Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Sefa Merve’nin sahibi başarılı girişimci Oya Okur Erciyes ile çok sıcak bir röportaj gerçekleştirdik. Erciyes, “12 yaşında tesettüre girdim. Annemin elbiselerini giyerek büyüdüm. Kızlarımız için de bu durumun böyle olmamasını istedim.” dedi.
Oya Hanım, sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Boşnak kökenli bir ailenin üç evladından biriyim. Biz, demirci bir babanın, ev hanımı bir annenin evlatlarıyız. Hayata tutunmayı da mücadele etmeyi de onlardan öğrendik. Hep kendi kendimize bir şeyler yaptık. Evliyim, 2 erkek annesiyim.
Sefa Merve’nin tarihçesini bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Evlendikten sonra Kanada’ya yerleştim, 12 sene Kanada’da yaşadım. Bu süre zarfında tekstile olan ilgimden dolayı moda tasarım eğitimi aldım. Standartların üstünde bir boyum olduğu için senede bir Türkiye’den valiz dolusu kumaş, iplik alıp Kanada’da kendim için kıyafetlerimi tasarlayıp, diktim. Bir sene boyunca kendi giydiğim kıyafetleri, kendim diktim. Türkiye’ye geldiğim bir dönemde iş adamı olan abim Mehmet Metin Okur’a tesettürlü kesimin tekstil ile ilgili sıkıntılarından bahsettim, başta bu sıkıntıların gerçekliğine pek inanmadı ve bir piyasa araştırması yaptı. Pazartesi günü dönüş uçağım varken abim pazar günü kahvaltıda “Oya, Kanada’ya dönmüyorsun, hemen başlıyoruz.” dedi. Ertesi gün iki çocuğuma birden İstanbul’da okul bakmaya başladım. O günden bugüne Rabbimizin desteğiyle her geçen gün büyüyen bir aile olduk.
Bu serüvenimiz 2012 Mart’ta başladı, 8-9 ay boyunca sadece şal ve eşarp sattık. Satışları izledik. Kendi IT ekibimizi oluşturduk ve web sitemizi sıfırdan tasarladık. Başta üreticilerle görüşmeye gittiğimde beni ciddiye almıyorlardı. Tesettürlü bir kadınsın ve tek başınasın. Asla ve asla sana güvenmiyorlar. “105 santimlik etek istiyorum” diyorum, “Olmaz satılmaz, sadece Araplar alır” diyorlar. Yılmadım. Şimdi birçok marka 105 santimlik etek satıyor. Bunu piyasaya biz kabullendirdik. Tesettürlü giyimin kurallarına göre üretim yaptırmak için çok çaba sarf ettik. Tesettür eşofmanı, tesettür bone, çıtçıt şal, akıllı eşarp hep tesettürlü bayanların ihtiyaçlarını dikkate alarak çıkardığımız ürünler.
Mesela, tesettürlü genç kızlarımız şallarını, eşarplarını geniş bağlamak istiyorlar. Ama öyle olunca da boyunlar ve kulaklar dışarı da kalıyor. Bu doğru değil. Biz de buradan yola çıkarak tesettür kuralına uygun istedikleri gibi örtülerini bağlayabilmeleri adına “tesettür bone” ürünümüzü satışa sunduk.
12 yaşında tesettüre girdiğinizi, annenizin kıyafetleri ile büyüdüğünüzü ve kızlarınız için de bunun böyle olmamasını istediğinizi söylemişsiniz. Peki, Sefa Merve projenizin çıkış hedefi neydi?
“Sefa Merve” aslında abimin beni Türkiye’de tutmak için giriştiği bir iş oldu. Başlangıçta ne yaptığımızla çok ilgilenmiyordu. Bize bir hedef verdi. Biz üç ayda onun söylediği hedefin 3 katına ulaştık. Ne oluyor burada diye döndü bize. Bu yolculuktaki amacım tesettürlü hanımlara ihtiyaçları doğrultusunda uygun fiyata ürünler sunmaktı. Türkiye’de tesettür markaları var ama inanılmaz yüksek fiyatlarda satış yapıyorlar. Türkiye’de biz tesettürlü hanımların ihtiyaçları için hâli hazırdaki markalar hiçbir araştırma yapmıyor, ihracat amaçlı ürünler tasarlıyor. Maddi durumu olanlar bu ürünleri giymek zorunda bırakılıyor fakat olmayanlar ise bu kıyafetlere ulaşamıyor. Tesettürlü olduğumuz için ve seçeneklerimizin de az olmasından dolayı bu fiyatları ödemek zorunda değiliz. Biz aslında çok daha çeşitli giyinmek istiyoruz. Kendimize özeniyoruz. Ama maliyetlerden dolayı bu isteğimizi gerçekleştiremiyoruz. 12 yaşında tesettüre girdim. Annemin elbiselerini giyerek büyüdüm. Kızlarımız için de bu durumun böyle olmamasını istedim.
“Tesettürlü bir bayan olarak kendim giymeyeceğim hiçbir ürünü satışa sunmuyorum.” dediğinizi biliyoruz. Ürünlerinizdeki en önemli kriterler ve ürünlerinizi diğer markalardan ayıran en önemli özellikler nelerdir?
“Ucuz kalitesiz mi?” asıl soru bu bence. En başta işimiz çok zordu. Ucuza bir şey sattığınızda bunun kalitesiz ve avam olduğu düşünülüyor. İlk iki yıl savaşımız bununlaydı. Kâr marjımızı çok yüksek tutmadık. İnsanlara bir ürün alabilecekleri fiyata 5 ürün alabilme fırsatını sunduk. Kadınların fıtratında çeşitli giyinme isteği var. Şu an 5,5 milyon üyemiz bulunuyor. Onların hassasiyetlerini önemsediğimizi biliyorlar ve bize güveniyorlar. Tesettürlü bir hanım olarak kendim giymeyeceğim hiçbir ürünü satışa sunmuyorum. Ben de sitemdeki 19 TL’lik tuniği giyiyorum.
Oya Okur Erciyes’in kırmızı çizgileri nedir?
Aslında kırmızı çizgimizi İslâmî kurallar net olarak belirliyor. Ben de hayattaki kırmızı çizgilerimi bu minvalde oluşturdum…
Moda hayatınızın neresindedir?
Moda benim hayatımın önceliklerinde hiç bir zaman olmadı ve olmamalı da diye düşünüyorum. Evet, ürünlerimizi tasarlarken modayı bize uydurmaya çalışıyor olabiliriz fakat asla tesettürü modaya uyduramayız. Benim düşüncem ve yaşam tarzıma göre; tesettürün modası olmaz.
Bir e-ticaret firmasının başarılı olabilmesi için olmazsa olmazları nelerdir?
Müşterilerinizi çok iyi dinlemelisiniz, kesinlikle şeffaf olmalısınız ve aynı zamanda da güvenilir olmalısınız. Müşterileriniz kendi yerine onu düşünen birilerinin olduğunu hissetmek istiyor ve biz burada ekip olarak onlar adına düşünerek yaşam tarzlarına çözüm olabilecek ürünler sunmaya çalışıyoruz.
FACEBOOK’TA THY’DEN SONRA İKİNCİ MARKAYIZ…
Türkiye’de sosyal ağ üzerinden e-ticaret geliştirebilen ilk firmayız. Facebook’la büyüdük. Reklamcılık kökenli Mehmet Metin abim en büyük destekçimiz oldu. Bağlantılarımız onun sayesinde çok kuvvetli. Facebook’ta çıkacak bir geliştirmenin beta versiyonlarını ilk biz kullanıyor ve deneyimliyoruz. Sonra kullanıma açıyoruz. Reklam değerlendirmelerimizi çok iyi yapıyoruz. Kesinlikle şeffaf olmaya özen gösteriyoruz. Müşterilerimizden gelen iyi veya kötü geri dönüşleri kendimize bir değer olarak görüyor ve eksik olan yönlerimizi bu değerlemeler ile geliştirmeye çalışıyoruz. En önemlisi de hassasiyetlerimizden değerlerimizden asla taviz vermiyoruz, Rabbim de nasip ediyor.
Sefa Merve’nin bu hızlı yükselişini neye borçlusunuz? Çalışanlarınızın Sefa Merve için başarı payını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Sefa Merve” benim hayalimdi. 35 yaşında başladım ben bu işe. 8 senede çok güzel bir yerdeyiz, Elhamdülillah. 5 kişilik başladığımız ekibimiz şuan yaklaşık 300 kişi. 5 kişilik başladığımız ekipte bu sektörle ilgili ve bilgisi olan tek kişi ben idim. Öyle ki ekibimizde ipekle pamuğu ayıramayan arkadaşlar vardı. Benim de ilk iş deneyimim. Daha önce kendimi eğitimim ve çocuklarını büyütmeye adamış bir ev hanımıydım. Herkese nasip olmayacak bir ekibiz çok şükür. Hepimiz öncelikle yaptığımız işe değerlerimizi koruyarak ilerlemeye ve vermiş olduğumuz emeğe saygı duyuyoruz. İse başladığımızdaki niyetimiz ne ise ne ile yola çıkılmış ise aynen o şekilde hiç durmadan ilerliyoruz. Niyet hâlis ise akıbet de hâlis oluyor Elhamdülillah… Çalıştığımız ekipte herkes kendini geliştirmeye ve öğrenmeye açık. 500 üretici firma ile çalışıyoruz ve onların çalışanlarını da sayarsak bu işten ekmek yiyen binlerce insan var. “Sefamerve” olarak biz bir aileyiz ve üreticilerimizle de birlikte kocaman bir aile olarak büyüyoruz. Baştan uca herkes yaptığı işten keyif alıyor ve kazanıyor.
Günümüzde tesettür giyim tek tip olmaktan çıktı. Tesettürlü hanımların giyim tarzlarındaki değişimi nasıl yorumluyorsunuz?
Aslında bütün mesele; tesettürlü hanımların, gerçek anlamda tesettürün gereklerini yerine getirerek giyinip giyinmemesi. Evet, tesettür tek tip olmaktan çıktı ancak emrolunan tesettür kuralları hâlâ aynı. Tarz olacağım diye bu sınırları aşmamak zorlamamak gerekir. Doğru olan kendine yakışanı, bu kuralları gözeterek giyinip kuşanmaktır. Değerlerimizi koruyarak ilerlemekten vazgeçememeliyiz.
Sizce Oya Hanım, tesettür giyim sektörünün daha ileriye gitmesi açısından ne gibi çalışmalar ve yenilikler yapılmalı?
Ben bu işe başladığım andan itibaren söylediğim tek şey var; Üreticilerin ve tesettür giyim sektöründe olan herkesin daha ileriye gidebilmemiz için öncelikle kadınların ihtiyaçlarını dinlemeli, onların taleplerini değerlendirmeli, hayatlarını kolaylaştırabilmek adına ve sosyalleştirebilmek adına “neler yapabiliriz?”, “nasıl ürünler geliştirebiliriz?” diye araştırmamız ve dinlememiz şart. Türkiye’den neden dünya çapında bilinen bir tesettür markası çıkamıyor? Her türlü potansiyele sahipken neden olamıyor? Allah izin verirse bizim de en büyük hedeflerimizden biri de tesettür alanında dünya çapında yerli ve milli olarak bilinen bir marka olmak.
Peki, bir kadının dolabında mutlaka olması gereken yegâne parçalar nelerdir?
Siyah bir etek, siyah bol paça bir pantolon, siyah düz kesim bir elbise ve siyah bir şal. Biraz karamsar gibi oldu fakat siyah ve beyaz benim en çok sevdiğim renkler. Benim dolabımda abımda olmazsa olmazlarımdan. Birçok hanımın da bu şekilde olduğunu düşünüyorum. Çünkü, her şey ile uyum sağlayıp kombinlemek açısından problem yaşamayacağınız parçalar.
Gelecekte yapılacaklar listenizin ilk üç sırasında neler var?
“Sefamerve” olarak en büyük hedefimiz; alanımızda yerli ve milli bir dünya markası olmak. Daha çok kadına ulaşıp daha çok ürün geliştirip herkesin hayatına çözüm olabilmek.
Bir de ekip olarak en büyük hayallerimizden biri, Allah nasip ederse şayet “Çağrı” gibi bir film yapabilmek…
İş yaşantısına hazırlanan veya kendi işini kurmak konusunda hevesli olan gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Eko vitrinden yılın genç girişimcisi ödülünü aldım. Salondaki tek tesettürlü hanımdım. İnanılmaz gurur vericiydi. Abim ödülü aldıktan sonra dönüp “Sen kardelensin” dedi. Her alanda biz tesettürlüler olmalıyız. Kendimizi geri çekmemeliyiz.
Gençlere en büyük tavsiyem; başladığınız işten, hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Ben 35 yaşında sonra hayallerimi gerçekleştirdim. “Aman boşver, beni dinlemezler, dikkate almazlar, söylesem gülerler” diyerek kendilerini de fikirlerini de geri plana çekmesinler. Fikirlerinizin arkasında durup, size çözüm sunabilecek, yol gösterebilecek kişileri bulduğunuzda asla onları bırakmayın. Sonuna kadar gidin. Biz tesettürlü olduğumuz için çok bastırıldık, çok ezildik. Bir kesime göre biz sadece çocuk bakabilir, ev temizleyebilir, yemek yapabiliriz. Başımızın kapalı olması beynimizi ve fikirlerimizi kapatmıyor. Biz öncelikle kadın olduğumuz ve de tesettürlü olduğumuz için her şeye çekinerek başlıyoruz. Geride durmamalıyız. Her alanda olmalıyız ve herkesin buna gözlerinin alışması gerek. Doğru insanlarla, doğru şekilde ilerleyebilmeliyiz.
Bir de birbirimize destek olmalıyız. Açıklarımızı aramak yerine nasıl destek olabiliriz diye düşünmeliyiz. Hep beraber yükselmeliyiz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Son olarak söylemek istediğim şey; kendi üzerime giymeyeceğim ürünü “Sefamerve” üzerinden satışa sunmuyorum. Hayatımız içerisinde de çevremizdeki insanların hayatlarını ne kadar kolaylaştırabilirsek, ne kadar önündeki engelleri kaldırabilirsek o kadar mutlu olacağımızın herkesin farkına varabilmesini diliyorum.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı