Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
İngiltere doğumlu Amerikan gerilim filmlerinin efsanevi yönetmeni… Londra'da doğan ve mühendislik eğitimi gören Hitchcock, Psycho, North by Northwest, Vertigo, Rear Window ve The Birds gibi kült filmler ile adını duyurmuş bir yönetmendir. Tüm zamanların en iyi yönetmenlerinden kabul edilen Hitchcock, gerilim ve cinayet temalı 70'e yakın film yönetmiştir. Alfred Hitchcock kimdir? İşte detaylar…
Alfred Joseph Hitchcock, (d. 13 Ağustos 1899 – ö. 29 Nisan 1980), İngiltere doğumlu Amerikan gerilim filmleri yönetmenidir.
Londra’da dünyaya gelen ve mühendislik eğitimi gören Hitchcock; Psycho, North by Northwest, Vertigo, Rear Window ve The Birds gibi klasikleşmiş filmleriyle tanınır. Tüm zamanların, gelmiş geçmiş en iyi Yönetmenlerinden biri olarak kabul edilir. Gerilim ve Cinayet ustasının 70’ye yakın filmi mevcuttur.Alfred Hitchcock, 13 Ağustos 1899’da Doğu Londra’da, Leytonstone, İngiltere’de doğdu. Hitchcock çocukluk yıllarını ailesinin bakkal dükkânında geçirdi. Koyu bir Katolik olarak yetiştirilen Hitchcock, Londra’daki Ignatius College adlı Cizvit okulunda öğrenim gördü. Hitchcock’un okul arkadaşlarınca takılan ismi “Cocky” yani “Burnu Havada” idi. Koyu Katolik eğitiminin sebep olduğu “Katolik Sanatçı” damgasını her zaman yalanladı ve işlerinde dini yönlendirmelerin olduğunu inkâr etti.
“Benim için filmlerim ahlak hakkında herhangi bir değerlendirmeden daha önemlidir” dese de günah, suçluluk, ceza ve pişmanlık temaları filmlerinin ana öğeleri olmuştur. 15 yaşındayken babasını kaybeden Hitchcock, evlenene kadar annesiyle birlikte yaşadı. Ölene kadar oğlunun üzerinde müthiş bir baskı uygulayan anne, ünlü yönetmeni ve karısını tatillerde bile yalnız bırakmazdı. Babasını kaybettikten sonra çalışmak zorunda kalan Hitchcock, 1920’lerin başında işe reklamcılıkla başladı. Ardından da Londra Üniversitesi’nde mühendislik eğitimi aldı. Sonrasında Islington’da ünlü bir Amerikan şirketi olan Famous Players-Lasky Film Stüdyosu’nun Londra şubesinde prodüktör yardımcısı olarak çalışmaya başladı. 1920 başlarında sessiz filmlerin ara yazı tasarımlarını hazırlayan Hitchcock, bir süre sonra sessiz filmlerin yönetmeni oldu.
Bu çıraklık döneminde tüm yönetmenlik kariyeri boyunca koruyacağı fikirler oluşturdu. 1922 yılında ilk filmi olan [[No. 13]] ü tamamlanmadı. Bunun ardından 1923 yılında ilk kısa filmi olan Always Tell Your Husband’ı çekti. Ancak kendi tarzını ilk gösterdiği The Lodger’ı 1926 yılında çekti. 1929 yılına kadar çektiği sessiz filmlerinde çeşitli efektler kullanarak seyircilerini etkilemeyi başaran Hitchcock, ilk sesli İngiliz filmi olan Blackmail’i de 1929 yılında izleyicilerine sundu. 1934 yılından itibaren yaptığı filmleriyle ününü dünya çapına yayan Hithcock, 1939 yılında İngiltere’den ayrıldı ve Hollywood’a yerleşti. Hollywood’daki ilk filmi Rebecca ile 1940 yılında En iyi film dalında Oscar ödülünü kazandı. 1946 yılında çektiği Notorious adlı filmi Hithcock’un o dönemine ait en etkili filmdi. 1948 yılında çekilen, sahneler arası geçişlerin ustaca yapıldığı film olan Rope ise, Hitchcock’un ilk renkli filmiydi.
North by Northwest, Vertigo, The Birds ve Psycho gibi geç dönem filmleri ile ününün doruğuna ulaştı. Psycho filminde banyodaki kadının bıçaklanma sahnesi bir sinema klasiği oldu. John Russell Taylor ‘ın Hitch: The Life and Times of Alfred Hitchcock (1978; Hitch: Alfred Hitchcock’ın Yaşamı ve Dönemi) ile Fransız sinemacı François Truffaut’un Hitchcock’la yaptığı bir söyleşiyi kaleme aldığı Le Cinema Selon Hitchcock (1966; Hitchcock, 1987) adlı eserler Hithcock’un ününün pekişmesinde büyük rol oynadı. Alfred Hitchcock denince , kısaca akla gelen filmleri arasında , Psycho , Birds, North By Northwest , Vertigo gibi ilk akla gelen filmler olsa da , kariyerinde ki tüm filmleri önemlidir ve hepsinin ayrı değerlendirilmesi gerekir. Cary Grant , James Stewart , Ingrid Bergman , Gregory Peck , Grace Kelly gibi daha bir çok yıldız oyuncularla çalışmayı seçmiştir.
1939 Senesinde Jamaica Hanı filminde ünlü oyuncu Maureen O’Hara ve Charles Coburn’ün oyunculuklarını paylaştıkları çok önemli bir film çeker. Bu filmden 1 sene sonra ise, yukarıda bahsedildiği gibi Rebecca filmi ile hem dünyaca ünlenecek hem de Oscar ödülünü göğüsleyecektir. Bu filmde ünlü oyuncu Laurence Olivier’i başrolde görürüz. 1941 senesinde en çok çalışmayı tercih ettiği başarılı oyuncu Cary Grant ile Joanne Fontaine’i bir araya getirip, Suspicion adlı filmi çeker. 1954 Yılında birçok ödül almasını sağlayacak olan Arka Pencere ( Rear Window ) isimli filmi çeker. James Stewart ve Grace Kelly’in muhteşem oyunculuklarını bu filmde görmekteyiz. Ardından yine aynı senede Grace Kelly ile Ray Milland’ı Dial M For Murder filminde görürüz ve bu filmde çok iyi ses getirir. 1 Sene sonra ise yine Grace Kelly ve Cary Grant’i To Catch a Thief ( Hırsızlar Kralı ) adlı filmde görürüz ki bu film de onun tanınması için çok önemli bir filmdir.
1958 de ise, Sinemanın kodları ve yeni gelişimi adına, muhteşem kamera hareketi Vertigoyu keşfederek, James Stewart ve İsveçli güzel oyuncu Kim Novak’ı bir araya getirir. 1959 ise, çok ses getirecek ve birçok ödül alacak olan Cary Grant, James Mason, Eve Marie Saint, Martin Landau gibi devleri bir araya getirerek muhteşem filmi ortaya çıkaracaktır: North By Northwest. Ardından da Pscyho adlı filmi çeker ve en önemli filmlerinden biri olur. 1963 De bir başka ünlü filmi Birds, 1964 de Sean Connery ile Marnie, 1966 Torn Curtain’i Paul Newman ve Julie Andrews, 1969 da Topaz gibi önemli gfilmlerini çeker. Hitchcock, her çalıştığı oyuncuyu kadın – erkek demeden bire bir ilgilenir ve filmin okadar iyi olmasını sağlardı. Hitchcock, kendine has bir gelenek üstlenmiş ve her filminde, kısa bir 5 saniye gibi gözüküp, yok olma özelliği meşhurdur. Son yıllarında ise, İngiltere’ye dönüp, yine eski yıllarını aramaya başladı.
1972 senesinde, çok bilindik olmayan oyuncularla Frenzy adlı filmi çekti. Yine kendine has Hitchcock tarzı ile anlatılmış film, Hitchcock’un iyi filmlerinden biri olamadı. Bu filmden 4 sene sonra ki kendisinin son filmi olacak Family Plot adlı filmi çeker ve bu filmde kadroyu biraz daha sağlam tutacaktır. Bruce Dern ve Karen Black gibi o dönemin sağlam oyuncularından, hızı ağır gibi gözüken, ama eski günlerinde olduğu gibi akıllıca tasarlanmış bir gizemli casus filmi ortaya çıkarır ve kariyerinin son filmini başarı ile noktalar. Genellikle tüm Yönetmenlerin son kariyer filmleri başarısız ve sönük olmuşlardır. Bu tezi yıkan yine Ünlü Yönetmen Alfred Hitchcock olmuş ve 1976 senesinde bile 77 yaşında bile hala eski tarzını nasıl iyi yansıtabildiğini göstermiştir. Alfred Hitchcock, 19 Nisan 1980’de Los Angeles, ABD’de hayata veda etti.
Kaynak: Haberler
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı