Çalışan ebeveynler için 6 altın kural!

Hem iş hem de çocuk bakımı ile ilgili sorumluluklar, gündelik hayatı oldukça zorlaştırabiliyor. Enerjinizi dengeli bir şekilde kullanabilmek için uzmanların önerilerine kulak verin... Çalışan ebeveynler için 6 altın kuralı sizler için kaleme aldık.

Çalışan bir ebeveyn olmak hiç kolay bir iş değil. Sadece kendinizi yorgun hissetmekle kalmaz, iki büyük sorumluluğunuza da yeterince dikkatinizi veremediğinizi hissederek strese girebilirsiniz. Her zaman sizden dikkatinizi isteyen bir şey vardır ve gün içinde başarmayı umduğunuz her şeyi halletmek için hiçbir zaman yeterince vaktiniz yoktur.

Pandemi koşulları özellikle çalışan ebeveynler için, geçmişte olduğundan daha fazla strese neden oldu. Pew Araştırma Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre, 12 yaşından küçük çocuğu olan ve aynı zamanda çalışan ebeveynlerin %52’si, koronavirüs salgını sırasında iş ve çocuk bakımı sorumluluklarını dengelemenin oldukça zor olduğunu ifade etti. Ebeveynlerin üçte birinden fazlası da, dengeyi sağlamaya çalıştıklarını söylüyor.

Çalışan bir ebeveyn olarak bu stresle başa çıkmak ve gündelik hayatın akışında dengeyi bulabilmek kolay değil, ancak mümkün. Uzmanlar, stresin üstesinden gelmenin ilk adımının mükemmel ebeveyn olma hayalinden vazgeçmek ve kötü geçen bir günün sizi tanımlamasına izin vermemek olduğunu söylüyor.

Ebeveynliği iş hayatı ile dengelemeye çalışırken oluşan stresi dengelemek için öneriler:

1- Niceliğe değil, niteliğe odaklanın

Çocuklarla yeterince vakit geçirebilmek, tüm ebeveynlerin ortak endişesidir. Onlardan ayrı kaldıkları sürenin çocukları olumsuz etkileyip etkilemeyeceğini merak ederler. Bu da zamanla endişe ve stres seviyelerini artırır ve bunaltıcı hissettirebilir. Uzmanlar, çocuklar için ayrılacak zamanın miktarı konusunda endişelenmek yerine, kaliteli zaman geçirdiğinizden emin olmaya odaklanmaya teşvik ediyor. Çocuklarla ne kadar az zaman geçirdiğinize üzülmek yerine, birlikte geçirdiğiniz zamanı nasıl en verimli şekilde değerlendirebildiğinize dikkatinizi verebilirsiniz. Örneğin haftada birkaç gece birlikte yemek yemeyi hedefleyin ya da bir oyun gecesi ilan edin. Parkta sadece yakalamaca oynuyor olduğunuzda bile, çocuğunuzla birlikte gülmek ve bağ kurmak için zaman ayırmak kıymetlidir.

2- Sınırlarınızı belirleyin

İş hayatınız ile aile hayatınız arasında net çizgiler koymak her zaman kolay olmayabilir ancak önemlidir. Örneğin ofisten çıktığınızda ya da o gün için bilgisayarı kapattığınızda, işi orada bırakın. Dengeyi bulmak ve stres seviyenizi azaltmak için işin nerede bittiğini ve ailenin nerede başladığını tanımlamanız gerekir. Her zaman sabit saatler ayıramayabilirsiniz ancak en azından o gün için hangi saatlerinizi işe, hangilerini çocuğunuza ayıracağınızı belirleyebilirsiniz.

3- Yaratıcı olun

Stresten kurtulmanın en iyi yollarından biri, yaratıcı aktivitelere yönelmektir. Çocuğunuzla birlikte resim ya da benzeri bir proje yapmak, hem onunla kaliteli vakit geçirmenize hem de kendi yaratıcılığınızı körüklemenize yardımcı olacaktır, bir taşla iki kuş!

4- Önceliklendirmeyi öğrenin

Sizin için gerçekten de neyin önemli olduğunu belirlemek, önceliklerinizi anlamanıza ve anlamsız beklentileri ortadan kaldırmanıza yardımcı olur. Pırıl pırıl bir eve sahip olmak sizin için gerçekten de öncelikli mi? Yoksa birlikte vakit geçirmek, egzersiz yapmak, sanatla uğraşmak daha mı öncelikli? Değerlerinizi gözden geçirin ve gündelik akışınıza dahil olan şeyleri temel değerlerinize göre sıralayın.

5- Daha fazla değil, daha zekice çalışmayı hedefleyin

Stresi gündelik akışınızdan uzaklaştırmanın yollarından biri de, zamanınızı nasıl yöneteceğinizi ve onu kendi yararınıza nasıl kullanacağınızı öğrenmektir. Örneğin yaklaşan büyük bir projeniz varsa, onu kısımlara ayırın ve üzerinde azar azar çalışın. Çocukların ödevlerde yardıma ihtiyacı olacaksa, işlerin birbirine karışmaması için gündeminizi planlayın. Materyallerinizi ve kaynaklarınızı düzenli tutun, bir oturuşta tüm işi bitirmek gibi gerçekçi olmayan planlar yapmak yerine küçük işleri bitirerek başlamayı deneyin. İşlerinizi planlarken kendiniz ve aileniz için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri de, iş bölümü yapmak olacaktır. Ev içerisinde işleri paylaştığınız gibi, dışarıdan yardım alabileceğiniz alanları da gözden geçirmek faydalı olacaktır.

6- Suçluluk duygusunu kontrol altında tutun

Ebeveynlik ve suçluluk ne yazık ki çoğu zaman bir aradadır. Ne olursa olsun daha fazlasını yapabileceğinizi bilmek, sıklıkla eksik hissetmenize ve suçluluk duymanıza neden olabilir. Ancak bu duygunun sizi nasıl etkilediğini ve hangi zamanlarda yoğun olarak var olduğunu fark etmek, suçluluğa kapılıp gitmenizi ve bunun hayatınızı olumsuz etkilemesini önleyebilir. Suçlu hissettiğinizi fark ettiğinizde, elinizden geleni yaparak daima çocuklarınıza iyi birer rol model olduğunuzu hatırlayabilirsiniz.

Kaynak: HT Hayat