Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
UNICEF’in verilerine göre dünya çapında 1,5 milyar çocuk pandemi nedeniyle okula gidemiyor. Ekran karşısında çocukların geçirdiği süre, önceki yıla oranla yüzde 500 artması çocuklarda “siber zorbalık” kavramını daha sık gündeme gelmesine neden oldu. Uzmanlar, ebeveynleri “siber zorbalığa” karşı ciddi önlem almaya davet ediyor.
UNICEF tarafından geçen yıl yapılan açıklamaya göre; 15 ile 24 yaş grubundaki gençlerin yüzde 70,6’sının internette şiddet, siber zorbalık ve dijital taciz gibi olgular yüzünden tehlikelere maruz kalıyor. 2017 yılında Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Ömer Sayan, yaptığı açıklamada, Türkiye’de siber zorbalığa maruz kaldığını açıklayanların oranının yüzde 20 olduğunu belirtti. Bu oran bu kadar ciddiyken uzmanların önerilerini sizler için derledik.
Siber güvenlik kuruluşu ESET, çevrimiçi mecralarda artan zorbalığı mercek altına aldı. Online tacizin ne olduğunu, anne babaların siber zorbalığa ve tacize karşı hangi önlemleri alabileceklerini paylaştı.
Siber zorbalık, teknolojiyi kullanarak “saldırı veya istismar yoluyla başka kişiye zarar vermek, kişiyi strese sokmak veya kişisel kayba uğratmak amacıyla yapılan eylem” şeklinde tanımlanıyor. Bu türde bir davranış neredeyse tüm online mecralarda; Facebook, Twitter, Instagram, WhatsApp, Reddit, online oyun toplulukları ve SMS gibi anlık mesajlaşma platformlarında bulunabilir.
Yaygın inanışın aksine, siber zorbalık sadece sosyal medyayla sınırlı değil, farklı platformlarda kendini çeşitli şekillerde gösteriyor. Bazen siber zorbalığın farkına varmak zor olabiliyor ya da ilk bakışta başkaları tarafından masum görülebiliyor. Bunun bir nedeni sınıf arkadaşlarından, hobi gruplarından ya da benzeri sosyal üyeliklerinden oluşan gruplarda siber zorbalık olarak kabul edilebilecek eylemlerin şakaların altında gizlenebilmesi. Bazende içerikler kasıtlı olarak özel gruplara ya da sohbet odalarına sızdırılabiliyor ve eylemi tespit etmek zorlaşıyor. Zorbalar, kurbanlarını daha fazla utandırmak için alenen saldırmaya, aşağılamaya çoğu zaman devam ediyor.Çocukların çok vakit geçirdiği bir başka siber zorbalık yuvası da çevrimiçi oyunlar. Saldırılar çoğu zaman hakaret, oyun becerileri ile alay edilmesi veya daha genel olarak sürekli edilen küfürler şeklinde yaşanabiliyor. Siber zorbalar seçtikleri kurbanların avatarlarını defalarca öldürerek ya da kurbanlarını yasaklı hale getirecek bildirimlerde bulunarak kurbanlarının oyunda geçirdikleri zamanı olabildiğince ızdırap verici hale getiriyorlar. Bir süre sonra eğlence için oynanmak istenen oyun seçilen kurban için oynanamaz hale geliyor.
Uzmanlar, online tacizlerin önlenebilmesi ve siber zorbalığın engellenebilmesi için ebeveynlere ve çocuklara şu önemli tavsiyelerde bulundular:
Her şeyden önce yetişkinler, bir şeylerin ters gittiğine dair uyarı işaretlerinin farkında olmalıdır. Çocuklar kendilerini korumak için cihazlarının kullanımını büyük ölçüde azaltabilir, karamsar hale gelebilir, hatta hesaplarını silip yenilerini oluşturabilirler.
Ebeveynler çocuklarıyla siber zorbalık ya da internetin tehlikeleri ile ilgili sadece yaşanan olaylar sonrasında değil her zaman konuşmalılar ve iletişim halinde olmalılar.
Çocuklar, sorunları konusunda ebeveynlerine ve öğretmenlerine güvenebileceklerini bilmeliler.
Anne babalar çocuklarının internette neler yaptığını takip etmek için ebeveyn kontrol yazılımlarını kullanmayı bir önlem olarak değerlendirebilirler. Bu tür yazılımlar, siber zorbaların yollamış olabileceği uygun olmayan görüntülere ve videolara erişimi engelleyerek, çocuğunuzun maruz kalabileceği olumsuz içeriği filtreler.
Çocuklar, kimsenin zorbalığa uğramayı hak etmediği konusunda bilinçlendirilmeli ve birisinin incindiğini görürlerse sessiz kalmamalı, konuyu bir yetişkine söylemelidirler.
Çocuklar yaşadıkları ya da yaşanan olayları nasıl bildirecekleri konusunda bilgilendirilmeliler. Başlarına gelen veya başka birine karşı işlendiğini gördükleri siber zorbalık olaylarının ekran görüntülerini ve kayıtlarını tutmaları konusunda uyarılmalılar. Sosyal medya ve oyun platformlarının bu tür davranışları bildirmek için sağladığı çeşitli araçlar hakkında da bilgi verilmelidir.
Koronavirüs pandemisi çocukların ekran sürelerini önemli ölçüde artırdı. Uzmanlara göre dijital medya kullanımında 12 yaş sınırı çok önemli. Yapılan bir anket, pandemi öncesine göre çocuklarda ekran süresi yüzde 500 arttı diyor.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı