Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Gebelikte kanama görülebilir mi? Hangi durumlarda doktora başvurulmalı? Anne adaylarının merak ettiği soruların cevaplarını sıralayacağız.
Dr. Adil Asımgil’in Risale Yayınlarından çıkan “Kadın ve çocuk için sağlık el kitabı” nda gebelik döneminde kanamaların çok farklı anlamı olduğuna dikkat çekiyor. Peki, gebelikte kanama durumu olması halinde ne yapılmalı? Hangi durumlarda doktora başvurulmalı? İşte detaylar…
Üstü görme, hamile olunduğu halde adet günlerinde daha az miktarda ve daha kısa süreli bir kanamadır. Üste görme, gebe olunduğu halde normal adet günlerin de daha az miktarda ve daha kısa süreli kanama olmasına halk arasında verilen isimdir. Pratikte 2 özelliği vardır. Birincisi, her zaman normal adetlerden ayırt edilemediğinden gebeliğin başlangıcı konusunda şüphe uyandırmasıdır. İkincisi ise gebe kalındığı biliniyorsa erken düşüklerle karışabilmesidir. Her 2 durumda da ultrason kontrolü ile durum aydınlatılabilir. Genellik le ilk 3 ay içinde görülebilir.
Mol gebeliğinde döllenmiş yumurtanın yanlış gelişimi sonucu fetüs gelişeceği yerde mol adı verilen üzüm salkımı şeklinde bir kitle gelişir. Gebelik belirtileri yanında hafif kanamalar, kirli esmer renkte bir akıntı ve kramp şeklinde ağrılar vardır. Ayrıca bulantı, kusma gibi gebelik belirtileri de kürtajla şiddetlidir. Mol, gebelikten hızlı büyüdüğü için karın normale oranla daha iridir. Ayrıca 4.-5. aylara kadar ulaşan mol gebeliklerinde çocuk hareketleri hissedilmez. Bazen de üzüm salkımına benzeyen kitleden içi sıvıyla dolu küçük kistçikler düşebilir. Böyle bir durumda kitle, kürtaj ile boşaltılır ve incelenir. Kitlenin göre doktorunuz sizden 2 yıla kadar süreyle gebe kalmamanızı, korunmanızı isteyebilir. Biz de bu öneriye titizlikle uymanızı tavsiye ederiz.
Dış gebelik, fetüsün rahim dışı bir bölgede gelişmesidir. Gebeliğin normal gelişme yerinin rahim olduğunu biliyoruz. Fakat bu gelişme bölgesinin dışında tüplerde, yumurtalıklarda, rahim ağzında hatta karın içi gibi bölgelerde de fetüs yerleşebilir. İşte bu tip hamileliklere dış gebelik adı verilir.
Çok nadir olarak 9 aya ulaşabilen dış gebelik vakaları bulunsa bile genelde 3.-4. aya kadar kanamalar ve ağrı ile kendini belli eder. Dış gebeliğin sebebi genellikle kadın cinsiyet organlarındaki düzensizlik olduğundan 1- Uzun süren kısırlıklarda 2- Dış gebelik geçirmiş olanlarda 3- Cinsiyet organlarında iltihap geçirmişlerde 4- Cinsiyet organlarından ameliyat ol muşlarda daha sık görülür. Ancak dış gebeliğin kendisi en der görülür.
Düşük, çevre koşullarına uyum sağlayamayan fetüsün rahim dışına atılmasıdır. Daha büyük ve uyum sağlayabilen fetüsün atılmasına ise erken doğum denir. Dış çevre koşullarına uyum sağlayabilecek derecede gelişmemiş fetüsün, rahim dışına atılmasına düşük adı verilir. Daha büyük ve çevre koşullarına uyum sağlayabilecek olan fetüslerin, rahim dışına atılmasına ise erken doğum denir. Bu tanımlamaya göre, klasik olarak sınır 28. hafta olarak kabul edilmektedir. Çünkü yardımcı araçlar olmadan 28. haftalıktan küçük fetüsler genellikle yaşayamaz. Ancak günümüzde ilerleyen tip ilmi 22, hatta 20 haftalık fetüsle bile fe yaşatabilmeyi başarmaktadır.
Düşük vakalarının çoğunda düşük yaptıran sebep veya sebepler saptanamaz. Çünkü hamileliğin normal gelişimin de değişik faktörler karşılıklı olarak çok çeşitli ve karmaşık roller oynar. Fakat bunlardan bazıları bilinmektedir. En belli başlıları ise şunlardır:
Kromozom Anormallikleri: Türlerin kalıtsal özelliklerinin yeni kuşaklara aktarılmasını sağlayan genleri taşı yan kromozomlarda, hücre bölünmeleri esnasında bozukluk meydana gelirse oluşan embryo düşük ile atılır. Bu mekanizma ile anormal bebeklerin doğumu büyük ölçüde engellenmektedir.
Düşük, çevre koşullarına uyum sağlayamaya fetüsün rahim dışına atılmasıdır. Daha büyük ve uyum sağlayabilen fetüsün atılmasına ise erken doğum denir.
Rahim Anormallikleri:Rahimin yer, şekil ve yapı bozukluklarına bağlı olarak embriyo gelişmesinin engellenmesiyle düşük görülebilir.
Hormonal Sebepler: Hamilelik, büyük çapta değişik organların ürettiği hormonlarla ilerler. Bu hormonlardan bir veya bir kaçının eksikliği, yetersizliği düşük sebeplerindendir.
Annenin hastalıkları:Uzun süren böbrek hastalıklar ve mikrobik hastalıklar gibi bazı hastalıklar düşüğe yol açabilir.
Kazalar: Elektrik çarpmaları, zehirlenmeler, yüksek ateşli hastalıklar, uyuşturucu alışkanlığı düşük sebepleri arasında sayılmaktadır. Düşmeler, çarpmalar, büyük heyecanlar, korkular, üzüntüler ve benzeri sebeplerin ise daha çok düşüğe eğilim varsa başlatıcı faktör olarak rol oynaya bileceği düşünülmektedir.
Düşük tehdidi durumunda anne adayı mutlaka istirahat için hastaneye yatırılır. Düşük yapan annenin, 4 aydan sonra hamile kalmasında hiçbir sakınca yoktur.
Erken düşüklerde önce hafif veya orta şiddette kanamalar olur, arkadan rahim kasılmaları ile parça atılır. Genellik le birkaç gün süren düşük sırasında hamileliğin basit şikâyetleri de kaybolur. Geç başlayan düşüklerde ise önce kasılma ağrıları görülür ya da sular gelir, daha sonra da kanamalar ile parça tahliye olur.
Ayrıca, düşük tehdidi denilen bir durumdan bahsedilebilir ki bunda da gebelerde şiddetli sayılabilecek ağrılar vardır. Çok hafif kanama da olabilir. Bu gibi hallerde anne adayla mutlaka istirahat için hastaneye yatarlar. Düşük yapan bir annenin yeniden hamile kalmasında hiçbir sakınca yoktur. Fakat rahimin kendini toparlayabilmesi için en az 4 ay beklemek faydalı olacaktır. Arka arkaya düşük yapan annelerde ayrıntılı kontroller gerekebilir. Düşük konusunda son değinmek istediğimiz nokta, anne tarafından düşük yapmaya teşebbüs edilmesidir. Sağlık açısından oldukça tehlikeli olan böyle bir teşebbüste, kanama veya mikrop kapma sonucu çok ağır şartlarla yüz yüze gelmek işten bile değildir.
Anne tarafından düşük yapmaya teşebbüs edilmesi, sağlık açısından çok tehlikeli durumlara yol açabilir. Sekizinci hamilelik ayındaki kanamaların en sık görülen sebeplerindendir. Rahim ile fetüs arası bağlantıyı sağlayan plasentanın, normal yerleşim yeri rahim üst kısmıdır. Eğer plasenta alt kısma, rahim ağzına yerleşirse Plasenta Previa adını alır. Rahim ağzı açılırken bolca damar içeren plasenta gerilir, damarları parçalanır ve kanamaya başlar. Kanamanın özelliği istirahatte başlaması ve ağrısız olmasıdır.
Kanama, her doğumda olur ve normaldir. Ancak doğum sonu da devam ediyorsa, bir doktora ya sağlık kuruluşuna başvurmak şarttır. Nadir görülen plancenta erken ayrılmasında, adından da anlaşılacağı gibi, placenta normal vakti olan çocuğun doğumundan sonra değil de önce ayrılır. Tabiidir ki bu da daha fazla kanamaya sebep olur ve doğumda güçlüğe yol açar.
Doktorları daha çok ilgilendiren bu konuya çok kısa olarak değinmek istiyoruz. Amacımız ülkemiz şartlarında hâlâ bir sağlık kuruluşunda doğum yapamayan anne adaylarımızı biraz olsun bilinçlendirebilmektir. Doğum sonu başlıca 3 nedenle kanama devam edebilir. Tabii ki bir miktar kanama her doğumda olur ve normaldir. a) Doğum kanalında yırtık. b) Kanda pıhtılaşma bozukluğu. c) Rahimin kasılmaması.
Her 3 durumda da doktorunuz gerekli tedbirleri alıp problemi çözecektir. Eğer doğum evde yapıldı ise hemen bir sağlık kuruluşuna müracaat etmeniz gerekir.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı