Çocukluğumda sarıldığım bir armağandı yazabilmek

Merjam Yazar: Merjam 18 Aralık 2020

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

“Sanatın her alanında var olmaya çalışıyorum. Kendimize ayrılan zaman dilimi içerisinde iyi şeyler yapmaya çalışıyorum.”

Çocukluğumda sarıldığım bir armağandı yazabilmek

 

Sezgin Irmak, “Sanatın tüm alanlarından beslenmeye çalışıyorum. Yaptığım tüm işler bununla ilintili oluyor. Aslında her şeyin özünde matematik olduğuna inananlardanım. Denklemleri doğru kurup çıkan sonuçları izlemeyi seviyorum.” diyor.

 

 

Sezgin Irmak kimdir? Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

 

Ben de kim olduğunu bilmiyorum henüz. Hâlâ kendisini tanıyamadım diyebilirim. Sanırım bunun için sanatın her alanında var olmaya çalışıyorum. Kendimize ayrılan zaman dilimi içerisinde iyi şeyler yapmaya çalışıyorum.

 

 

Tiyatro, dizi, sinema oyunculuğu, gazetecilik, köşe yazarlığı, senaristlik, reklam ve yapım gibi birçok alanda çalışmalarınız söz konusu. Bu kadar geniş ve çeşitlilik arz eden bir etkileşim mecrası hangi kaynaklardan besleniyor?

 

Sanatın tüm alanlarından beslenmeye çalışıyorum. Yaptığım tüm işler bununla ilintili oluyor. Aslında her şeyin özünde matematik olduğuna inananlardanım. Denklemleri doğru kurup çıkan sonuçları izlemeyi seviyorum.

 

 

ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ YAZIYORUM

 

 

Yazarlığa nasıl başladınız, yazı yazma yeteneğinizi nasıl keşfettiniz?

 

Ben kendimi bildim bileli, çocukluğumdan beri yazıyorum. Öyle günlükle falan değil, direkt olarak hikâyeler yazıyordum. Çocukluğumda sarıldığım bir armağandı yazabilmek. Yeni dünyalar, yeni hayatlar, yeni arkadaşlar, aşklar oluyordu benim için… Ve ben ne istersem o oluyordu. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi?

 

 

Zehr-i Bal Serisi/Aşk-Tarih-Polisiyenin iç içe geçtiği bir seri. Bu serinin çıkış noktası neydi, yazım aşaması ne zaman başladı ve bu süreç nasıl gelişme gösterdi?

 

Erken kaybettiğimiz kıymetli dostlardan İhsan Sönmez ile konuştum ilk olarak bu projeyi. Amacım çeviri olarak gelen kitapların yeni nesilde bıraktığı olumsuz etkiyi azaltabilmekti. Sevdayı, ilişkileri, dostlukları yanlış tanımaya başlamıştık. Ben de gençliğe yönelik aşk, tarih ve polisiye kokan bir kitap yazmaya başladım.  

 

 

“Gülpare” ve “Kalaycı Hamza” karakterlerini oluştururken ana kaynağınız ne oldu? Bu karakterlerle okuru hangi duygusundan yakalamak, nasıl bir aşk sunmak istediniz?

 

“Bu kadar kusur kadı kızında da bulunur.” atasözünden yola çıkmıştım aslında. Gülpare, dönemin Üsküdar Kadısı Rauf Efendi’nin güzeller güzeli saf kızıyken, Kalaycı Hamza ise ailesiz büyümüş ve tek başına ayakları üzerinde durmaya çalışan bıçkın bir delikanlı. Aşk ve merhametin insanın içindeki gerçek karakterinin ortaya çıkarışını ele alıyor. Bir aşk insanı nasıl şekillendirir ve neye çevirir…

 

 

HUZURLU OLDUĞUM YERLERİ TERCİH EDİYORUM

 

 

Romana bir de albüm eşlik ediyor. Albüm fikri nasıl oluştu peki? Roman ve albüm birbirini nasıl tamamlıyor?

 

Bu romanı yazarken çok değerli dostum besteci ve aranjör Can Yılmaz’a karakterlerin birbirine yazdığı şiirleri okudum. O da bu sözleri daha etkili bir şekilde yansıtmak için albüm fikrini ortaya attı. Kulağa hoş geliyordu ama bu kadar zahmetli olacağını düşünmemiştim. Gecemiz gündüzümüz bir süre birbirine girdi. Ama birlikte ortaya çok güzel eserler çıkardık. Müziklerin tınısı serinin sonraki kitaplarını yazmamda da çok yardımcı oldu.

 

 

Kitaplarınızı oluştururken özel bir mekân arayışınız oluyor mu? Ya da yazarken özel bir rutininiz var mıdır?

 

Yer, mekân değil ama huzurlu olduğum yerleri tercih ediyorum. İlham arayanlardan değilim. Çünkü ilhamı beklemek tembelliktir. Rutin dediğiniz şey bir kahveyse, evet!

 

 

Yazar kimliğinizin yanında iyi bir okur musunuz? Okurken nelere dikkat edersiniz?

 

Asla iyi bir okur değilim. Çok yarım bıraktığım kitap oluyor. Şu bir gerçek: Okur yazarı değil, yazar okuru yarı yolda bırakıyor. Çünkü yazarın hangi duygularla ve neyi amaçlayarak yazdığını anladığımda okumak cazip gelmiyor. Yani bilinçli olmadan yazarın elindeki kartlarını görmek beni kahrediyor. Keşke iyi bir okurdan ziyade sadık bir okur olmayı başarabilsem. Ne anlattığını, okurken işin matematiğini, dilin sadeliğini, kendi düzlemindeki gerçekçiliğini ve her ne anlatıyorsa anlatsın cümlelerindeki zekâ parıltısını görmek istiyorum. Bertolt Brecht’in de dediği gibi “Bana ne anlatırsan anlat ama önce eğlendir.”

 

 

TİYATRO METİNLERİNİ OKUMAYI SEVİYORUM

 

 

En son, hangi…

…oyunu izlediniz? …filmi izlediniz? …kitabı okudunuz? …albümü aldınız/dinlediniz? …sergiyi gezdiniz?

 

Meçhul Paşa, Dark, Kuşlar Yasına Gider, Liman (Fulya Kızıltaş), Cezeri’nin Olağanüstü Makineleri

 

 

Okurlarımız için son zamanlarda okuduğunuz ve tavsiye edebileceğiniz 3 kitap ismi istesek sizden…

 

“Amok Koşucusu”, “Araba Sevdası” ve “Adım Gantenbein Olsun”

 

 

Etiketler:
Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı