Les Benjamins markasının kreatif direktörü: “Beni yarına taşıyacak mistik bir yolculuğa ihtiyacım olduğunu hissediyordum”

Les Benjamins markasının kreatif direktörü Bünyamin Aydın yeni koleksiyonunu sundu. Aydın, “Beni yarına taşıyacak mistik bir yolculuğa ihtiyacım olduğunu hissediyordum” dedi. İşte koleksiyondan detaylar…

Kurulduğu günden beri adını duyuran ve herkesi etkileyen marka, çıkardığı her koleksiyon ile daha çok ses getiriyor. Les Benjamins markasının kreatif direktörü Bünyamin Aydın, her koleksiyonunda farklı ülkeler, insanlar ve konulardan ilham alarak koleksiyonlarına hayat veriyor. Yeni koleksiyonunda ise ilham noktasının Jacques Majorelle olduğunu söylüyor. “Bu koleksiyon için onun tarihini iki kısma ayırdım: Birinci kısım tamamen onun insan çizimlerine ve özellikle Kasbah’daki insanları resme aldığı tablolarına adandı. Koleksiyonun ikinci kısmı ise ikonik Majorelle Bahçesi’nin mavi hikâyesiyle harmanlanmış tasarımından ilhamını alıyor.”

Bünyamin Aydın, yeni koleksiyonundaki ilhamını şu sözlerle açıklıyor: ”Beni şimdiki zamandan alıp götürecek, bu anı unutmamı sağlayacak ve beni yarına taşıyacak mistik bir yolculuğa ihtiyacım olduğunu hissediyordum. Majorelle Bahçesi her zaman beni derinden etkilemiştir ve Marakeş’i daha yakından incelediğimde içimden bir ses bu sezon kesinlikle burayı ziyaret etmem gerektiğini söyledi.”

Majorelle mavisi, Citroen sarısı ve sıcak portakal tonlarının derin kromatik etkileri hakim

Les Benjamins, her koleksiyonunda attığı yenilikçi adımlarla ilgiyi üzerine çekmeyi başarıyor. Aldığı ilhamla bu sezon baskın retro dokunuşları, renk paletindeki Majorelle mavisi, Citroen sarısı ve sıcak portakal tonlarının derin kromatik etkilerini de ön plana koyarak kadın ve erkek koleksiyonunu etkiliyor. Aynı zamanda desenli kumaşlarda değişken bir etki yaratarak ruhumuzun kendini bulmak isteyen yanını canlandırıyor. Marakeş’teki Majorrelle Bahçesi’nden ilham alan çiçek dantelli organze kumaşlar, Doğu kültürünün otantik benliğini yansıtan çağdaş dokunuşları temsil ediyor.

Djellabah, kaftan ve şalvar gibi geleneksel Doğu kültürünün terziliğinden yararlanarak hazırlanan kadın ve erkek giyim parçaları, sokak modasından taşıdığı elementlerle stilini koruyor. Tamamen geleneksel el yapımı ürünlerden alınarak yapılan çiçek ve kuş desenleri ve kazaklar, bakırlar ve deriler ile işlemeler bir araya geliyor. Koleksiyonda bulunan sembol mistik yolculuğu ve spiritüel yeniden doğumu temsil ediyor.

Tasarımları ve kumaşları ile dikkatleri üzerine çeken koleksiyon, farklı stilleri bir araya getirerek farkını ortaya koyuyor. Koleksiyonu kapsayan renkli ve canlı kumaşlar, jakar çizgiler ve çarpık halı motifleri, 1970’lerin ruhunu en iyi şekilde yansıtıyor.

Les Benjamins bu koleksiyonunda da, ilk olarak 2021 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda birlikte çalıştığı sanatçı Neil Reitt ile iki tablo için işbirliğine devam ediyor. Resimlerden bir tanesi Majorelle Bahçesi’ni temsil ederken diğeri Kesbah ve semtleri temsil ediyor. Neil Reitt’in tabloları bu koleksiyonun tasarımlarında baskılar ile hayat buluyor.

Tasarımlarında hep farklı şeyleri birleştiren, zıtlıkların bütünleşmesini sağlayan Bünyamin Aydın, bir şeyleri yan yana koyup birleştirmenin onun için bir teknik olduğunu söylüyor. Yarattığı bu zıtlıklar ise ortaya mükemmel bir uyum çıkartıyor. Çifte bir yaşam sürdüğünü ve Türk kökeniyle gurur duyduğunu belirten Bünyamin, farklı şeyleri birleştirme tekniğini Almanya’da yetiştirilmesine bağlıyor. Yeni koleksiyonu ise bu çifte yaşamının bir yansıması ve içindeki sesi arama yolcuğunun, Doğu kültürüyle harmanlanarak buluştuğu bir yolculuk olarak tanımlıyor.

Kaynak: Vogue Türkiye