Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Uzmanlar, beslenmenin bir bütün olarak ele alınması ve yaşamın her döneminde gereken önemin verilmesi gerektiğini belirtiyor. Medicana Avcılar Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Havva Kılınç, "Çocukluk yaş grubunda özellikle ergenlerde obezite tedavisi, diğer yaş gruplarına göre daha özenli bir yaklaşım gerektirmektedir" dedi.
Obezite, vücutta depolanan yağ miktarının fazla olmasıdır. Klinik olarak obeziteyi tanımlamak için kilonun boyun karesine oranlanması ile elde edilen vücut kütle indeksi (VKİ) kullanılır. Buna göre erişkinlerde vücut kütle indeksinin 25’in üzerinde olduğu kişiler aşırı kilolu, 30’un üzerinde olanlar obez olarak tanımlanır.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana Avcılar Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Havva Kılınç, çocuklarda yaş ve cinsiyete göre hazırlanan VKİ persentil eğrileri kullanıldığı, ‘>85persentil’ olan çocukların aşırı kilolu, ‘>90 persentil’ olanların ise obez olarak sınıflandırıldığını belirtti.
Hipertansiyon, dislipidemi, insülin direnci ve ağır psikolojik strese yol açması nedeni ile önemli bir morbidite nedeni olan obezitenin çocukluk çağında giderek artan bir sıklıkta görüldüğünü aktaran Kılınç, şöyle devam etti:
‘Çocukluk çağında obezite sıklığının giderek artması, özellikle beden algısının önem kazandığı ergenlik çağında yeme davranışında bir takım bozukluklara yol açabiliyor. Ergenlik döneminde obezite problemi olan bireylerin önemli bir bölümü erişkin yaşamlarında da obezite problemi ve buna bağlı olarak birçok kronik hastalık ile karşılaşmaktadır. Bunun sebebi bu yaş grubunda fazla kilo alımının vücuttaki yağ hücrelerinin sayısını artırmasıdır. Bunun da geri dönüşümü erişkinlik dönemine kıyasla daha zor olmaktadır. Bu dönemde normal büyüme ve pubertal gelişmenin sürdürülmesi için besin öğelerine duyulan gereksinim artar. Demir eksikliği ve osteoporoza neden olan kalsiyum yetersizliği sık görülen beslenme sorunlarıdır.’
Havva Kılınç, fazla kilolardan kurtulmak amacıyla bilinçsiz diyet uygulamaları sonucunda hızlı kilo kaybının, tüm vücut sistemlerini etkileyebildiğini ve özellikle hormonal ve metabolik bozukluklara neden olabildiğine dikkati çekerek, ‘Bunlar arasında elektrolit dengesizlikleri, hipoglisemik ataklar, ergenlik gecikmesi, kortizon yüksekliği, insulin-benzeri büyüme faktörü-I (IGF-I) eksikliği ve tiroid işlev bozuklukları gözlenen başlıca sorunlardır.’ ifadesini kullandı.
Ergenlik döneminde yetersiz beslenme veya yanlış yapılan diyetlerin, ileriki yıllarda osteoporoz, şişmanlık, hiperlipidemi, kalp-damar hastalıkları ve kanser gibi önemli sorunlara sebep olabileceğine işaret eden Kılınç, şunları kaydetti:
“Beslenmeyi bir bütün olarak ele almalı ve yaşamın her döneminde gereken önemi vermeliyiz. Çocukluk yaş grubunda özellikle ergenlerde obezite tedavisi, diğer yaş gruplarına göre daha özenli bir yaklaşım gerektirmektedir. Büyüme ve gelişmenin doruk yaptığı bu dönemde, tüm besin öğelerini dengeli olarak içeren, yeterli kaloriyi sağlayan, büyümeyi engellemeden zayıflamayı sağlayacak bir beslenme listesi uygulanmalıdır. Çok düşük kalorili diyetlerden ve hızlı kilo verilmekten kaçınılmalıdır. . Diyet ile birlikte spor yapılarak ayda ortalama 2 kilogram verilmesi ergenlik yaş grubu için yeterli kabul edilebilir. Yaş, cinsiyet ve yaşam tarzına uygun, diyetisyen kontrollü dengeli bir zayıflama programının uygulanması, tedavi başarısını arttırırken, ortaya çıkabilecek psikiyatrik, endokrin ve metabolik sorunların önlenmesinde de etkili olacaktır.”
Kaynak: AA
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı