Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Yaz sıcaklarında güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak önem teşkil ediyor. Uzmanlar güneş kremini yaz kış sürmeyi tavsiye etse bile yazın önlem alınmaması ciltte ciddi hasarlara yol açabiliyor.
Yaz aylarında, kış mevsiminin yarattığı melankoliden uzaklaşmanın en iyi yolu güneş altında vakit geçirmek gibi görünüyor. Ancak ruh sağlığımızı düzeltmeye çalışırken, delinmiş ozon tabakasından geçen ve hava kirliliği ile birleştiğinde daha tehlikeli hale gelen güneş ışınları cilt sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Güneşin verdiği zararlardan korunmak ve faydalarından yararlanmak için neler yapılması gerektiğini Liv Hospital Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Nazan Yılmaz anlattı.
UV ışınlarının zararlı etkileri UV’ye maruz kalma süresi ve sıklığına, bulunulan yerin ekvatora uzaklığına, güneş ışınlarının yoğunluğuna ve genetik olarak belirlenen deri rengine bağlıdır. UV ışınlarının birçok faydası olduğu gibi zararları da vardır. Görme duyusu, vitamin D sentezi, mikropların yok edilmesi, ısı sağlaması, insan psikolojisine olumlu etkisi, sedef ve bazı kronik deri hastalıklarında tedavi amaçlı kullanılması UV ışınlarının faydaları iken, güneş yanığı, yaşlanma, kanser ve lupus gibi bazı bağışıklık sistemi hastalıklarını tetiklemesi de zararlarını oluşturur. Tüm dünyada deri kanserlerinin en az 3’te ikisi güneş maruziyeti nedenlidir. ABD’de her yıl 500.000’in üzerinde yeni deri kanseri olgusu saptanıyor ve bunların arasında melanom dediğimiz ölümcül deri kanseri sıklığı diğer kanser tiplerine göre daha hızlı artıyor.
Kırmızı veya sarı saç, açık ten ve göz rengi, sırtın üst kısmında belirgin çillenme, ciltte çok sayıda ben olması, çocukluk çağında güneş yanıkları, adolesan dönemde en az 3 yıl yaz aylarında dışarıda çalışılması ve ailevi deri kanseri öyküsü olması bireyin deri kanseri riskini artıran faktörler arasında yer alıyor.
Güneşin zararlarından korunmak için öncelikle güneşe maruziyetten kaçınılmalıdır. Mecbur kalmadıkça 10.00-15.00 saatleri arasında dışarıya çıkılmamalı, çocukların dışarıdaki aktiviteleri 10.00-16.00 saatleri dışında planlanmalıdır. Özellikle su ve kar sporları yapılırken ve beton, kum gibi yüzeylerde daha dikkatli olunmalıdır. Güneşe çıkarken güneş koruyucu kullanılmalı, 2-3 saatte bir ya da aşırı yüzme ve terleme sonrası yenilenmelidir. Uygun giysiler giyilmelidir. Giysinin kumaşı, yapısı, dokusu, rengi, kalınlığı korumayı sağlamada en önemli faktörlerdir. Şapka, şemsiye ve güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Şemsiye, tente ve bulutlar UV ışınlarına karşı yeterince koruyucu değildir, güneş hasarını yalnızca %50 oranında azaltırlar.
En az SPF 30 olmasına ek olarak UVA ve UVB filtreleri içermelidir.
Deri tarafından kolay emilmelidir.
Suya, denize, terlemeye, buharlaşmaya ve sürtünmeye dayanıklı olmalıdır.
Kokusuz ve renksiz olmalıdır.
Etkisi uzun süreli olmalıdır.
Güneş koruyucular D vitamini eksikliği yapmaz. Günlük alacağımız 20-30 dk’lık güneş ışığı bile yeterli D vitamini sentezini yapmamızı sağlar. Güneş koruyucuyu sürdükten sonra etkisi 30 dakikada başlayacağı için bu sürede aldığımız güneş ışığı D vitamini sentezimizi tamamlamamızı sağlayacaktır. Aynı zamanda vücuttaki D vitamini eksikliği, D vitamini takviyesi ile düzelebilirken, güneş koruyucusuz bir ciltte oluşan güneş hasarını geri döndürebilecek bir yol yoktur. Bu nedenle güneş koruyucu kullanmak her zaman sağlığımız açısından daha mantıklı bir seçim olacaktır.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı