Kadınlar Günü sembolü: Mimoza çiçeği

Şubat sonu mart başlangıcında güneş sarısı, harika kokusu ile çiçeklenme başlayan Mimozalar, baharı müjdeler. Mimoza çiçeği aynı zamanda “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’’nün sembolü olmasıyla da bilinir. Peki, Mimoza çiçeğinin bakımı nasıl yapılır? En çok nerelerde yetişir?

Mimoza çiçeğine ne sıklıkla su verilmeli, çiçeğin bakımı nasıl yapılmalı? Mimoza çiçeği hakkında bilmeniz gereken her şeyi öğrenin.

Baharın müjdeleyicisi kabul edilir

Latince ismi Acacia dealbata olan, gümüşi akasya veya mimoza olarak farklı isimleriyle bilinen bu çiçek akasya ağacı türündendir. Anavatanı Güney Avusturalya, Güney Afrika, Fransa ve İtalya olan geniş bir yayılım gösteren büyük ağaç türlerindendir. Türkiye’de de sıklıkla gözlemlenen türleri bulunmaktadır. Bilinen 800 ila 1200 tür arasında mimoza bitkisi yetişmektedir. Baharın müjdeleyicisi olarak kabul edilen mimoza ağacı en erken çiçeklenen süs bitkilerindendir.

Ada vapurundan gelen mis Mimoza kokusu

Şubat sonu mart başlangıcında güneş sarısı, harika kokusu ile çiçeklenme başlar. Bu yüzden de baharı müjdeleyen çiçek olarak da bilinmektedir. Mimozalara en çok rastlayacağınız bölgeler ise İstanbul’da adalardır. Adaların yerleşim bölgesi olmadan önce tarihte botanikçiler baharın müjdesini adalara uzaktan bakıldığında altın gibi parlayan mimoza çiçeklerinden alırlardı. Mimoza ağacı bahçelerinizde ve açık balkonlarınızda süs bitkisi olarak yetiştirilmesinin yanı sıra kesme çiçek olarak, bitki çayı olarak ve parfüm olarak başka alanlarda da kullanılmaktadır.

Mimoza çiçeğinin sembol olarak seçilmesinin hikâyesi İtalya’ya dayanır

Mimoza çiçeği aynı zamanda “8 Mart Dünya Kadınlar Günü’’nün sembolü olmasıyla da bilinir. Mimoza çiçeğinin sembol olarak seçilmesinin hikâyesi İtalya’ya dayanır. İkinci Dünya Savaşı’nı çok büyük kayıplarla sonlandıran İtalya’da kadınlar birliği üyesi üç kadın, 8 Mart’ta kadınlara yaşama dair umut aşılamak isterler. Bu inançla toplumun yeniden inşa edilmesinin kadın dayanışması ile kazanılacağını düşünerek, yaklaşımlarının bir sembol niteliği taşıması için bir çiçek seçmeyi kadınlara teklif ettiler. Sunulan karanfil, anemon ve mimoza çiçekleri arasından kazanan mimoza olur. Mimozanın kazanmasındaki etkenler ise şöyle:

Mart ayında çiçek açtığı için Dünya Kadınlar Günü’nün sembolü olabilecektir ve baharın müjdeleyicisidir.

Göz alıcı sarıçiçeklerinin güneşe olan benzerliğinden, mutluluk ve umut vererek savaşta yitirilen duyguların yeniden doğabileceğine dair inancın artması için.

Kırılgan ve naif görünümlerinin arkasında güçlü ve dayanıklı bir bitkidir. Soğuğa karşı dayanıklıdır ve zorlu şartlarda dahi çiçeklenir.

Kısacası 8 Mart 1946’dan bu yana mimoza; kadının gücünün ve kadın dayanışmasının eşsiz bir sembolü haline geldi. Dolayısıyla İtalya başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde 8 Mart kutlamaları sapsarı mimoza çiçekleriyle renkleniyor. Siz de Kadınlar Günü’nü takvimlerinize işaretleyip bir buket mimoza ile kendinizi ödüllendirin.

Mimozanın bu kadar çok sevilmesinin nedenlerinden biri de kendine özgü, pudralı, tatlı ve yumuşak kokusu. Bu sıradışı güzellikteki kokuyu Nepal, Hindistan gibi yerlerde düzenlenen ritüellerde tütsü olarak kullanıyorlar. Ayrıca dünyaca ünlü parfüm üreticileri de mimozanın baş döndürücü kokusunu zaman zaman kullanmaktan geri kalmıyor. Mimozanın kokusunu dört mevsim üzerinizde taşımak istiyorsanız Chanel Coco Mademoiselle, Bulgary Pour Femme, Versace Yellow Diamond, Jo Malone Mimosa & Cardamom gibi sevilen parfümleri tercih edebilirsiniz.

Bakımı nasıl yapılır?

Uygun bir bahçeniz varsa siz de mimoza ağacı yetiştirebilirsiniz. Kışları yaprak dökmeyen ve griye çalan yaprakları ile gümüşi bir görünüm sunan her dem yeşil bir ağaç türüdür. Soğuk kış şartlarında doğru bakım yapıldığında sağlıklı yaşarlar.  5 metreye kadar boylanabilen akasya türüdür. Bahçenize eğer birden fazla ağaç dikiyorsanız kök gelişimi açısından diğer bitkilerle üçer metre çap mesafe bırakacak şekilde dikilmelidir.

Toprak türü olarak alkali topraklardan hoşlanmaz ve sağlıklı olarak yetişemezler. Kullanacağınız bahçe toprağı asidik veya nötr olmalıdır. Dikimden itibaren ilk iki yıl sulamaya mutlaka dikkat etmelisiniz. Bitki kıştan çıkıp çiçeklenme başlarken ve yaz aylarında suya çok daha fazla ihtiyaç duyar. Bu yüzden çiçeklenme dönemiyle birlikte yaz boyunca özellikle sabah saatlerinde sulama yapmalısınız. Kış aylarında ise yüksek ve uzun süreli donlardan korumalısınız.

Bahçenizde dikim için yer bakarken gün boyu güneş alan ve özellikle aşırı rüzgâr almayan bölgeleri tercih etmelisiniz. Rüzgâr konusunda hassas olan bitkinizi de korumalısınız. Çiçeklenme döneminden sonra mutlaka budanmaya ihtiyaç duyarlar. Düzenli olarak budama yaptığınız bitkiniz sağlıklı ve hızlı büyüyecektir.

Kaynak: Oggusto