Artweeks, İstanbul Akaretler kültürlerin buluşma noktası olacak

Akaretler, İstanbul'un orta yerinde kültürleri buluşturacak. İkonik tarihi yapısıyla İstanbul'un kültür ve sanat merkezi olan Akaretler, Artweeks@Akaretler'in beşincisi ile koronavirüs sonrası şehir hayatına dönüşü ve yeni sanat sezonunu kutluyor.

Dinamik ve özgün görünümüyle her yaştan ve ilgiden ziyaretçiyi ağırlayan etkinlik, 8 Eylül’de başladı. 19 Eylül’e kadar sürecek. Bilgili Holding’in Merkür galeri direktörü Sabiha Kurtulmuş işbirliğiyle düzenlediği Artweeks@Akaretler, meraklılarını farklı disiplinlerden 15 uluslararası çağdaş sanat galerisinin eserlerini ve koleksiyoner seçimlerini keşfetmeye davet ediyor.

Nuri Bilge Ceylan’ın İshak Paşa Sarayı fotoğrafının yakın çekimi. (Fotoğraf: İrem Yaşar)

Daily Sabah’a konuşan Kurtulmuş, 2019 yılında ilki düzenlenen Artweeks@Akaretler’in yılda iki kez düzenlendiğini söyledi. Etkinliğin dördüncüsünü geçen yıl Ekim ayında düzenlediklerini kaydederek, “Uzun bir aradan sonra sezonun ilk etkinliği olarak 5. edisyonumuzla sanatseverlerle buluşuyoruz. Artweeks@Akaretler, bir fuardan farklı bir yaklaşımla sanatın farklı dinamiklerini organik bir şekilde bir araya getiriyor. Akaretler’in sıra evlerinin tarihi dokusu ve peş peşe gezilebilir olması izleyenlere keyifli bir deneyim sunuyor.”

Organizatöre göre, etkinliğin her binası günde 1000’den fazla meraklıyı ağırlarken, İstanbullu sanatseverlerin farklı deneyimler sunan etkinliklere açık ve meraklı olduklarını gösteriyor.

Kurtulmuş, Artweeks@Akaretler’in katılımcıları arasında yer alan Merkür Galeri’nin de kurucusudur. Galeri, diğer ünlü platformlar Pi Artworks, PILEVNELI, Ferda Art Platform ve Mixer ile birlikte A37-39’da sanatçılarının özel eserlerini sergiliyor.

Detaylı soyut motifli op-art çalışmalarıyla tanınan çağdaş sanatçı Zeynep Çilek Çimen , Merkür Galeri’de düzenli olarak yer alıyor. Sanatçı, Artweeks@Akaretler’in beşinci edisyonuna “Başlık” (“Başlık”) adlı eseriyle katılıyor. Bu resimde Çimen, op-art tekniği ile formu tekrar tekrar soyutlarken, motiflerin göçebeliğini ve konunun beden ve mekana müdahalelerini inceler.

Martin Heidegger’in temel olarak “varlık zamandır” şeklinde açıklanabilecek felsefesinden yola çıkan sanatçı, yapıtında formu değişim ve hareket yoluyla ortaya koyuyor. Her rolün ve müdahalenin konuyu değiştirdiğini ve harekete geçirdiğini göstermeye çalışır. Bu müdahalelere karşı direnişi de yalın ve temiz çizgilerle tuvaline yerleştiriyor.

Peki Artweeks@Akaretler’de sanatseverleri başka neler bekliyor? Hadi olaya hızlıca bir göz atalım.

• 

• 

‘Kırmızı Çizgim’

Çağdaş sanatçı Şerife Bilgili Ercantürk, “Kırmızı Çizgim” başlıklı üçüncü kişisel sergisiyle etkinliğe katılacak. Adını 26 yaşındaki gazeteci Farahnaz Forotan’ın Afgan kadınlarının hak ve özgürlüklerini videolarla anlatmak için başlattığı sosyal medya kampanyasından alan A55 no’lu binadaki sergi, küratörlüğünü Begüm Güney’in yaptığı 10 monokrom resimden oluşuyor.

Çok katmanlı uygulamalarla oluşturulan koleksiyonda sanatçının ilk kez çalıştığı yatay ve kare üretimler öne çıkıyor. Sergi, teknik detaylarının yanı sıra duygusal alt tonlarıyla da derin bir anlam taşıyor. Serginin ilginç kısımlarından biri de tavandan sarkan bordo renkli burka. Afgan kadınlarının sıklıkla giydiği bir giysi olan burka, bölgeye özel bir şekilde asılıyor ve arka planda çalan müzikle güçlü bir ambiyans yaratarak dikkat çekiyor. Afgan kadınlarının maruz kaldığı adaletsizlikleri, ayrımcılıkları ve zulümleri anlatıyor.

Ercantürk, Afgan kadınlarına yönelik zulmün son üç haftadır hissettiği yoğun rahatsızlığı çalışmaları aracılığıyla aktarıyor. Resimlerinde beyaz alanlar adaleti ve kadın haklarını temsil ediyor. Resimlerde kullanılan diğer tonlar ana renklerdir. Bu temel renklerle temel haklar vurgulanmıştır. Eserlerdeki kare ve soluk geçişler, gözler için burkadaki iki küçük delikten bakıyormuş hissi veriyor.

Azerbaycan halıları

Hemen dikkatimi çeken bir diğer çalışma ise Azerbaycanlı sanatçı Farid Rasulov’un dijital baskısı “misafir odasında geyik” oldu. SANATORIUM Gallery sanatçısının 2014 yılı eseri, geleneksel Azerbaycan halılarıyla tabandan tavana kadar bir misafir odasının alanını kaplıyor ve odanın ortasına tamamen beyaz bir geyik yerleştiriyor.

Bu eser aslında sanatçının “Halı İçleri” serisinden bir parça. Bu eserde sanatçı, kare veya dikdörtgen şekli, beyaz duvarları ve genellikle tavandan bir ışık kaynağı ile karakterize edilen belirli bir galeri estetiğine atıfta bulunan Batılı “beyaz küp” kavramını sorgulamak için dekorasyon ve süsleme kullanıyor. SANATORIUM seriyi şöyle açıklıyor: “Sanatçının çalışmasında, geleneksel desenli halıya karşı modern dekoratif objenin rolü işlevsel değil, kavramsal: Doğu ve Batı kültürü arasında bir yan yana.”

Yıldız Holding koleksiyonu

Etkinlik kapsamında Yıldız Holding Sanat Koleksiyonu’ndan eserlerden oluşan “Rasat” sergisi 19 numaralı binada sanatseverlerin beğenisine sunuldu. sanat koleksiyonundan eserler Sinan Eren Erk küratörlüğünde ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor. Seçkide, ünlü Türk sanatçılar Abidin Dino, Bedri Baykam, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Ara Güler , Fahrelnissa Zeid ve Nuri Bilge Ceylan ile Pablo Picasso’nun eserleri sergileniyor.

İkinci katta Eyüboğlu’nun “Ev Kuşu” mavi tonlarıyla bezenmiş sevimli kuş desenleriyle dikkat çekerken, Ceylan’ın İshak Paşa Sarayı fotoğrafı Doğu Ağrı’nın karlı tepeleri arasında yapının görkemini gözler önüne seriyor. Dino’nun geleneksel Anadolu güreşçileri olan pehlivanları betimlediği bir çizim, sanatçının çok yönlülüğünün bir göstergesi olarak duvara asılıyor. Zeid’in yan yana yerleştirilmiş iki resmi, sanatçının en iyi bilinen eserlerinin bir önizlemesini sunuyor – sürekli değişen desenlere sahip büyük ölçekli soyut resimler.