Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Beyazperde de ilk göründüğü 1962’den günümüze dek majestelerinin gizli ajanı 007 James Bond sinemanın en vazgeçilmez kahramanı oldu. 2022 yılında James Bond tam 60 yaşına bastı.
Yazınsal bir olay olan James Bond’un 1950’lerde başlayan ilk serüvenlerine ilgi Büyük Britanya sınırları içinde kaldı. İlk Bond kitabı Casino Royale 1953’te kitapçılarda yerini alınca İngilizler epey gururlandılar çünkü Soğuk Savaş döneminde dünya, ABD ve Sovyetler Birliği’nce yönetiliyordu. Eski koloni imparatorluklarından olan İngiltere uluslararası sahnede güçsüz bir konumdaydı.
1961’de Albert Broccoli ile Harry Saltzman, Ian Fleming’in James Bond’unu uyarlamak için Eon şirketini kurdular. 1962’de ilk film Doktor No gösterime girdi. Ian Fleming doğru zamanda kitlelerin düş kırıklıklarını gideren ideal serüven, egzotizm, cinsellik, şiddet karışımını bulmuştu.
Ian Fleming ardında 13 Bond romanı bıraktı. Bağnazdı, ırkçıydı, antikomünistti, yabancılardan, eşcinsellerden nefret ederdi. Bu karakterine karşın yapıtları günümüze dek uzandı. Başkan Kennedy’nin Bond hayranlığını kamuoyuna açıklamasından sonra Dr. No sinemaya uyarlandı ve 007 böylece sinemanın en etkileyici kahramanına dönüştü.
Dr. No’nun gösterimi iki ayrı etki yarattı: Bond romanları tüm dünyada yeniden gündeme geldiler, 007’nin popülaritesi sağlamlaştı. 1960’larda James Bond’un etkisiyle birdenbire sinemada, TV’de casus, gizli ajan filmleri yoğun ilgi çekti. 1962’den 2021’e dek 25 Bond filmi yapıldı. 007 filmlerinin prototipleri hep aynıydı: Kötü adamlar dünyayı ele geçirmek isteyince 007 onları son anda alt edip engelliyordu. Kötü adamlar ne denli acımasız olurlarsa filmler de o denli gişe yapıyordu. Bond kızları da kötü adamlar gibi dikkatle seçildiler.
James Bond filmleri dönemlerin politik olaylarını, bilimsel ve teknolojik yeniliklerini sürekli izlediler. 007, Soğuk Savaş, uzay, iletişim, terör çağlarında amansız düşmanları Sovyetler Birliği, Çin, Kore, Kızıl Ordu üyeleriyle, uyuşturucu mafyalarıyla, medya krallarıyla, kartellerle, şirket yöneticileriyle, terör örgütleriyle, silah tüccarlarıyla savaştı. Ian Fleming 20.yüzyılın özünü yakalamıştı ama kahramanımız 007 artık 21. yüzyılla yüzleşmeliydi, güncel gerçeklerden beslenmeliydi. Casino Royale’de (2006) James Bond daha değişik bir konuma taşındı. Karanlık, şiddet dolu, kendini arayan, sorgulayan, kendiyle kendiyle sürekli hesaplaşan bir kimliğe büründü.
İlk James Bond’u Sean Connery büyük bir başarıyla canlandırdı. Roger Moore’un Bond olmasıyla (1973) dizi de sertlikten çok espiriler yer almaya başladı. 007’yi George Lazenby, Timothy Dalton, Pierce Brosnan, Daniel Craig oynadılar. Soğuk Savaş’ın bitmesi, Berlin duvarının yıkılmasıyla birlikte yapımcılar Batı-Doğu düşmanlığından vazgeçip yeni düşmanlar yarattılar. Bond, artık Rupert Murdoch gibi medya patronlarıyla savaştı. Sony, 007’yi MGM’den satın alınca (2004) daha köklü değişikliklere gidildi. Böylece senaryolarda aksiyondan çok öyküye, karakterlere yoğunlaşıldı. Ortaya gerçekçi, duygusal bir ajan kimliği çıktı. Casino Royale’de (2006) James Bond daha değişik bir konuma taşındı. Karanlık, şiddet dolu, kendini arayan, sorgulayan, kendiyle sürekli hesaplaşan bir kimliğe büründü.
Quantum of Solace’te (2008) yönetmen Marc Foster, ajanın sarsılan psikolojisini sorguladı, onu ayakları oldukça yere basan birine dönüştürdü. Yirmibeşinci film No Time to Die’da (Ölmek İçin Zaman Yok/ 2021) 1992’den beri Bond filmlerinin yapımcılığını üstlenen Albert Broccoli’nin kızı Barbara Broccoli güçlü, espirili, gözüpek, ayakları yere basan kadın karakterlerin zamanı geldiğine karar verdi. Bond tatil yaparken onun yerini ajan Nomi (Lashane Lynch) aldı. Birlikte operasyona giderlerken Bond’a “Dünya artık değişti kumandan Bond” dedi. Bu açık bir mesajdı, Bond kızları artık eskisi gibi olmayacaklardı. Barbara Broccoli “Bond’un ten rengi değişebilir ama kesinlikle o bir erkektir” açıklamasını yaptı. . Nomi, 007 kadar iyi bir ajan olduğunu son filmde kanıtladı.
Bond kızları genelde 007’nin hizmetindedirler, cinsel obje konumundadırlar. Ian Fleming 1953’te Bond’u yazdığında onu ataerkil ve maço bir karakter olarak yarattı. Geri planda yer alan kadınlar sürekli ona hizmet ettiler. Kötü adamın eline düşen kadınlar 007 tarafından kurtarıldılar.
Erkek şovenizmi tüm filmlerde yer alıyordu. GoldenEye’dan (1995) Skyfall (2012) filmine dek patronu M’i oynayan Judi Dench bu listenin dışında kaldı, çünkü M, güçlü erkek karakter özelliklerine sahipti ve demir leydi Margaret Thatcher’dan esinlenerek oluşturulmuştu. Son Bond filmi Ölmek İçin Zaman Yok’ta siyahi kadın ajan Nomi bu kuralı bozdu ama yapımcı Barbara Broccoli, 007 James Bond’un hep erkek kalmasını savunuyor.
Kaynak: Cumhuriyet
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı