Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Hüsamettin Koçan’ın 30 yıl boyunca ürettiği eserlerden oluşan “Geleneğin Şifreleri-Geleceğin Şifreleri” Sergisi bugün Kazlıçeşme Sanat’ta açılıyor. İşte sergiyle ilgili detaylar…
Hüsamettin Koçan’ın “Geleneğin Şifreleri-Geleceğin Şifreleri” başlıklı sergisi, bugün saat 19.00’da Kazlıçeşme Sanat’ta açılıyor. Üç bölümden oluşan serginin ilk bölümünde Anadolu’nun kültürel tarihi bir bütünlük içinde ele alınıyor. İkinci bölümde Osmanlı tarihinin bir okuması, üçüncü bölümde ise Selçuklular yer alıyor. 90’lı yıllardan beri gelenek ve gelecek kavramlarına odaklanan sanatçı, Anadolu topraklarındaki birikimlerin derin anlamlarla birbirine bağlandığı gerçeğini somutlaştırarak sunmuş. Koçan’ın 30 yıl boyunca ürettiği yapıtlarından oluşan bir seçkiyle hazırlanan sergi, geleneğin şifreleriyle adeta geleceğe ışık tutuyor.
Geleneğin sıradanlaşan ve durağanlaşan algısını tartışmaya açan sanatçı, kültürler ve coğrafyalar arasındaki bağı da vurguluyor. Koçan, “Kültür şu dört şeyden besleniyor; yerellik, coğrafya, tarih ve çağ. Zannedildiği gibi kültürler çatışmazlar. Kültürler eninde sonunda birbirlerini etkileyerek devam ederler. Şifre de zaten o kültürlerin birbirleriyle kurdukları ilişkiden kaynaklanan bir gizemdir. Burası bir Osmanlı mekânı, hemen öteki tarafta bir Bizans mozaiği bulunmuş. O da buraya ait. Biz de buraya ait bir şeyiz. Ve ben buraya, Selçuklu, Osmanlı, Şamanizm yapıtlarımla dâhil oluyorum. Bizans burada, biz de buradayız, ötekiler de burada. Yani kültür yenilenerek devam ediyor.
Yenilenmezse devam etmez” diyor. Osmanlı dönemindeki cemaatlerin sembol işaretlerinin olduğu bölümden örnek veren Koçan, Osmanlı’nın, kendi dininden olmasa bile cemaatlerin temsil edilmesine izin verdiği için büyük bir imparatorluk olduğunu söyleyerek, “Kültürel sınırlar zannedildiği gibi kaba saba sınırlar değil. Eninde sonunda kültürler birlikte toprağın bir parçası oluyor” ifadelerini kullanıyor.
Serginin küratörü Mehmet Lütfi Şen, Hüsamettin Hoca’nın çalışmalarında medeniyet dili olmayan hiçbir şeyin bulunmadığını vurgulayarak, böyle bir sergi için Kazlıçeşme Sanat’ı tercih etme sebeplerini de açıklıyor: “Burası Anadolu’nun görsel tarihi, sergi de bu görsel tarihin devamı. Önemli olan bir gelenekle örtüşmekti. Tarih, eskiyi buraya getirmek değildir. Geleneğin şifrelerini de geleceğimizi aydınlatması için çıkartıyoruz. Selçuklu bugünü belirlemeye devam ediyor, çünkü Selçuklu’nun geleneği, kültürü ve sanatı var. Eğer biz bugün bir sanat bırakabilirsek, bin yıl, iki bin yıl sonrasını belirlemeye devam edeceğiz.”
Sergi aynı zamanda sanatçının Anadolu’da var olma projesi olarak 20 yıldır üretimini sürdürdüğü ve “En büyük ve en son eserim” dediği Bayburt’taki Baksı Müzesi’nin yenilikçi dünyasını da izleyiciyle paylaşıyor. Sergiden elde edilecek gelirin bir bölümü Bayburt’ta yapılacak Yetenek Geliştirme Merkezi için kaynak sağlayacak. Sergi kapsamında Mayıs ve Haziran aylarında akademisyen Nusret Polat moderatörlüğünde Hüsamettin Koçan’ın sanatı ve felsefesi üzerine söyleşiler gerçekleştirilecek. Hüsamettin Koçan, Can Aytekin, Ayşe Köksal ve Emre Zeytinoğlu’nun konuşmacı olarak yer alacağı söyleşiler, fiziki ve çevrimiçi olarak takip edilebilecek. Sergi, 30 Haziran’a dek ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.
Kaynak: YeniŞafak
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı