Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Ünlü şarkıcı Bergen’in hayatını konu alan ve başrollerinde Farah Zeynep Abdullah ve Erdal Beşikçioğlu’nun yer aldığı “Bergen” filmi, Türkiye’nin gündemine oturmuştu. Mehmet Binay'ın yönetmenliğini, Yıldız Bayazıt ve Sema Kaygusuz'un senaryosunu üstlendiği “Bergen”, vizyona girdiği günden bu yana toplamda 4,8 milyon dolarlık hasılata ulaştı. Türkiye’den sonra yurt dışında vizyona girdi. Ülke sınırlarını aşan ve yoğun ilgiyle karşılanan dram hikâyesiyle Bergen gönüllerde taht kurdu. Yıllar önce sahip çıkılamayan Bergen’e şimdi kucak açıldı. Bergen kimdir? Bir daha hatırlayalım.
‘Bergen’ sadece 30 yıl yaşadı. Hayatını Halis’e duyduğu ‘ölümüne aşk’a adadı. Tek isteği şarkı söylemekti. Halis’in kıskançlık krizleri buna izin vermedi. Önce yüzüne kezzap atıp güzelliğini aldı elinden, sonra tek kurşunla hayatını. Arabesk-fantezi dalında şarkıcı olan ve tarihte bugün 1989 yılında hayatını kaybeden şarkıcı Bergen’in kimdir?
Asıl adı Belgin Sarılmışer olan ünlü şarkıcı, 16 Temmuz 1959’da Mersin’de dünyaya geldi. Henüz 6 yaşındayken, annesi Sebahat Çakır ile babasının boşanması sonucu, 1966’da annesiyle Ankara’ya yerleşti. İlköğretimini Yenimahalle Yunus Emre İlkokulunda tamamlayan Bergen, okulda mandolin çalarak, şarkı söylüyordu. Bergen’in müziğe yeteneğini fark eden öğretmenleri, mezun olduktan sonra ünlü ismi konservatuvar okumaya teşvik etti.
Ankara Devlet Konservatuvarının sınavlarına girerek, piyano bölümünü birincilikle kazanan sanatçı, ilk iki yıl piyano ve viyolonsel eğitimi aldı. Sanatçı, maddi imkânsızlıklar sonucu okula devam edemedi, yaşını büyüterek bir süre PTT’de çalıştı. Resmi kayıtlara ve mezar taşına doğum tarihi 1958 olarak geçen Bergen, 1977’de eğlenmek için gittiği gece kulübünde arkadaşlarının ısrarıyla sahneye çıkarak “Batsın Bu Dünya”yı seslendirdi ve kulübün sahibi İlhan Feyman’dan teklif alarak, sahnelere adım attı. Yaşadığı sıkıntılı dönemi 1988’de bir röportajda anlatan ünlü isim, “Aslında benim hayatım sahnelere çıkmak isteyenlere örnek olmalı. Konservatuvarın iki yılını başarıyla tamamlamıştım ve maddi imkânsızlıklar yüzünden okuyamıyordum. Okulumu çaresizlikler içinde bırakarak PTT’de memur olarak çalışmaya başladım.” sözleriyle aktarmıştı.
Bergen, Ankara’da birçok pavyonda çalıştıktan sonra Adana’dan gelen bir teklifi değerlendirdi ve Adana’ya gitti. Adana’da Halis Serbest ile tanıştı. Halis Serbest, her gün pavyona gelip en ön masadan Bergen’i seyretmeye başladı. İlk görüşte âşık olmuştu ancak Bergen istememişti. Halis Serbest, sürekli çiçek ve hediyeler gönderdi. Halis Serbest yoğun ısrarlar üzerine sonunda Bergen’i ikna etti ve evlendiler. Fakat her şey bir senaryoydu. Nikâh memuru, şahitler… Bergen bunu öğrenir öğrenmez ayrıldı.
Bergen, Halis Serbest ile ayrıldıktan sonra, annesini de yanına alarak İzmir’e gitti. Fakat Halis Serbest bir kiralık katile 500 bin lira vererek İzmir’e Bergen’in peşine gönderdi. İzmir, Alsancak’ta bulunan New York isimli bir pavyonda 31 Ekim 1982 gecesi Bergen ve annesi tam taksiye binmek üzereyken kiralık saldırgan Bergen’in üzerine bir kova kezzap döktü. Ağır bir şekilde yaralanan Bergen, hastanede 45 gün kaldı. Bu olay medyada ciddi yankı uyandırdı.
Dönemin meşhur estetik cerrahlarından olan Onur Erol, olayı basından takip edip ve gönüllü olarak Bergen’e yardım etmek istediğini söyledi. Bu yüzden Bergen, İzmir’den Ankara’ya, doktorun bulunduğu şehre geldi. Cerrah Erol hastasının durumunu anlatmak için yaptığı tarifte onu 3 kere ameliyat ettiğini söyledi. Zımparalama yöntemi ile derisini soyduklarını, sağ gözünün çıktığını, göz kapaklarının kapanmadığını, sonradan protez göz eklemek için göz çukuru yaptığını, burun kanatlarının yok olduğunu, o yüzden oraya kıkırdaklar koyulduğunu, kalçasından alınan derinin yüzüne eklendiğini açıkladı.
Bergen 1986 yılında çıkardığı 4. Albümü olan “Acıların Kadını” albümü nedeni ile ve aynı isimli, kendi hayatının anlatıldığı filmde başrol oynaması ile Acıların Kadını olarak anılmaya başlandı. Müzik kariyeri boyunca hala çok dinlenen ve sevilen şarkılara imza attı. Ölümünden sonra birçok şarkıcı onun şarkılarını söyledi ve söylemeye devam ediyor.
Bergen, 1989 yılında 14 Ağustos’u 15 Ağustos’a bağlayan gece Adana Pozantı’da boşandığı eşi tarafından kurşunlanarak hayata veda etti. 30 yaşında hayatını kaybeden Bergen, kısa yaşamına 6 Long Play, 11 kaset, 129 şarkı ve bir film sığdırdı. Bergen, memleketi olan Mersin’de şehir mezarlığına defnedildi. Mersin Toroslar’da yapılan asri anıt mezarlık ziyarete açıktır.
1986 yılında çekilen “Acıların Kadını” adlı filmde kendi hayatını kendisi oynadı. 1995 yılında “Aşk Ölümden Soğuktur” adlı filmde Bergen’i Bennu Gerede canlandırdı. 2022 yılında ise “Bergen” isimli filmde Farah Zeynep Abdullah canlandırdı.
Kaynak: Cumhuriyet
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı