Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Çocukluk döneminde psikolojik kökenli hastalıklar gelecek yaşantımızı derinden etkiliyor. Gece alt ıslatma probleminden parmak emmeye kadar birçok psikolojik kökenli hastalık gelecek yaşantımızı belirliyor. Peki, en sık karşılaşılan hastalıklar nelerdir? Tedavisi için neler yapılmalıdır?
Dr. Adil Asımgil’in Risale Yayınlarından çıkan “Kadın ve çocuk için sağlık el kitabı” nda konuyla ilgili detaylı bilgiler paylaşıyor. İşte o bilgiler…
Çocuk gece altını ıslatıyorsa, ilk şart bu konunun problem yapılmamasıdır. Sebep büyük ölçüde psikolojik olduğundan, altını ıslatmasına neden olan durum araştırılarak sorunun ortada kaldırılmalıdır.
Sık rastlanan bu şikâyetin sebebi, büyük çoğunlukla psikolojiktir. Küçük bir kısmı ise; idrar yollarındaki anormalliğe, şeker hastalığına ve böbrek hastalıklarına bağlı olabilir.
Belli başlı neden çocuğun sıkıntısıdır. Bu sıkıntı birçok konuya bağlı olabilir. Bazen; çok küçük, hiç akla gelmeyecek sebepler psikiyatrist tarafından ortaya çıkarılabilir. Aylardan beri altını ıslatmayan çocuk, yeni bir eve taşınınca veya seyahatte yeniden ıslatmaya başlayabilir. Yatak ıslatmada heyecanın da büyük rolü vardır. Çocuk üzerinde yeni bir kardeşin doğumu, doğum günü eğlencesi, sünnet düğünü, eve yeni birinin gelmesi gibi olaylar etki yapabilir.
İlk şart bu konunun problem yapılmamasıdır. Böylece, en azından çocuğun bu konudaki endişesi giderilmiş olur. Çocuğa, gece altını ıslattığı için asla ceza vermemeli, ancak ıslatmadığı akşamlar için ödüllendirilmelidir. Diğer bir yöntem de; çocuğa sabah uyanıkken bol bol su içirip, elden geldiğince geç idrara çıkmasına uğraşmak, böylece idrar kesesi kapasitesini arttırmaya çalışmaktır.
Akşam yemeğinden sonra sulu yiyeceklerin yenmemesi ve yatmadan mutlaka idrara çıkılması gerekmektedir. Eğer, bu tedbirler de faydalı olmazsa çocuk gece tuvalete kaldırılmalıdır. Altını Islatan çocuklar, genellikle ağır uy kulu çocuklar olduğundan, zor oluyor, kalkamıyor diye kaldırmamak yanlış olur. Zamanla 1-2 ay aralarla gece kalkma vakti uzatılarak saba ha ulaştırılabilir.
Diğer bir yöntem psikiyatrik tedavidir. Konunun başında da belirttiğimiz gibi sebep büyük çoğunlukla ruhsal olduğundan ebeveynlerin çözemediği ruhi problemleri, psikiyatristler çözebilir.
Son çare ilaç tedavisidir. İmipiramin denilen maddeyi içeren ilaçlar doktor kontrolünde bu şikâyete iyi gelebilir.
3-4 yaşa kadar, altına dışkı kaçırma normal kabul edile bilir. İdrar kaçırmaya oranla daha az rastlanan bu bozukluk; genellikle uygun olmayan tuvalet eğitimi, aile için çatışmalar veya annenin aşırı titizliği gibi nedenlerden kaynaklana bilir. Aile; dışkı kaçırma problemini çözemiyor ise, ilk planda bir çocuk hastalıkları uzmanına, daha sonra çocuk psikiyatristlerine müracaat edebilir.
Çocuklarda çok yaygın olarak görülen ve zararsız bir davranış olan parmak emmenin nedeni, yeni doğanların da ha ana rahminde parmak emmeyi öğrenmiş bulunmaları ve doğuştan sahip oldukları en güçlü reflekslerden birinin em me refleksi olmasıdır. Bu sebeple, mama zamanından he men önce yavrunun birkaç dk. Parmağını emmesi tabiidir. Ancak; yavru, devamlı parmağını emmek istiyorsa bu alış kanlığını sürdürebileceği göz önünde tutulmalıdır.
Meme emen çocuklar, biberonla beslenen çocuklara nazaran daha uzun süre emdiklerinden, emme zevklerini daha fazla tatmin ederler ve böylece parmak emme ihtiyacı duymazlar. Biberondaki mama kolayca, kısa sürede bitirildiğinden, çocuk, emme zevkini tatmin edemeyebilir. Sonuçta parmağını emer. İlk aylarda em me isteği tatmin edilen çocukların, sonradan parmak emmeleri seyrektir. Araştırmalar, en geç 5-6 yaşında sona erdiği takdirde parmak emmenin zararının olmadığını, ancak devam ettiği takdirde dişlerde şekil bozukluklarına yol açabileceğini kanıtlamıştır. Tabii ki bir de nahoş görüntü söz konusudur.
Çocuğun ruh hayatında olumsuz durumlar gibi, olumlu bazı hallerde parmak emme nedeni olabilmektedir. Sıkıntılı, hiddetli olduğunda, kendisine az ilgi gösterildiği, az kucağa alındığı zamanlarda parmak emdiği gibi, uykusu geldiğinde, masal dinlerken, hatta ek bir eğlence olarak da bu alışkanlığı sürdürebilir.
Parmak emme alışkanlığı karşısında; anne-babanın göstereceği en sağlıklı yaklaşım, durumu telaşa kapılmadan sabırla karşılamak ve sürekli ilgilenmekten kaçınarak, çocuğa bu alışkanlığın bebekçe bir davranış olduğunu, başkalarının gözüne hoş görünmeyeceğini basit bir dille anlatmaktır. Alışkanlığından vaz geçirmek maksadıyla azarlamak, diğer çocukların yanında utandırmak ve (parmağını emme) diye devamlı uyarmanın hiçbir yararı yoktur. Ayrıca, aksi tesir de yapabilir.
Çocuk parmağını emdiğinde, bu alışkanlığı ile ilgilendiğinizi hissettirmeden, çocuğun dikkatini başka yöne çekmek, örneğin onu kendi oyuncakları ile oyalamak iyi sonuç veren, önleyici girişimlerdir.
Parmak emme alışkanlığı devam eden 4-5 yaşından yukarı çocuklar; hem diş dizilişlerindeki bozuklukları önlemek, hem de emmeyi engelleyici protezler taktırabilmek amacıyla ortodonti uzmanlarına (diş hekimliği dalı) götürülebilir.
Çocuklarda çok yaygın olarak görülen parmak emme, zararsız bir davranış olmasına rağmen, dişlerde şekil bozukluklarına yol açabileceğinde önlenmesinde fayda vardır.
Bu alışkanlık genellikle 3-4 yaşından sonra ortaya çıkar. Tırnak yeme bir güvensizlik belirtisi olarak kabul edilir. Aile içinde aşırı baskıcı ve otoriter bir eğitimin uygulanması, çocuğun sürekli azarlanıp eleştirilmesi, kıskançlık, yetersiz ilgi veya sevgi, sıkıntı ve gerginlik tırnak yemenin başlıca nedenleridir. Çocukların, yaklaşık olarak yarısında görülen bu alışkanlığın kazanılmasında, aile içinde tıkmak yiyen bir ferdin olması büyük rol oynar.
Tedavi de diğer psikolojik kökenli şikâyetlerde olduğu gibi telaş etmemek gerekir. Bulunabiliyor ise, sebep ortadan kaldırılmalı yoksa hareketin hoş olmadığı uygun bir dil le anlatılmalıdır.
Tik; istemli çalışan çizgili kasların, istem dışı ortaya çıkan aralıkla kasılmalarıdır. En sık yüz ve boyun kaslarında olur. Göz kırpma, dudak kenarlarının çekilmesi, boyun oynatma, boyun bükme, başı sallama, omuz oynatma biçiminde görülür.
Tikler, çocuğun ruh dünyasındaki çatışmalardan kaynaklanabilir. Çevreden birini de taklit etmek sebep olabilir. Tikler; diğer psikolojik kökenli rahatsızlıklara nazaran biraz daha karmaşık olabileceğinden, çözüm bir pedagog veya ruh hekimine bırakılmalıdır.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı