Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Blok zincir teknolojisiyle popüler hale gelen dijital sanat eserleri, sanatçıların ve sanatseverlerin gözdesi haline geldi. ABD'li sanatçı Jonathan Monaghan, "Bugün sanatçıların teknolojiyle eser üretmeleri için çok fazla potansiyel imkan var ve dijital sanatlar için gerçekten heyecan verici bir zamandayız." dedi.
Video enstalasyonları (yerleştirmeler) ve görsel sanatların dijital uygulamalarıyla tanınan ABD’li sanatçı Jonathan Monaghan, solo sergisi “Şaşaa (Opulence)” için geldiği İstanbul’da merak edilenleri yanıtladı.
Blok zincir altyapısını kullanan yeni nesil dijital sanat platformlarında Nitelikli Fikri Tapu (NFT) şeklinde eserleri yer alan ve 2013’ten bu yana blok zincir kullanarak sanat eserlerinin satışına ilişkin çeşitli çalışmalar yapan sanatçı, Türkiye’deki ilk kişisel sergisinde yer alan çalışmaların bir retrospektifi olduğunu ve sanatsal pratiğinin birkaç yılını kapsadığını söyledi.
Sanatçı Monaghan, çalışmalarında farklı mitolojileri temsil eden, dijital çağ için yeniden yorumladığı bilgisayar animasyonlarına yer verdiğini aktararak, “Sergilenen video enstalasyonlar, adeta korku, kaygı, umut ve arzularımızın farklı sembolik şekillerde temsil edildiği bir rüya gibi. Bu nedenle efsanevi hayvanlar gibi birçok sembolü kullanıyorum.” dedi.
Teknolojiyle sanatı bir araya getirdiği çalışmalarına ve mitolojik hikayeleri fütüristik bir şekilde anlattığı eserlerine ilişkin bilgi veren sanatçı, şunları kaydetti: “Çalışmalarım, teknolojiden ve günümüz tüketim kültüründen birçok unsur içeriyor. Tüm bu farklı unsurlar yeni bir anlatı ve yeni bir vizyon oluşturmak için bir araya geliyor. Yaklaşık 20 yıl önce bilgisayar grafikleriyle sanat yapmaya başladım ve 2007’den bu yana tüm dünyadaki çeşitli galeri ve müzelerde çalışmalarımı sergiliyorum. Teknoloji sürekli gelişiyor ve değişiyor, teknolojiyle çalışan bir sanatçı olarak, tüm bu değişimlere ayak uydurmam zor oldu.”
Monaghan, teknolojiyi kullanmanın sanatçılar için pek çok avantaj sağladığının altını çizerek, “Bugün sanatçıların teknolojiyle eser üretmeleri için çok fazla potansiyel imkan var ve dijital sanatlar için gerçekten heyecan verici bir zamandayız.” değerlendirmesinde bulundu.
Eser üretirken teknolojiyi kullanmanın önemli olduğunu, her geçen gün teknolojinin hayatın daha kapsamlı bir parçası haline geldiğini ve her yere yayıldığını vurgulayan sanatçı, şu bilgileri verdi: “Bundan kaçamayız. Bu nedenle de sanatçının sesini günümüz dünyasına dahil etmek önemlidir. Çünkü teknoloji bazen insanlıktan uzaklaştırabilir ve sanatçılar insan sesini bu alana geri verir. Bu yüzden 2013’te blok zincirinin gücünü anlayan bazı geliştiricilerle çalışmaya başladım. Avantajı, değişmez ve herhangi bir üçüncü tarafça kontrol edilmeyen bir bilgi kaydı sağlayabilmesiydi. Bir sanatçı olarak bu bana çok ilginç geldi. Çünkü sanat yapıyorum ama eserlerim sadece bilgisayar dosyası olarak var ve bir bilgisayar dosyası kopyalanıp yapıştırılabilir, silinebilir. Çalışmamı satmaya çalışan biri olarak, sanat eserlerinin gerçekten güçlü bir şekilde doğrulandığı bir platforma sahip olmak çok ilgi çekici hale geldi ve bunu yapmam için gereken teknolojiyi blok zincir sağladı.”
Jonathan Monaghan, bu alanda araştırma yapmaya başladığı 2013’te blok zincir kullanımının yaygın olmadığının altını çizerek, “İnsanlar o zamanlar bunu pek anlamadı. Teknolojisi de çok deneyseldi. Uzun yıllar boyunca kimse bunu gerçekten umursamadı.” diye konuştu.
Zamanla farklı platform ve blok zinciri teknolojilerinin bilgi kaydı oluşturmak için kullanılmaya başlandığını aktaran sanatçı, geçen yıllarda kripto para birimlerinin de popüler hale geldiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Aslında NFT, blok zincirinde bulunan bilgi kaydıdır. Son iki yıldır buna büyük bir ilgi var, bu ilginin iyi yönleri olduğu gibi bazı kötü yönleri de var. Bence sanatçıların dijital teknolojiyle yaptıkları çok daha fazla dikkati çekiyor ve birçok sanatçının sesini duyurmasını sağlıyor. Öte yandan bununla ilgili çok fazla hile, aldatma ve dolandırıcılık da var. Yani NFT’nin iyi ve kötü yanları var.”
Monaghan, sanatçıların her zaman dünyaya yeni teknolojilerle neyin mümkün olduğunu gösterdiklerini belirterek, “Sanatçılar matbaa veya fotoğrafçılık gibi yeni teknolojileri de benimsemişlerdi. Bu teknolojilerle gerçekten neyin mümkün olduğunu gösteren ilk insanlardı ve sonuç olarak dünyayı değiştirdiler. Sanırım NFT’ler de böyle olacak ama biraz zaman alabilir.” ifadelerini kullandı.
İstanbul’un bir sanatçı için çok ilham verici bir şehir olduğuna vurgu yapan sanatçı, “Bence burada aynı anda çok fazla şey oluyor. Tarihin pek çok farklı katmanı var ve bu benim çalışmalarımda da görülüyor. Farklı katmanlar, tarihsel referanslar var ama aynı zamanda çok modern ve günümüz referansları da var. Bence bunların hepsi bir hikaye anlatmak için bir araya geliyor ve İstanbul, içinde olmak için güzel bir şehir.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’de sanat alanındaki çalışmalardan övgüyle bahseden Monaghan, gelecek planlarına ve sanat anlayışına ilişkin şunları söyledi: “İş birliğine her zaman açığım. Dijital sanatla ilgili en güzel şeylerden birinin müzik, moda gibi birden fazla alanı birbirine bağlayabilmesi olduğunu düşünüyorum. Diğer birçok kreatif endüstri veya satış noktası dijital sanatta yaptığım şeylerle birleştirilebilir. Bu yüzden kesinlikle iş birliği için birçok fırsat var. Washington’daki bir müzede büyük bir kişisel sergim olacak. Sanatçıları müzenin koleksiyonundan tarihi bir sanat eserine cevap vermeye davet edecek bir fırsat sunacağım.”
Görsel sanatlar alanında çalışmalarıyla öne çıkan Monaghan, baskı, heykel ve animasyon teknikleri gibi farklı alanlardaki çalışmalarının yanı sıra NFT ve dijital sanatın da ilk uygulayıcıları arasında yer aldı. New York Institute of Technology’de 2008’de sanat alanında lisans eğitimini, University of Maryland’de 2011’de yüksek lisansını tamamlayan Monaghan, Baltimore, Venedik ve Glasgow’da solo sergiler açtı. The Palais de Tokyo, Sundance Film Festival, New York Lehman College Art Gallery, Ars Electronica ve Postmasters Gallery’deki grup sergilere katılan sanatçı, son olarak video enstalasyon ve baskılı çalışmalarını sergilediği “Şaşaa (Opulence)” ile Nişantaşı’ndaki Kalyon Kültür’ün Taş Konak binasında sanatseverlerle buluştu.
Eserlerinde “Barok çağın savurganlığı ile dijital çağın aşırılığı arasında paralelliklere” dikkati çeken Monaghan, çalışmalarını sanatın farklı tarzlarından esinlenerek ortaya çıkarıyor. Monaghan, bilgisayar oyunu tasarımcılarının ve Hollywood profesyonelleri gibi gelişmiş teknolojiyi kullanarak hazırladığı eserlerini dijital sanat eseri NFT olarak da satışa sunuyor.
Kaynak: AA
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı