Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Cildimize uyguladığımız güzellik ürünlerine yediklerimiz içtiklerimiz kadar dikkat etmemiz gerekli. Cildimizi besleyen ürünlerde zararlı içerikler uzun vadede geri dönüşü zor hasarlar oluşturabilir. Güzellik ürünü satın alırken hangi ürünlerden kaçınmak gerekir birlikte mercek altına alalım.
Beslenme kadar, güzellik ürünlerinde de temiz içerikli olanları kullanmaya özen gösteriyoruz. Şayet bir ürün tüm gün yüzümde ya da vücudumda duracaksa bunun sağlığıma daha yararlı içeriklerle üretilmiş olduğuna dikkat ederim. Peki, doğru ürünü nasıl bulacağız? Öncelikle günlük kullandığınız güneş koruyucu kremini, el sabununu, vücut losyonunu ve deodorantı doğal içeriklerle değiştirin. Ardından adım adım, şampuan, saç bakım kremi, cilt bakımı ve makyaj ürünlerinizi değiştirin.
‘Temiz’ kelimesi zaman zaman kafa karışıklığı yaratabiliyor. Bu nedenle size daha çok ürünlerin ne içermemesi gerektiğini anlatmaya çalışacağım. Bazı içerikler, sağlığımızı riske atabiliyor, kimisi de cildi tahriş edebiliyor. Doğal içerikli makyaj ürünleri eskiden diğer ürünlere göre daha soluk dururdu, ancak artık markalar da yeni teknolojiler sayesinde sentetik olan diğer favori ürünler kadar etkili malzemeler üretebiliyor. Belki, içeriğini bilmeden doğal markaları kullanıyor bile olabilirsiniz. ‘Doğal’ içeriğin anlamı otomatik olarak sizin için en iyisi olan demek anlamına gelmiyor maalesef. Çünkü bunun için uygulanan bir düzenleme yok. Örneğin Amerika’da içeriğin çoğunluğu doğal hammadeden üretiliyorsa ancak o zaman “doğal içeriklerden üretildi” denebiliyor. Gerçekten doğal içeriklere sahip ürünlerde NATRUE, ECOCERT, COSMEBIO gibi sertifika onaylı etiketler bulunuyor. Bu ürünlerde yalnızca en fazla yüzde beş sentetik içerik kullanımına izin veriliyor. Ancak bir içeriğin doğal ya da organik olması size alerjik reaksiyon yapmayacağı anlamına da gelmiyor. Bu nedenle vücudunuzun verdiği cevaba göre içerikleri tercih etmeniz önemli. İçerikler bir yana, doğal hammaddelerle üretilen ürünlerin hayvanlar üzerinde denenmiyor olması bile kullanmak için geçerli bir sebep.
Paraben, ürünlerin raf ömrünü uzatmak ve bakteri oluşumunu engellemek için kullanılan kimyasal bir koruyucu maddedir. 2014 yılında yapılan araştırmaya göre, cilt tarafından emilirse meme kanseri riskini artırabileceği ortaya çıktı. Daha önceki araştırmalarda da meme kanseri geçiren kadınların tümörlerinde parabene rastlandığı belirtiliyor. Yine de bu araştırmaların kesinliği konusunda bir şey açıklanmadı.
Yağ kaynaklı kiri sökmek için kullanılan temizleyiciler, suyla temas ettiğinde köpürür. Kirler ancak bu şekilde ciltten ya da saçtan atılabilir… SLS ya da SLES, şampuanlarda, diş macunlarında ve sabunlarda daha fazla köpük sağlaması için kullanılan maddedir. SLS ya da SLES maddesi, ucuz olduğu için üreticiler tarafından tercih edilse de tüketiciler tarafından tepki çekmeye başladı. Sülfat, cildin tahriş olmasına ve boyalı saçlardaki renk değişimine yol açabiliyor.
Petrolden elde edilen bu madde; cildi nemlendirmeye ve şampuanlardaki yağlanmayı gidermeye yardımcı oluyor. İçeriğindeki zararlı kimyasallar nedeniyle kanserojen riski bulunuyor.
Antibakteriyel ve antimikrobiyal kimyasal içerik olan triklosan, sabun, maskara ve diş macunlarında kullanılıyor. Bu içeriğin de meme kanseri riskine yol açtığı söyleniyor.
Bir güzellik ürünü vegan ise, hayvandan elde edilen içerik içermez. Bal, balmumu, lanolin gibi… Birçok kişi vegan içerikleri ‘temiz’ olarak bağdaştırsa da bu ürünlerde de kimyasal maddeler kullanılıyor olabilir.
Cruelty-free olabilmesi için; üretim sürecinde ve satışa çıkmadan önce hayvanlar üzerinde denenmemiş olmalı. Ancak bu, ürünün vegan olduğu anlamına gelmiyor ya da her vegan olan ürün cruelty-free demek değildir.
Sertifikalı kişisel bakım ürünleri en az yüzde 95 oranında organik olmalıdır. Üretiminden, paketlenmesine kadar hiçbir kimyasal madde içermeden yalnızca organik hammaddeli içeriklerle üretilen ürünlerdir. Ayrıca bir markanın organik olabilmesi için, paketlenmesi ve saklama koşulu da organik olmalıdır.
Paketin içindeki içerikler; nasıl elde edildikleri ve paketlemenin gezegenemize zarar vermemesi gerektiği anlamına gelir. Bir ürünü kullanırken ellerinizi, yüzünüzü yıkadığınızda lavabodan akıp suya karıştığında doğaya zarar vermemeli. Aynı şekilde paketlemesi de geri dönüştürülebilir olmalı. Kullandığınız markaların hayvanlar üzerinde denenip denenmediğini Crueltyfree.peta.org sitesinden öğrenebilirsiniz.
Kaynak: Marie Claire
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı