“Mavi Miras” sergisi Türkiye’nin su altı zenginliğini gözler önüne seriyor

Ankaralı sanatseverler için Türkiye'nin su altı zenginliğini gözler önüne seren fotoğraflardan oluşan Mavi Miras sergisi kapılarını açtı. İşte detaylar…

CerModern’deki serginin açılışına Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ve farklı ülkelerin büyükelçileri katıldı. Bakan Ersoy, burada yaptığı konuşmada, üç kıtanın kesişme noktasında yer alan Anadolu sahil şeridinin tarihte farklı kültürlerin ve deniz ticaret rotalarının buluşma yeri olduğunu hatırlattı. “Türkiye Batık Envanteri Projesi” kapsamında hazırlanan sergide su altı kültürel zenginliklerinden bir kesitin yer aldığını belirten Ersoy, “Serginin adı olarak kullanılan Türkiye’nin Mavi Mirası söylemini biz mavi vatanımızda yer alan kültürel varlıklarımızın tümünü tanımlamak için kullanıyoruz.” dedi.

Osmanlı Su Altı Coğrafi Bilgi Sistemi de geliştiriliyor

Bakanlık olarak söz konusu kültürel mirasa büyük önem verdiklerini ve gelecek nesillere ulaştırmak için çalıştıklarını aktaran Ersoy, bu alanda “Türkiye Batık Envanteri Projesi” kapsamında yürütülen çalışmaların devam ettiğini anlattı. Bakan Ersoy, 15 yıldır kesintisiz süren proje kapsamında toplanan verilerle ilk defa Türkiye su altı kültür mirası coğrafi bilgi sistemi oluşturulduğunu belirterek, projeyle ayrıca Osmanlı deniz kazılarına ilişkin arşiv bilgilerinin de içinde yer aldığı Osmanlı Su Altı Coğrafi Bilgi Sistemi’nin geliştirildiğini söyledi.

“86 personelimizi daha su altında arkeolojik çalışma yürütebilecek seviyeye getirdik”

Yürütülen batık çalışmalarına ilişkin bilgileri paylaşan Ersoy, şunları kaydetti: “2021’de Bakanlığımızca verilen izinler çerçevesinde Türkiye kıyılarında 6 su altı kazısı, 4 su altı araştırması gerçekleştirilmiştir. Bu noktada şunun altını özellikle çizmek isterim, su altı projelerimizin artan sayısına paralel olarak özellikle kıyı müze müdürlüklerimizde yer alan personelimize yönelik dalış eğitimleri vermeye başladık. Son üç yılda üç eğitim faaliyeti gerçekleştirilmiş olup 86 personelimizi daha su altında arkeolojik çalışma yürütebilecek seviyeye getirdik.” diye konuştu.

Kazı sürelerini uzatmak için çalışma yapılarak hem daha uzun süre hem de daha fazla noktada kazı gerçekleşmesini sağlayacaklarını aktaran Ersoy, kültürel varlıkları su altında da daha görünür kılmak için yeni yönetim modelleri geliştirdiklerini dile getirdi. Bakan Ersoy, bu alanda en önemli konunun koruma olduğunu ifade ederek, bulunan batıklardan uygun olanlar üzerinde su altı kültür rotaları oluşturmayı amaçladıklarını bildirdi.

“Misafirlerimize tarihin derinliklerine dalış yapacakları benzersiz bir deneyim olarak sunulacaktır”

Batıklardan bazılarının dalış turizmine açılmasının da söz konusu olacağını dile getiren Ersoy, şöyle devam etti: “Rota çalışmalarımız hayata geçtiğinde denizlerimiz hem halkımıza hem de yabancı misafirlerimize adeta tarihin derinliklerine dalış yapacakları benzersiz bir deneyim olarak sunulacaktır. Çanakkale Alan Başkanlığımızın da bir çalışması var. Orada da yakın tarihimizin çok önemli batıkları var, özellikle Çanakkale Savaşı’ndan kalmış olan. Bunlarla ilgili bir rota da hazırlanıyor. Önümüzdeki yaz yoğun rağbet göreceğini düşünüyoruz. Bununla ilgili lansmanımızı da yapacağız. Batıklara bir dalış noktası belirlendi. Büyük savaş gemilerinin batıklarının olduğu yerde Deniz Kuvvetleri tarafından gerekli tarama çalışmaları da tamamlandı. Çanakkale Başkanlığı olarak önümüzdeki yaz turizme açmak istiyoruz.” Bakan Ersoy, sergi açılışına katılan ülkelerin büyükelçilerini de gelecek yaz batıklara dalmaya davet etti.

“Bakanlık olarak böylesine önemli bir projenin içerisinde yer almaktan da son derece mutluyuz”

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Kültür ve Turizm Bakanlığının himayesinde Türkiye’ye ait olan her bir mirasın ortaya çıkarılması, insanlıkla paylaşılması ve sergilenmesi bakımından çok ciddi bir uyanış ve inkişaf yaşandığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, İstanbul’daki Atatürk Kültür Merkezi, Atlas Sineması ve Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi gibi birçok kültürel hazinenin son dönemde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yönetiminde insanlığa sunulmasının çok büyük bir anlayış ve vizyonun da bir ifadesi olduğuna işaret eden Kıran, “Bugün aslında bunun bu zamana kadar çok fark edilmeyen bir alanda, su altında çıkılan keşfin ne kadar bizi farklı derinliklere götürdüğünü de burada tecrübe ediyoruz, buna şahitlik ediyoruz. Bu bakımdan Bakanlık olarak böylesine önemli bir projenin içerisinde yer almaktan da son derece mutluyuz, gururluyuz.” dedi.

Kıran, sergideki eserlerin ortaya çıkarılması konusunda büyükelçi ve su altı fotoğrafçısı Çağatay Erciyes ile su altı arkeoloğu Doç. Dr. Harun Özdaş’ın ortaya attığı fikirlere Kültür ve Turizm Bakanlığıyla birlikte destek verdiklerini aktararak şöyle devam etti: “Ve bugün Çağatay Büyükelçimizin ve Harun Hocamızın su altında çıktığı bu keşfin bizi ne kadar derinliklere götürdüğünü de görüyoruz, gözlemliyoruz. Aslında bunun çok daha fazlası olduğunu da biliyoruz. Bu bakımdan hemen arkamda sayın Bakanımızın (Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy) yaptığı dalış, geniş kitleleri cesaretlendirmek bakımında çok önemli, çok kritik. Bu bakımdan aramızda bulunan bütün yabancı misafirlerimize bütün büyükelçilerimizi sayın Bakanımızın bu heyecanına eşlik etmeye ve Türkiye’nin sualtı mirasını, su altındaki derinliklerini daha çok keşfetmeye davet ediyoruz.”

Kıran, Türkiye’nin üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olması bakımından denizlerin sahip olduğu potansiyel ve stratejik öneminin herkesçe bilindiğini kaydederek, “Türkiye olarak son dönemde özellikle Doğu Akdeniz başta olmak üzere denizlerdeki egemenlik haklarımızın takibi konusunda da çok güçlü bir kararlılık içerisinde olduğumuzu açıkçası bütün dünya biliyor ama işin diplomatik ve hukuki tarafı bir yana kültürel ve tarihi miras bakımından da çok daha büyük bir zenginlik arz ettiğini ve Türkiye’nin bu anlamda dünyaya da öncülük eden bir ülke olduğunu bugün burada bir kez daha gururla hatırlıyoruz.” ifadesini kullandı.

Bu zenginliğin çok daha derinlere inmesi ve daha büyük zenginliklerin keşfedilmesi anlamında da bugünkü serginin bir milat olacağına yürekten inandıklarını aktaran Kıran, “Atalarımız ‘Merak zihnin can suyudur.’ demişler. O yüzden bir merak üzerine başlayan bu süreç, inşallah ülkemize, ülkemizin sahip olduğu çok büyük zenginliklerin ortaya çıkarması bakımından da bizlere çok büyük zenginlikleri armağan edecek.” dedi.

Kıran serginin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, Dışişleri Bakanlığı, Dokuz Eylül Üniversitesi Sualtı Kültür Mirası ve Denizcilik Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezinin (SUDEMER) desteğiyle düzenlenen sergi, 17 Kasım-19 Aralık’ta CerModern’de ziyaret edilebilecek.

Kaynak: AA