Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
İlk kez bu sene düzenlenecek olan Helsinki Bienali, 12 Haziran - 26 Eylül 2021 tarihleri arasında The Same Sea başlığı altında, gerçekleşeceği duyuruldu. Helsinki şehir limanının yakınında yer alan Vallisaari adasında gerçekleşecek olan Helsinki Bienali’ nin küratörlüğünde Pirkko Siitari ve Taru Tappola bulunuyor. Pandemi sonrasında bienaller için alternatif bir çerçeve sunmayı amaçlayan bienal, yeni bir çağı karşılamak için yol gösterici ilkelerini ve hedeflerini açıkladı.
Helsinki Bienali, küresel sanat camiasını dünyanın en önemli sanat olaylarının nasıl sahneleneceğini yeniden düşünmeye davet ediyor. Serginin inşasında sağduyulu bir yaklaşım oluşturarak, bir yandan sürdürülebilir turizmi teşvik ederken, bir yandan da yerel olana bağlılığı savunan ve Helsinki şehri ile şehrin güçlü ekolojik hedefleri bağlamlarında çalışan —Helsinki yakın bir tarihte “2020 İklim Çalışmalarında Lider Şehirler” listesine dahil edildi— Helsinki Bienali, pandemi sonrası dünyada bienaller için alternatif bir çerçeve sunmayı amaçlıyor. Bu değerlendirmeler doğrultusunda bienal, yeni bir çağı karşılamak için yol gösterici ilkelerini ve hedeflerini açıklıyor:
Ekolojik etik ve radikal empatiyi savunan Helsinki Bienali, önceden var olan davranış kalıplarını yeniden düşünmeye teşvik ediyor. Vallisaari Adası’nın kültürel tarihi ve zengin çevresi, üretimi ve altyapıyı yönetmek için Finlandiya EcoCompass Çevre Yönetim Sistemi'nden ısmarlama bir program kullanacak olan bienal için sıkı bir çerçeve oluşturuyor. Buna ek olarak, ilk bienalin karbon ayak izinin, hedefleri belirlemek ve tamamen karbon-nötr bir etkinlik haline gelmek için yönergeler oluşturmak amacıyla atık, satın alma, enerji tüketimi, lojistik ve hareketlilik kategorilerinde olabildiğince doğru bir şekilde ölçülmesi amaçlanıyor. (Helsinki’nin 2035 yılına kadar karbon-nötr bir şehir olma hedefi bulunuyor). Yoğun bir küresel sanat takvimi içinde yeni bir etkinlik olan Helsinki Bienali, sanat ve sanatçılar için yeniliği ve sağduyulu eylemi teşvik eden bir alan yaratma kararlılığını beyan ediyor.
Önceden ordunun kullanımına ayrılan, ıssız bir ada olan Vallisaari, şehir merkezine feribotla 15 dakikalık bir mesafede yer alıyor. Kaynağını denizdeki konumundan alan Helsinki Bienali, sanatı doğanın unsurlarıyla birleştirerek, serginin bağlamının ve çevresinin yanı sıra iyileştirici özelliklerinin de önemini vurguluyor. Bazı sanat eserleri Arnavut kaldırımlı, açık alanlar boyunca konumlandırılırken —sınırlandırılmamış izleme olacağı sunan diğer yerleştirme çalışmaları, adanın dört bir yanında yer alan tarihi binalara ve barut mahzenlerine hareketlilik kazandırıyor— ziyaretçilerin akışınının dikkatle ölçülmesini sağlıyor.
Açılış bienali The Same Sea, Katharina Grosse, Jaakko Niemelä, Tadashi Kawamata, Dafna Maimon ve Marja Kanervo'nun eserleri de dâhil olmak üzere çoğunlukla yeni işlere ve bölgeye özgü çalışmalara ev sahipliği yapıyor. Mevcut jeopolitik konumu, kültürel tarihi ve doğasına ek olarak Vallisaari, karşılıklı dayanışma, kendimizle ve başkalarıyla olan ilişkimizin yanı sıra, normal seyrin dışında kalan mikro ve makro dünyalar da dâhil olmak üzere çok daha kapsamlı güncel sorulara ilham oluyor.
Helsinki’nin gelişmekte olan, kökleşmiş ve kurumsal sanat sahnesinin üzerine inşa edilen yeni birliktelikler ve değişimler, bienalin sergi ve paralel etkinlik programı Helsinki Bienal Inspired boyunca iç içe geçiyor. Margaret ve Christine Wertheim'in bakım evi sakinleriyle birlikte hazırladıkları Helsinki Satellite Reef’inden, Paweł Althamer’in belgeseline ve yakınlardaki Suomenlinna Açık Cezaevi’nde çekilen VR filmi Seven Prisoners'a kadar hem yerel hem de uluslararası sanatçılar, şehrin topluluklarıyla olan iş birliklerini memnuniyetle karşılıyorlar.
Kentin iddialı kültürel vizyonunun bir parçası olarak Helsinki Bienali, Helsinki'nin sosyal sürdürülebilirliğini geliştirmeye çalışıyor. Bu, doğası gereği sanatçı fırsatlarına (özellikle bölgenin yerlisi ya da orada yaşayan veya çalışan kişiler için) yatırım yapmayı kapsamakla birlikte, aynı zamanda çağdaş sanatın bütünsel nitelikleri aracılığıyla vatandaşların yaşamlarını kültürel olarak zenginleştirmeye kadar uzanıyor. Anakarada kalıcı bir çağdaş sanat mirası bırakarak, aralarında Alicja Kwade ve Laura Könönen’in 2021 tarihli heykellerinin de dahil olduğu bir dizi bienal sanat eserinin, şehrin kamusal sanat koleksiyonunun kalıcı yüzlerinden olması planlanıyor.
Ücretsiz bir etkinlik olarak tasarlanan Helsinki Bienali, hem kültür meraklılarını hem de yeni gelenleri memnuniyetle karşılayan demokratik ve kapsayıcı ilkelere dayanıyor. Vallisaari bir ada olarak açık ve kamusal bir alan olsa da, sanat eserleri ve etkinlikler bienale daha fazla erişilebilirlik sağlayacak şekilde anakaraya da yayılıyor. Savunduğu uluslararası kapsamıyla, —The Same Sea, Finlandiya, Avustralya, Kamboçya, Almanya, Hindistan, Japonya, Kenya, Letonya, Polonya, Güney Kore, Tayland, Türkiye, Birleşik Krallık ve ABD'den sanatçılara yer veriyor— Helsinki Bienali, pandeminin sanatla kurduğumuz ilişki üzerindeki etkisine de yanıt vermeyi hedefliyor. Böylelikle, küresel izleyiciler için anlamlı, bilgilendirici deneyimler oluşturmak için, yerel katılımı kapsayan bir odakla, yaratıcı (ve yansıtıcı) bir programlamayı yürütmeyi planlıyor.
Bu sene 12 Haziran – 26 Eylül 2021 tarihleri arasında, The Same Sea başlığıyla açılışı gerçekleşecek olan Helsinki Bienali’nde yer alan sanatçılar ve eserleriyle ilgili detaylı bilgiye helsinkibiennaali.fi adresi üzerinden ulaşabilirsiniz.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı