Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Son zamanlarda kırmızı halılardan, müzik ödülleri, törenler hatta moda organizasyonlarında, gözümüze çarpmayan bir şey var: Takılar! Kolyeler! Mücevherlerle süslenmesini beklediğimiz dekolteleri boş görmemiz sizce basit sadece stil tercihi mi? Sosyal medya kullanıcıları kesinlikle öyle olduğunu düşünmüyor.
Tüm dünyada yaşanan ekonomik krizle birlikte, moda dünyasında resesyonun etkilerini görüyoruz
TikTok’ta resesyon yazdığımızda 2 milyon görüntüleme karşımıza çıkıyor. Trend yönelimi hiç olmadığı kadar hızlı dönerken, Euphoria estetiği ve “dopamine dressing” ile yükselişe geçen lüx ve şatafat yerini yeniden doğallığa bırakıyor. Ucuz şıklık arayan ünlülerin mücevherlerden kaçınmaları, doğal makyaj görünümleri, pek çok markanın dev logolardan vazgeçip sade tasarımlara yönelmesi. Finansçılar bu bilinçli sadeleşmenin ardındaki motivasyondan aylardır söz ediyor: Finansal gerileme yani resesyon
TikTok’ta moda içerikleri üreten kulanıcı bir milyon görüntülenme alan recession videosunda 2008’den itibaren ekonomik gerilemenin moda dünyası üzerindeki etkilerine değiniyor. Teorisi şöyle: Zenginler ekonomik gerileme dönemlerinde de zenginleşmeye devam ediyorlar ancak tüketim alışkanlıkları değişiyor.
Ucuz şıklık trendi
Peki, finansal gerileme dönemi üst sınıfın ve lüks markaların neden umurunda? Marie Antoinette’den ve ünlü deyişi ‘ekmek yoksa pasta yesinler’ sözünden yola çıkalım, toplumun hayatını idame ettirmekte zorlandığı bu dönemlerde lükslerin apaçık yaşamasının pek hoş karşılanmadığı ortada.
Resesyon, ünlüler ve zenginler için bir kabulleniş tekniği olarak karşımıza çıkıyor. Moda, tüm tarih boyunca sosyal ve ekonomik parametrelerin etkisinde şekilleniyor. Bazen de zorunlu yeniliklerin yolunu açıyor. Büyük Buhran döneminde ucuz ürünlerin modası artarken, fonksiyonel ve feminen parçalar hem evde hem de sokakta giyiliyor. Dünya Savaşları sırasında kumaştan tasarrufa ihtiyaç duyulması, daha kısa ebatta elbiseler ve daha dar siluetleri ortaya çıkardı.
2020’lerden itibaren, moda camiası çoğunlukla cinsiyetsiz ya da unısex üretimler etrafında toplanmaya başladı. Feminen ya da maskülen stillerini birbirinin içinde eriten androjen modası hem daha erişilebilir hem de ekonomik. Sokak stillerinde, oversize tişörtler, sweatshirt’ler, jogger pantolonlar gibi neredeyse her dolapta bulunan parçaları, cinsiyet gözetmeksizin giyilebilir, farklı farklı kombinleyerek tekrar tekrar giymek te mümkün.
Son olarak ekonomik krizler, moda camiasını, tüketim önceliğini, trendleri de tüm sistem mekanizmalarını etkiliyor. Cinsiyetsiz toplum yaratma gayesiyle birleşen ekonomik krizin moda dünyasını toplum mühendisliği yapılarak değiştireceğe benziyor.. Coco Chanel’in sözleriyle yazımızı bitirelim. Kendisi romantik bir modacıdan ziyade savaş görmüş bir endüstri profesyoneli olarak: “Moda gökyüzünde ve sokakta. Moda fikirlerle, yaşama biçimimizle ve olup bitenlerle ilgilidir” diyor.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı