Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Merjam, “Buluşma Noktamız” sloganıyla yola çıkalı üç yıl oluyor. Moda dünyasına hem içeriden hem de dışarıdan bakabilmeyi kendisine görev edinmiş bir site olarak başlıyor macerası. “Bu ne demek?” diye soracak olursanız. Modayı yeni olanı yakından takip etmeyi savunurken; aynı zamanda israfa, etik olmayana da eleştirel bir tavır getirebilen konumunda olmayı seçiyor. Merjam sitesi son hızıyla haberleri, röportajları ve köşe yazarlarıyla yoluna devam ede dursun şimdi gözler Merjam Dergisinde…
Merjam Dergisi’nin yılda iki kez çıkması planlanıyor. Moda, güzellik, bakım ve elbette tasarım, sanat, şehir konularını merceğine alıyor. Genç ve başarılı yazar kadrosu, sektörde rüştünü ispatlamış modacılar ve uzmanlarla röportajlar şeklinde hayatın dinamiklerini elinde tutmayı planlıyor. Bu yolda okuyuculara ve kendimize iyi gelebilmeyi, aradığımız güzelliklere ulaşabilmeyi heyecanla bekliyorum. Merjam’ın uzun soluklu ve başarılı olması birilerine iyi geldiğimizin tatmin duygusunu hissettirecektir.
Kısa bir girizgâhtan sonra aslında giriş yazımın mahiyetine değer birkaç şeyden bahsetmek istiyorum. “Moda da kartlar yeniden dağıtılıyor” bir süredir üzerine düşündüğüm ve araştırma yaptığım bir konuyu ele alıyor. Pandemi dönemi birçok kayıp ve tecrübeyle hayatımızdan geçti. Süreç izleriyle hala devem etse de elimizde büyük bir hasar kalmış oldu. Pandemi ile birlikte çoğumuz bir farkındalık yaşadık. Tüketim alışkanlıklarımız, hayata bakışımız değişti. Peki, bu süreç modayı nasıl etkiledi?
Pandemi den biraz daha geçmişe gidersek son 5 yılda Z ve Y kuşağında bilinçli tüketici sayısında ciddi artış yaşanıyordu. Bu bilinçte yaklaşanlar tüketimlerinde sürdürebilirlik için çalışan ve modanın ürettiği çevresel kaygıların farkında olan markaları tercih ediyordu. Pandemiyle birlikte bu yaklaşım dünyada kitlelere yayılmış oldu. Sürdürülebilir tasarımlar, “sıkıcı ve alternatifsiz” bulunurken bir anda lüks moda markalarının ve başarılı tasarımcıların gündemine girmiş oldu. Etik üretim birçok sektör temsilcisinin derdi olmak zorunda kaldı!
Geçtiğimiz yıl, Burberry, Gucci sahibi Kering ve LVMH gibi isimlerin doğayı yeniden canlandırmak adına önemli biyoçeşitlilik girişimleri başlatmasını konuştuk. Bu yılın Eylül ayında Sustainable Markets Initiative’in Prens Charles tarafından kurulan Fashion Taskforce’u “gerek iklim gerek doğa anlamında olumlu” bir endüstriye dönüşmenin ihtiyacını ana hatlarıyla ele alan “Yenilenebilir Moda Manifestosu”nu yayımlandı. Kopenhag merkezli GANNI markası 2019’da başlattığı The Gameplan sorumluluk planı kapsamında, birçok alanda endüstride sürdürülebilirlik konusunda bütünsel bir deneyim benimsemeyi amaçladı. 2023’e kadar ulaşılması gereken toplam 44 hedefin geçtiğimiz yılın sonunda bu hedeflerin 30’unu tamamlamış oldu. Dolce&Gabbana da koleksiyonlarında hayvan kürkü kullanmayı yasaklayan markalar listesine eklendi ve gelecekteki koleksiyonlarında sürdürülebilir bir eko-kürk kullanacağını açıkladı.
Bu örnekleri fazlasıyla arttırmak mümkün… Moda da büyük dönüşümün başladığını fark ediyoruz. Düşük fiyatlı, ucuz ve dayanıksız ürünlerin tüketimini teşvik eden “Hızlı Moda”nın çevresel sonuçları ortadayken büyük değişim nasıl bir hızla ilerleyecek hep birlikte göreceğiz.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı