseus”, 1970’te Göçebe Denizin Üstünde”, 1975’te “Teknenin Ölümü”, 1978’de “Sözcükler”, 1981’de “Ölümsüzlük Ardında Gılgamış”, 1984’de “Tanıdık Dünya”, 1989’da “Güneşte”, 1995’te ise “Yağmurun Altında” adlı şiir kitaplarını okuyucuyla buluşturdu.
Şiir ve roman çevirileri de yapan usta edebiyatçı, aralarında “Aylaklar”, “Gizli Emir”, “İsa’nın Güncesi”, “Meryem Gibi ” ve “Birbirimizi Anlayamayız” adlı romanlar ile “İçerdekiler”, “Mikadonun Çöpleri”, “Yarın Başka Koruda”,”Dikkat Köpek Var”, “Ölüler Konuşmak İster”, “Müfettişler” ve “Ölümsüzler” adlı tiyatro oyunlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda esere imza attı.
Oyunları başta Devlet Tiyatrosu ve Şehir Tiyatroları olmak üzere çeşitli tiyatro grupları tarafından izleyiciyle buluşmayı sürdürüyor.
Melih Cevdet Anday, 1970’te TRT Roman Armağanı, 1973’te TDK Çeviri Ödülü, 1976’da Yeditepe Şiir Armağanı, 1978’de Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, 1981’de İş Bankası Büyük Ödülü, 1984’te Enka Sanat Ödülleri, 1991’de TÜYAP Onur Ödülü, 2000’de ise Aydın Doğan Vakfı Şiir Ödülü’nün sahibi oldu.
Anday 28 Kasım 2002’de İstanbul’da 87 yaşında yaşamını yitirdi.
Kaynak: AA
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı