Melike Demirağ: “Filmi seviyordum ama şarkı söylemek benim için çok farklı bir maceraydı”

Merjam Yazar: Merjam 15 Ekim 2022

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Melike Demirağ, yarım asırlık sanat hayatını anlattı. Filmlerde rol alan Demirdağ, müzikten vazgeçemeyişini şu sözlerle ifade etti. Demirağ: “Filmi seviyordum ama şarkı söylemek benim için çok farklı bir maceraydı”

Melike Demirağ: “Filmi seviyordum ama şarkı söylemek benim için çok farklı bir maceraydı”

Yılmaz Güney’in “Arkadaş” filmindeki rolü ve aynı ismi taşıyan şarkısıyla 1975’te üne kavuşan Melike Demirağ, yarım asırlık sanat hayatında asıl tutkusu olan müzikten kopamadığını söyledi.

Sanatçı bir aileden geldi

Caz şarkıcısı Rüçhan Çamay, yapımcı ve yönetmen Turgut Demirağ’ın kızı olarak sanatın içinde dünyaya gelen Demirağ, renkli ışıklar altında geçen 66 yıllık yaşamını geride bıraktı. Babasının yönettiği “Üç Kızgın Cengaver” filmindeki küçük rolüyle 15 yaşında beyaz perdeyle tanışan Demirağ, 18 yaşındayken Yılmaz Güney ile başrolünü paylaştığı “Arkadaş” filmiyle tanındı.

Demirağ, filmle aynı adı taşıyan ve Şanar Yurdatapan’ın bestelediği “Arkadaş” şarkısını seslendirmesiyle ününü artırarak müzik kariyerine yoğunlaştı.

“Sürü”, “Gönderilmemiş Mektuplar”, “Yedi Tepe İstanbul” gibi film ve dizilerde rol alan, “Geri Dönüşüm”, “Merhaba Arkadaş”, “Ninni”, “Ağlamak Ayıp Değil”, “Aşk Bestesi”, “Hani” gibi çok sayıda albüm ve 45’lik plakları bulunan deneyimli sanatçı filmlerini, ödüllerini ve şarkılarını anlattı.

Anne ve babasının sanatçı olması dolayısıyla sanatla iç içe bir hayat yaşadığını belirten Demirağ, babası sayesinde kendisini bir anda setlerde bulduğunu kaydetti.

“Üç Kızgın Cengaver” film çekimleri sırasında üçüncü prenses rolünü oynayacak kız arandığını ve o sırada akıllarına kendisinin gelmesiyle kısa da olsa oyunculuk deneyimi yaşadığını vurgulayan Demirağ, “Benim için güzel bir tecrübe oldu. Ama babam başkasına sinirleniyordu, bana kızıyordu. Bu nedenle ‘bir daha babamın filmlerinde oynamayacağım’ dedim. Sonra babam bir film daha teklif etti, reddettim.” ifadesini kullandı.

“Uzun yıllar film teklifleri gelmesine rağmen müzikle devam ettim”

Ardından “Arkadaş” filmi için teklif geldiğini aktaran Demirağ, filmde önce başka bir kişinin oynadığını ancak 2-3 çekim sonrası kızın filmden ayrılması üzerine kendisinin önerildiğini ifade etti.

Demirağ, filmde “Melike” rolünü canlandırdığını ve çok beğenildiğini dile getirdi.

Daha sonra Tarık Akan ve Tuncel Kurtiz ile başrollerini paylaştığı “Sürü” filminde yer aldığını ve “Berivan” karakterini canlandırdığını hatırlatan Demirağ, şöyle konuştu:

“Arkadaş ve Sürü, Türk sinema tarihinin en önemli filmlerinden. Ne mutlu bana ki çok iyi iki filmde oynayabildim. Sonra da uzun yıllar film teklifleri gelmesine rağmen müzikle devam ettim. Filmi seviyordum ama şarkı söylemek benim için çok farklı bir maceraydı. Birebir söylüyorsunuz, alkış alıyorsunuz, konuşuyorsunuz insanlarla.”

Sonraki yıllarda Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ın başrollerini paylaştığı “Gönderilmemiş Mektuplar” filminde, “Yedi Tepe İstanbul” dizisinde oynadığına değinen Demirağ, çok fazla sinema içinde yer almak istemediğini, daha çok müzikle uğraştığını söyledi.

Çok sayıda albüme ve 45’lik plaklara imza attığına işaret eden Demirağ, Antalya Altın Portakal kapsamında da Sezen Aksu, Nükhet Duru, Edip Akbayram gibi usta sanatçılarla mahallelere gidip konserler düzenlediklerini, keyifli projelerde yer aldığını aktardı.

“30 yıl sonra gelen en anlamlı ödüldü”

Altın Portakal’ı “Türkiye’nin Oscarı” olarak nitelendiren Melike Demirağ, Türk sineması için ciddi bir hazineyi barındırdığını dile getirdi.

Kendisinin de Altın Portakal’da ödül aldığını anımsatan Demirağ, “En anlamlı ödül ise 30 yıl sonra gelen ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülü oldu.” dedi.

12 Eylül darbesi nedeniyle yapılamayan ve ödülleri 30 yıl sonra verilen Antalya Altın Portakal Festivali’nde “Düşman” filminde oynayan Güngör Bayrak ile “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü paylaştığını hatırlatan Demirağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“1978’de ‘Sürü’ filmi çekildi, ardından Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne gönderilecekti. Ancak film yasaklandı. Bütün ödüller ‘Sürü’ye gidiyordu neredeyse. O dönemde verilemeyen ödüller 30 yıl sonra tekrar bize iade edildi. Ben ‘En İyi Kadın Oyuncu’, Tarık Akan da ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü aldı. Filmde oynayan Tuncel Kurtiz, film ve müzik de ödül aldı. Bir özür ve teşekkür gibiydi. Bu da bizi çok mutlu etti. O filmde çok emek vardı.”

Demirağ, hayatına bundan sonra da müzik ağırlıklı devam edeceğini, çok inandığı bir film teklifi gelirse oyunculuk yapabileceğini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı