Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Medyanın zor bir mecra olduğunu ve burada yakalanan bir başarının ya da bilinirliğin devam etmesinin titizlik ve emek istediğini aktaran Bağcı, kişinin kendi medya sınırlarını oluşturmadığında bir dakikada elde ettiği bilinirliği yine bir dakika içinde kaybedebileceğinin altını çizerek, bu mecrada her zaman işi ile bilinmek istediğini dile getirdi.
Merjam Özel Röportajı: Selda Akbayram
Beyaz TV’de sunduğu Akılda Kalsın programı ile büyük beğeni toplayan ve iş yaşamındaki başarısı kadar güzelliği ve tarzı ile de dikkat çeken sunucu Melissa Bağcı, iş yaşamındaki başarının temel kaldıracının doğru ekip olduğunu vurgularken, tarzının başarısının arkasında ise kendi sınırlarının etkisi olduğunu ifade etti. Ekran önünde zaten tercih ettiği MIZALLE markası ile olan ilişkisini bir iş birliğine taşıyan güzel sunucu, bir ürünü sadece trend diye giymenin moda olmadığını belirtirken, MIZALLE’yi tercih etme nedenini ise tasarım ekibinin başarısı ve markanın çizgisinin kendi stil çizgisi ile paralelliği olduğunu söyledi. Medyanın zor bir mecra olduğunu ve burada yakalanan bir başarının ya da bilinirliğin devam etmesinin titizlik ve emek istediğini aktaran Bağcı, kişinin kendi medya sınırlarını oluşturmadığında bir dakikada elde ettiği bilinirliği yine bir dakika içinde kaybedebileceğinin altını çizerek, bu mecrada her zaman işi ile bilinmek istediğini dile getirdi.
MIZALLE markasını uzun zamandır takip ediyordum. Açıkçası böyle bir iş birliği yaptığımız içinde çok mutluyum. Sizin de belirttiğiniz gibi ekranda hoş bir görüntü bırakabiliyorsam bunda MIZALLE markasının da etkisi çok büyük.
▼ Kamera önü heyecanlandıran, tedirgin eden ve normal hayattakinden çok daha farklı iletişim dili gerektiren bir yer ve ilk tecrübede herkese kucak açan bir yapı değil. Ancak siz bunu başaran sunuculardan birisiniz. İlk kamera önü deneyiminizde yakaladığınız bu başarıyı neye bağlıyorsunuz? Bu başarının arkasında nasıl bir motivasyon var?
Üniversitede bu bölümü çok istiyordum, hayalimdi. Hayalimi gerçekleştirebilme isteği benim için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Bu noktada birlikte çalıştığınız ekip de çok önemli. Deneme çekimlerinde bana çok büyük destek oldular, beni inanılmaz rahatlattılar. Bunun yanında asla pes etmemek ve çok çalışmak ilk kural. Kamera önüne özellikle de canlı yayına çıkmak sanıldığı kadar kolay bir süreç değil. Sabırlı olmak ve en önemlisi de cesaret gerektirir.
Eğer size güven veren, hata yapmaktan korkmamanızı sağlayan bir iş ortamınız varsa, güçlü motivasyon kaynağına sahip oluyorsunuz. Çalıştığım kurum bana inandı ve her zaman da bunu hissettirdi.
Önce kendinize inanıp sonra size inanların verdiği güvenle başarı için basamakları tırmanmaya başlamış oluyorsunuz.
▼ Spor tutkunuz ve bu alandaki başarılarınızdan haberdarız. Spor hayatınızda nasıl bir yer kaplıyor ve iş yaşamınıza nasıl katkı sunuyor? Diğer yandan aslında spor alanında stajınız olmasına rağmen neden ekran önünün spor tarafını seçmediniz? İşin politik ayağında sizi çeken ne oldu?
Spor benim hayatımın bir parçası. Yıllarca profesyonel olarak su sporlarında sayısız yarışlara katıldım. Dereceler aldım. Orada da bir disiplin vardı. Sürekli antrenman yapmak, çok çalışmak, daha iyi nasıl olabilirdi sorusunun yanıtını çalışarak aramak gibi. Ama idealim spor alanında devam etmek değildi. Orada kendimi mutlu edecek bir başarı elde ettiğimi düşünüyorum ve hala da spora devam ediyorum.
Şu an Beyaz TV’de “Akılda Kalsın” isimli programın moderatörlüğünü yapıyorum. Üniversite yıllarımda siyasete ilgi duymaya başladım.
Çalışma hayatımda da bu alanda başarılı olacağıma inandım. Çünkü gündemi, özellikle siyasi gündemi takip etmek benim için bir tutku. Sabahın erken saatlerinden gece yaralarına kadar telefonumun elimden düşmediğini söyleyebilirim. Hal böyle olunca da televizyonculuğun siyasi kanadında yol almayı seçtim.
▼ Melissa Bağcı aynı zamanda başarılı bir gezgin. Elbette gezip görmek çok güzel ama keşif nasıl bir eğitim süreci diye sormak isteriz. Bu eğitmeni hayatınızın diğer alanlarına yeme-içme, moda, güzellik, iş hayatı ne kadar dahil ediyorsunuz?
Yeni yerler keşfetmek, o yerlerin kültürlerine dokunmak benim en büyük keyiflerimden biri. Bu durumun iş hayatımla ne kadar bütünleştiğini fark ettiğimde kendime bu konuda bir sınır koymamam gerektiğini anladım. Her keşfettiğim yerde farklı görüşler, farklı inançlar, farklı talepler, farklı güzellikler mevcut. Aslında hem içselleştiriyorum hem de kendime farkındalık duygusunu kazandırıyorum. Böylece izleyicinin nabzını da yoklama şansı buluyorum.
Özellikle ekranlarda kimi ve neyi görmek istediklerini analiz edebiliyorum. Ancak şunu da söylemeliyim ki, yayınlar sebebiyle eskisi kadar gezme şansı bulamıyorum. Ama yaz aylarında elimden geldiği kadar yeni yerleri görmeye, yeni insanları tanımaya özen gösteriyorum.
▼ Kısa sürede kendi alanınızda isim yapan biri oldunuz ve yüksek bir takipçi kitleniz oluştu. Ve sosyal medyanın varlığı ile ünlü kavramı da kendi içinde yeni kriterler oluşturdu, dahası bu kriterlerin çemberini genişletti. Her gün yeni bir ünlünün oluştuğu bu zamanda kalıcılığı sizce ne oluşturuyor? Siz, bilindik bir isim olarak kendinizi nerede görüyorsunuz? Televizyon önü maceranız bittiğinde sizce bu bilinirlik ne kadar devam eder?
Sosyal medya günümüzde önemli bir iletişim aracı. Ama eklemek gerekir ki, doğru kullanıldığında anlam kazanıyor. Elbette ekran gücü her zaman farklıdır, onu başta belirtelim ve ayrı tutalım. Sosyal medya da ekran da arz ve talep mevzusu. Bilinirlik kısmına gelecek olursak nasıl bilindiğiniz önemli. Ben programcıyım. Benim kimliğim bilginin en doğrusunu araştırıp inandığım ve güvendiğim kaynaklı verileri izleyiciyle buluşturmak. İzleyenlerin konuşulmasını istediği konulara değinmek ve bu soruları gündeme taşımak. Şahsım olarak bilinir olmamın önemine hiç takılmadım. Yaptığım işler biliniyorsa benim için önemli olan o. Biz, ekip olarak çalışıyoruz arka tarafta; ismi belki daha önce duyulmamış ama yaptığı işler bilinen o kadar çok arkadaşım var ki. Bunu yakaladığınızda zaten televizyon maceranız bitse bile yaptığınız işin bilinirliği hep devam eder. Unutmamak gerekir ki, sosyal medyada ya da ekranda yaptığınız bir davranışla bir dakikada bilinirlik kazanabilirsiniz. Ancak bunun unutulması da bir o kadar hızlı da olabilir. Asıl olan işte nasıl bilinir olduğunuz. Ne kadar kalıcı olacağımı ben de bilemem.
Nasıl ki biz birilerinin yerine geldiysek, yarın başkaları da bizim yerimize gelecek. Bu bir döngü. Ben bu meslekte var olduğum sürece elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Gerisi izleyicilerimize ve sosyal medyadaki takipçilerimize kalıyor.
▼ Sosyal medyadaki ve televizyon önündeki Melissa Bağcı’yı söylem, moda, ifade ve tarz olarak nasıl tanımlarsınız? Bunu sınırlar ve sınırsızlık olarak okumak doğru olur mu?
Kendimle ilgili tanımlama yapmayı çok sevmiyorum ama şunu söyleyebilirim, hayatımın hiçbir alanında “sınırsızlık” diye bir kavram yok. Kim olursanız olun, ne iş yaparsanız yapın mutlak suretle sınırlarınız olmak zorunda. Sırf moda diye her tasarlananı, her üretileni giyemem. Ekranda her canımın istediğini söyleyemem, yani sınırlı olmak her zaman iyidir. İnsanların çoğu gibi ben de bazı sınırlar içinde hayatıma devam ediyorum. Burada güzel olan sınırları kendimin belirliyor olması. Şunu da söylemek isterim, çalıştığınız kurumun belirli sınırları varsa ona da uymak zorundasınız.
▼ Peki, sunucu kimliğiniz, sosyal medya kimliğinizi ve özel yaşamın paylaşımını ne şekilde etkiliyor?
Ekrana çıktıktan sonra yani sunucu olduktan sonra çok daha fazla tanınır oldum. Bu da haliyle sosyal medya hesaplarıma yansıdı. Bu yönde ekranın büyük bir artısını gördüm. Ev ve özel yaşamınızı paylaşırken daha dikkatli oluyorsunuz. Paylaşımlarınızda çok daha seçici davranıyorsunuz. Zaten yaptığınız paylaşımların büyük kısmı iş yaşamınızla ilgili, programınızla ilgili oluyor. Çünkü takipçilerin büyük kısmı sizi yaptığınız işten dolayı takip ediyor.
▼ İşinizdeki başarı kadar güzelliğiniz ve kıyafet tercihlerinizle de dikkat çekiyorsunuz. Öncelikle tarzınızı nasıl ifade ettiğinizi aktarır mısınız?
Öncelikle şunu söylemeliyim, ekran önü hariç spor giyinmeyi seviyorum. Kendimi spor kıyafetlerle çok daha rahat hissediyorum. Yani özel hayatımda giyim tarzımın sportif bir yapıda olduğunu söyleyebilirim. Ekranda ise klasik çizgilerle hareket ediyorum. Ve belli renklerim var. Bu çizgi ve renklerin kendime yakıştığını düşünüyorum ki gelen tepkilerde bu yönde.
▼ Ekran önündeki şıklığınızın arkasında MIZALLE imzası bulunuyor. MIZALLE’nin şıklığınız ve vurgunuzdaki önemini anlatır mısınız; özellikle de bu iş birliğinin özellikle dış görünümün güven üzerinde oluşturduğu güçlü etkiyi göz önünde bulundurarak anlatır mısınız?
MIZALLE markasını uzun zamandır takip ediyordum. Açıkçası böyle bir iş birliği yaptığımız içinde çok mutluyum. Sizin de belirttiğiniz gibi ekranda hoş bir görüntü bırakabiliyorsam bunda MIZALLE markasının da etkisi çok büyük. Klasik bir tarzım olduğunu söylemiştim, klasik çizgiler ama göz alıcı dokunuşlar, abartı olmayan, sade ve şıklık benim ifadem. Ekran önündeyseniz programı sunuşunuz ve mimikleriniz ne kadar kendinden emin olmalıysa taşıdığınız kıyafetler de emin olmalı.
Çünkü orada bir bütünsünüz. Kıyafetlerde kullandığım renk bile izleyicide anlam içerir. Kıyafet seçimleri konusunda markanın tasarımcısının ne kadar özenle ilgilendiğine bizzat şahit oldum.
Bu çizgiyi MIZALLE ile yakaladığım için mutluyum.
▼ Peki, modanın kadın üzerindeki psikolojisi hakkındaki düşünceleriniz neler? Bildiğiniz üzere moda; takdirleri toplayan, dikkatleri çeken ve güçlü ifadesi olan bir unsur olmakla beraber güçlü eleştirilere de maruz kalıyor. Modanın eleştirisinin ve özgürlüğün sınırı nedir?
Burada modanın sınırlarından çok insanların sınırları önemli. Sırf moda diye bir ürünü giymenin doğru olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan iki unsur var; birincisi benim sınırlarım içerisinde olup olmadığı, ikincisi de bana yakışıp yakışmadığı.
Bu iki unsur bir aradaysa elbette ki o kıyafeti rahatlıkla tercih edebilirim. Modayı eleştirmenin de çok yerinde olduğunu düşünmüyorum. Beğenmiyorsanız giymezsiniz ama giyene de saygı duyarsınız.
▼ Son olarak gelecek planlarınızı dinlemek isteriz. ”Akılda Kalsın” programı ile başlayan kariyeriniz için belirlediğiniz basamaklar neler?
Geleceğe dair çok fazla plan yapmıyorum. Şu an mevcut işimde elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Tabi ki her insan ilgili olduğu bölümde her zaman bir üst basamağa çıkmayı ister. İşimi iyi yaparsam bu basamakları da zamanı geldiğinde en iyi şekilde çıkacağımı düşünüyorum.
Tek Soru, Tek Cevap
▼ En ünlü kankanız kim?
Buna cevap verirsem diğer kankalarıma haksızlık olur.
▼ Hangi ünlüyle eve çıkardınız?
Tek yaşamayı her zaman tercih ederim.
▼ Hayatınız film olsa kim oynasın isterdiniz?
Margot Robbie.
▼ Tarzını en beğendiğiniz ünlü kim?
Jülide Ateş.
▼ Burcunuz?
Terazi.
▼ Hangi burçtan ruh eşi olmaz?
Astrologlara göre Koç, Yengeç ve oğlak karşıt burçlarımmış.
▼ Hangi şehir için var olmuşsunuz?
Tabi ki Ankara ama İstanbul’u da çok seviyorum.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı