Biran Damla Yılmaz: “Yeni sezona yine ezberleri bozarak başladık”

Kırgın Çiçekler, Yasak Elma, Canevim gibi başarılı yapımlarla karşımıza çıkan Biran Damla Yılmaz, hakkında merak edilenleri cevapladı. Güzel oyuncuyu yakından tanımaya ne dersiniz?

Biran Damla Yılmaz; enerjisini yansıttığı, oynarken çok eğlendiğini dile getirdiği Kumru karakteriyle herkesi kendine hayran bırakıyor. Oyuncu ALEM’in sorularını yanıtladı.

Oyuncu olma hayalleri kurmaya ilk ne zaman başladın? Sana kariyer yolculuğunda ilham veren isimler kimlerdi?

Aslında oyuncu olmak değil oynamak istediğim karakterler benim için hayaldi. Küçükken tek başına bulduğun bir oyunu insanların meslek olarak yapıyor olması bence büyük şans. Ben de bunu keşfettiğim gün yolumu hangi yöne doğru çizeceğime karar vermiştim. Böylece en sevdiğim oyun aynı zamanda işim olacaktı ki oldu da.

Setteki ilk gününü hatırlıyor musun? Kamera karşısına geçtiğinde neler hissetmiştin?

İlk projem için çok heyecanlıydım. Daha önce televizyonda gördüğüm birçok insan o gün setteydi. Elim ayağım birbirine girmişti resmen, kalp atışlarım kulaklıklardan duyuluyordu. O zaman çok utanmıştım.

Dışarıdan son derece cesur gözüküyorsun. Sektöre adım attığında korkuların var mıydı? Vazgeçmeyi düşündüğün anlar oldu mu?

Benden çok ailemin çekinceleri vardı. Çok küçük yaşta çalışmaya başladım. Fakat buna rağmen bir korkum olmadı. Baştan beri kendime bir rota çizdim. Nerede oyalanıp nerede tam gaz gideceğimi, hatta artık nerede durmam gerektiğini biliyorum. O yüzden ne korktum ne de vazgeçmeyi düşündüm. Bu işe başlarken iyi yönlerini kabul ettiğim kadar kötü yönlerini de göze aldım diyebilirim.

Eminim canlandırdığın her karakterin sende yeri ayrıdır. İçlerinden daha özel olanı var mı?

Hepsi benim için tabii ki çok özel. En özelini seçmek o yüzden çok zor ama “Mucize 2” filminde oynadığım karakter ve edindiğim tecrübeler çok başkaydı.

Seni dramalarda görmeye alışmışken “Yasak Elma”daki Kumru karakteriyle adeta ezber bozdun. Neler söylemek istersin Kumru’ya dair? Benzer taraflarınız var mı?

Tam olarak istediğim ve beklediğim karakterdi Kumru. Diğer oynadıklarımdan farklı, dramdan uzak, enerjimi rahatlıkla akıtabileceğim bir karakteri artık oynamak istiyordum. Bu karakteri kabul ettiğim için çok mutluyum çünkü oynarken çok keyif alıyorum ve eğleniyorum. Bazı net ve duygusuz halleri bana benziyor. Tabii ki onun kadar değilim ama oynarken zorlanmıyorum diyebilirim.

Yeni sezona dair ipucu paylaşır mısın?

Yeni sezona yine ezberleri bozarak başladık.

Yoğun çekim temposunda nasıl planlıyorsun hayatını?

Öncelikle bunu zorlu bir durummuş gibi kodlamıyorum. Erken kalkan, hareketli bir yapım var. Bu da haliyle çoğu şeyi yapabilmeme fırsat tanıyor. En çok önem verdiğim şey ise kendime ve sevdiğim şeylere vakit ayırmak.

Canlandırdığın karakterden çıkıp günlük hayatına kolayca adapte olabiliyor musun yoksa biraz zaman mı gerekiyor?

Çok zorlandığımı söyleyemem. Tabii ki bazen farkında olmadan kayıt kesildikten sonra bir iki cümle aynı tarzda devam ediyorum ama Kumru olarak kaldığımı düşünemiyorum.

Kendine koyduğun kurallar var mı oyunculukla ilgili?

Disiplin, disiplin, disiplin. Geç kalmayı sevmem, işimin getirdiği sorumluklukları ne olursa olsun yerine getirmeye özen gösteririm. Neyi ne kadar yapmak, ne kadar yaşamak istiyorsam bir o kadar da işime asılırım. Sonuçta hedeflerime hızlı ulaşmamı sağlayan işim.

Bugüne kadar sette yaşadığın en zor an hangisiydi?

Aslında anlatabileceğim çok fazla olay var ama bütün zorluklar peşinde güzellikler getiriyor. O yüzden bende kalsın.

Eğlenceli bir rol arkadaşı mısın sence?

Enerjik bir yapım var. Pozitif bir insanım, çalışırken eğlenmeyi severim.

Yeni bir sinema projesi var mı ufukta?

Pek yakında sete çıkacağım. Çok güzel bir proje. Sanatçının değerini hatırlatacak bir projede yer alacak olmak benim için çok heyecan verici.

Birlikte kamera karşısına geçmeyi hayal ettiğin biri var mı?

Şu an düşündüğümde yok. Sonuçta kimle çalışırsam çalışayım hepsi benim her açıdan önemli tecrübeler edinmeme katkıda bulunuyor. Ama şöyle “Ocean’s 8” tarzı bir filme asla hayır demezdim.

Peki ya hayalini kurduğun karakter?

Psikolojisi bozuk bir karakteri canlandırmak isterdim. Bunun dışında aksiyon dolu bir yapımda oynamayı da çok istiyorum.

Bugüne kadar en çok izlediğin, her seferinde seni etkileyen film hangisi?

“Stardust”, bıkmadan usanmadan. Sanırım o tarz filmlerden daha kolay etkileniyorum. Dönem filmi olması da ekstra ilgimi çekiyor tabii.

Tarihten birini canlandırma fırsatın olsa kimi seçerdin?

Cahide Sonku’yu canlandırmak isterim.

Oyuncu olmasaydın ne yapardın sence?

Muhtemelen yine sanatla uğraşırdım ama birden çok işim de olabilirdi. Yani tek bir sektörde kalmazdım.

Mesleğinle ilgili en büyük hayalin nedir?

Her şey bittiğinde, göğsüm kabararak ve tabii gönül rahatlığı ile oynadığım işleri çocuklarıma ya da torunlarıma izletebilmek.

Yaz nasıl geçti? Kendini yoğun tempoya nasıl hazırladın?

Bu yaz muhteşemdi benim için. Hem gezdim hem öğrendim. Bol bol resim yaptım, artık sergilenmeye de başlanacak. Bunu da buradan paylaşmış olayım. Yani aslında boş durmadım. Biraz tatil yaptım biraz da elimdeki işlere yöneldim.

Çalışmadığın zamanlarda en çok neler yapmaktan keyif alıyorsun?

Evcimen bir insanım, evde minik çocuklarımla olmayı, resim yapmayı, yemek yapıp arkadaşlarımı davet etmeyi seviyorum. Doğada olmak da hoşuma gidiyor. Doğa yürüyüşleri yapıp, güzel bir kahvaltı ardından canım ne isterse onu yapmak en büyük keyfim.

Her zaman pozitif misin yoksa kolay mı sinirlenirsin?

Bu bir tercih meselesi, tabii ki her zaman mantığımızla hareket edemeyebiliriz. Fakat pozitif kalmayı seviyorum, kendimi seviyorum, yaşamayı seviyorum. Bu yüzden herhangi bir negatifliği de üstüme almayı sevmiyorum.

Sıkı bir hayvanseversin. Hayatını paylaştığın sevimli dostlarını senden dinleyebilir miyiz?

Hangi birini anlatayım ki! Şu anda altı tane çocuğum var. Her biri benim karakterimin bir parçası. O kadar farklı noktalardan birbirimize benziyoruz ki bazen şaşırıyorum. Ama hepsini bir kenara bırakırsak, iyi ki varlar! Onlarlayken inanılmaz huzurlu ve keyifliyim. Yani anlayacağınız, biz yedi kişilik bir aileyiz.

Çekimde tatlı bir konuğumuz vardı kardeşin Yağmur. Ailene çok düşkünsün değil mi?

Aile, çok önemli. Yağmur’un yeri ise benim için çok ayrı. Çok akıllı ve olgun biri, kardeşim diye söylemiyorum ama dünya tatlısı. Böyle bir kardeş, böyle güzel kadınlardan oluşan bir aileye sahip olduğum için çok şanslıyım.

Özel hayatını korumak için ekstra çaba harcıyor musun yoksa bu konuda rahat mısın?

Aslında bu konuda çaba gösterdikçe çok üstüme gelindi, çok zorlandım, zorladılar. Kimsenin ne dediği, benim hakkımda ne düşündüğü hiçbir zaman umurumda olmadı. Herkes kendinden mesuldür. Kendimi de en iyi ben bilirim. Özel hayatım da bana ait, bana özel olmalı.

Aşk şu an hayatının neresinde?

Aşk şu an hayatımın tam merkezinde! Evimde, çocuklarımda, içimde, hem de bu hayata karşı!

Bizi şaşırtacak bir özelliğini paylaşır mısın?

Kimsenin ayağına bakamıyorum.

Modayla aran nasıl? Alışveriş konusunda kendini frenlemekte zorlandığın oluyor mu?

Alışveriş mi? Sonunda benim konuma geldik. Evet, her zaman kendimi frenlemem gereken bir konu oldu ve öyle olmaya da devam edecek gibi görünüyor. Ama benim için en keyifli cardio diyebilirim, net! Modaya saplantılı değilim, marka tutkum yok. Ama aynaya baktığımda kendime güzel görünmeyi seviyorum.

Son derece duru bir güzelliğin var. Güzellik sırların var mı?

Çok ürün kullanıp, bakımlarla cildimi boğmayı sevmiyorum. Doğal ürünler kullanıp, her zaman ona ihtiyacı olanı vermeyi seviyorum.

10 yıl sonrasını hayal edelim mi… Nerede görüyorsun kendini?

Bundan 10 yıl sonra, yılda iki kere istediğim ya da merak ettiğim ülkelere gideceğim. Güzel tatlı bir çiftlik evim olacak, doğada doyasıya vakit geçirebileceğimiz. Arada içime sinen projeler çıktığında, onlara da yer ayıracağım tabii ki.

Kaynak: ALEM