Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Son dönemde yıldızı parlayan genç oyunculardan Emir Özden ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Emir Özden birçok başarılı yapımda karşımıza çıkıyor ve oyunculuğu ödüllendiriliyor. İşte merak ettiklerimize Emir Özden’in verdiği cevaplar…
İki sezondur ‘Masumlar Apartmanı’ dizisinde Ege karakteriyle TRT ekranlarına gelen Emir Özden, son olarak ‘Bilmemek’ filmindeki performansıyla ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ödülünü aldı. ‘Böyle Bitmesin’, ‘Not Defteri’ ve ‘Kanatsız Kuşlar’ gibi dizilerde de gördüğümüz Özden’in sanat hayatını konuştuk.
Merhaba öncelikle, evet oyunculuğa erken yaşta karar verip tiyatro eğitimine erken yaşta başladım. Beni o zaman ki süreçte ailem destekledi ve arkamda oldu. Aslında daha lise yıllarımda olduğum için pek fazla alan düşünme fırsatım da olmadı. Sadece tiyatro eğitimi almaktan keyif alan bir öğrenciydim. Daha sonrasında bunun hayatımın geri kalanında sürdürmeye karar verdim.
Sinema, tiyatro, televizyon dizisinin de çalışma süreçleri biraz farklı. En cazip gelen gibi bir şekilde ayıramam ama daha fazla sinema yapmak istediğimi söyleyebilirim.
Masumlar Apartmanı ile ilgili öncelikle çok iyi bir oyuncu kadrosu çok iyi bir ekip ve yönetmenlerimiz olduğunu söylemeliyim. Bunların hepsinin bir araya gelmesiyle biz bunu başardık. Ege maalesef çok kolay şartlarda bir çocukluk geçirmemiş anne ve baba kavramlarından uzak büyümüş bir çocuk ve hayatta da tutunduğu iki kişi var dedesi ve ablası. Ege sevgi dolu bir aile ortamına biraz aç bir çocuk ve bunun eksikliğini hissediyor ve bu açlık belki onu daha asi biri haline getirmiş ama çok büyük bir kırılma yaşıyor ve önce son zamanlarını birlikte geçirdiği babası ve ardından yakın zaman aralıklarıyla en sevdiği kişiyi ablasını kaybediyor. Hayatta da olduğu gibi aslında acı insanı olgunlaştırıyor ve istemeden büyütüyor. Ege’nin de yaşadığı bu başına gelen ağır şeyler onu büyütüyor diyebilirim.
‘Bilmemek’ başından sonuna kadar hep çok özel bir film oldu benim için. Hem ilk sinema filmim olmasından, hikâyenin çok özel bir yeri olmasından kaynaklı hem de Leyla Yılmaz, Senan Kara ve Yurdaer Okur gibi isimlerle çalışma ve onları tanıma fırsatım olduğu için. Ödül kısmına gelirsek tabi ki mutluluk verici ve çok teşvik edici oldu benim için.
Sosyal medya ve popüler kültürle birlikte yaşadığımız dönemde akran zorbalığı artmış durumda. İnsanlar diğer insanların hayatına dair çok çabuk fikir sahibi olduğunu sandığı bu dönemde bilmediğimiz, emin olmadığımız şeylerle ilgili çok rahat yorum yapabilmekte, çürütebilmekte ve zarar verebilmekteyiz. Bilinçlenmeliyiz, yapılan zorbalığın ve kötülüğün sonuçlarını düşünmeliyiz. Film de çok güzel bir söz var. Onu alıntılamak istiyorum ‘ İnsanlar kalabalık olunca kötülük yapmak kolaylaşır’ bu o kadar doğru ki. Nerde durduğumuzu ve neyin içinde olduğumuzu görmeli ve tercih yapabilir olmalıyız. Sanat bu ve bunun gibi kötücül olanı yıkmanın ya da sorgulatmanın hep en etkili yolu olmuştur. Bence farkındalık yaratmıştır. Nasıl bir rol üstlenebilir sorusuna da ‘Bilmemek’ bence çok iyi bir örnek.
Pandemi özellikle tiyatroyu çok kötü şekilde etkiledi. Bir sürü tiyatro kapanma aşamasına geldi ya da tamamen kapandı. Oyunlar oynanamadı. Maalesef setlerde durma aşamasına geldi ancak özel izinlerle devam edildi. Ben pandemide çalışıyordum ve Masumlar Apartmanı vardı o yüzden eve ve set arasında gidip geliyordum evde olduğum zamanları film, dizi izleyerek kitap okuyarak geçirdim.
Oyunculuk adına daha fazla güzel hikâyeleri olan sinema filmlerinde yer almak istiyorum. Gelecek projeleri Masumlar Apartmanından sonra konuşabiliriz.
Spor yapmayı seviyorum ama özellikle geçen sene tenisle tanıştım ve büyük bir hobim haline geldi tenisi izlemeyi de oynamayı da çok seviyorum.
Sosyal medyayı çok aktif kullanmıyorum ama kullanıyorum açıkçası o 4 saat geçirip geçirmediğime hiç dikkat etmedim ama bu benim için bir milat olsun.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı