Patara’ dan geçmişe uzanan yolculuk

Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, "Patara doğal güzelliği, yeşili ve çiçekleriyle, eşsiz sahili ve kum tepeleriyle, Roma'dan Osmanlı'ya önemli eserleriyle mutlaka ziyaret edilmesi, görülmesi gereken bir kent." dedi.

Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, Roma’dan Osmanlı’ya birçok eseri içerisinde barındırması dolayısıyla “medeniyetler beşiği” olarak bilinen Patara’nın ziyaretçilerini tarihte yolculuğa çıkardığını belirtti.

“Medeniyetler beşiği” olarak nitelendiriliyor

Antalya’nın Kaş ilçesinde, milattan önce 1. yüzyılın ortalarında 23 kentten oluşan Likya Birliğinin başkenti olarak bilinen Patara, arkeolojik kazılardan elde edilen bulgularda, insan yaşamına dair önemli izlere ev sahipliği yapıyor. Ziyaretçilerini adeta zamanda yolculuğa çıkaran antik kent birçok medeniyetten izlerin bulunmasıyla “medeniyetler beşiği” olarak nitelendiriliyor.

Büyük İskender’den İmparator Neron’a, “Noel Baba” olarak bilinen Aziz Nikolas’tan 2. Abdülhamid’e kadar içinde birçok hikâyeyi biriktiren Patara’da bu yıl ziyaretçi sayısının 500 bini aşması bekleniyor. Likya Birliği’nin meclis binası, tarihi deniz feneri, antik tiyatrosu, İmparator Neron tarafından yaptırılan hamamı, yol kılavuz anıtı, kent kapısı, kiliseleri, su kemerleri de bulunan, Türkiye’nin en önemli antik kentlerinden Patara ziyaretçilerini bekliyor.

Telsiz Telgraf İstasyonu’nun müzeleştirme çalışmaları devam ediyor

Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık, antik kentteki tiyatronun restorasyon sonucu sanat ve kültür etkinliklerine ev sahipliği yapmaya başladığını söyledi. Tiyatronun bütün doğallığı ve orijinalliği ile ayakta olduğuna dikkati çeken Işık, tiyatronun yanındaki meclis binasının da o dönem Likya Birliği’nin toplantılarına ev sahipliği yaptığını belirtti.

Işık, “Montesquieu’nun dünyanın en mükemmel cumhuriyet modeli olarak tanımladığı Likya Birliği’nin yönetildiği meclis binası ziyaretçilerin en çok yoğun şekilde ziyaret ettiği yerler arasında yer alıyor.” dedi.

Patara Kent Kapısı’nın da ören yerinin simgelerinden olduğuna işaret eden Işık, şöyle konuştu: “Birçok antik kentte kent kapısı olabilir ama bu kent kapısı aynı zamanda bir su yapısı. Neredeyse eksiksiz halde günümüze ulaşmış haliyle, mimari anlamda gerçekten görünmesi gereken yapıların başında geliyor. Deniz feneri, liman hamamı, sütunlu cadde da en çok dikkat çeken eserlerden. Patara aynı zamanda çok önemli bir teknolojik mirasa da ev sahipliği yapıyor. Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki son toprağı Trablusgarp ile tek bağlantısı olan 1906’da inşa edilen Anadolu’nun ilk telsiz telgraf istasyonunu da antik kentte bulunuyor. İstasyonun restorasyonu ve müzeleştirme çalışmaları da devam ediyor.”

Kovid-19 salgınının etkisinin azalmasıyla ziyaretçi sayılarının da arttığını anlatan Işık, “Geçen yıl 400 bin ziyaretçimiz vardı. Bu yıl 500 binlerin üzerine çıkacağını tahmin ediyoruz. Patara bu sezon da turizm adına ülkemize önemli katkı verecektir. Patara doğal güzelliği, yeşili ve çiçekleriyle, eşsiz sahili ve kum tepeleriyle, Roma’dan Osmanlı’ya önemli eserleriyle mutlaka ziyaret edilmesi, görülmesi gereken bir kent.” diye konuştu.

Kaynak: AA