ABD’li sanatçı Jonathan Monaghan, “Şaşaa” sergisi için İstanbul’a geldi

ABD'li sanatçı Jonathan Monaghan, "Şaşaa" sergisi için geldiği İstanbul'da yeni nesil dijital sanat meraklılarıyla bir araya geldi. İşte detaylar…

Kalyon Kültür’de gerçekleştirilen söyleşiye katılan Monaghan, bir görsel sanatçı olarak video animasyon başta olmak üzere heykel ve baskılı işler gibi farklı alanlarda da çalışmalar yaptığını dile getirdi. Sanatçı Monaghan çalışmalarından çeşitli örnekler vererek, “Burada gördüğünüz işlerin tamamı bilgisayarda üretilmiş, bilgisayar animasyonuyla yapılmış işler. Bütün işlerde karşınıza çıkan ana bir tema var; teknolojiyle ilişkimiz. Teknolojiyle bağlantımızı kurmaya çalışırken genelde organik ve sentetik arasındaki kontrastlar üzerinde çalışıyorum.” dedi.

“Organik görünen işlerin içine teknoloji yerleştiriyorum”

“Yabancı Yatak” adlı 2,5 metre yüksekliğinde, 5 metre genişliğindeki baskılı çalışmasına değinen sanatçı, “Bu resimde de bunun iyi bir örneğini görebiliyoruz. Çünkü burada tekstiller var ama organik görünümlü. Yumuşak ve organik gibi görünen işler var ama bunların içerisine de teknoloji yerleştiriyorum. Bu teknoloji de sentetik kısmını oluşturuyor.” ifadesini kullandı. Jonathan Monaghan, eserlerinin blok zinciri altyapısını kullanan yeni nesil dijital sanat platformlarında, Nitelikli Fikri Tapu (NFT) olarak da yer aldığını aktararak, “Aslında işlerimde fütüristik bir teknoloji kullanıyorum ama aslında tema olarak geçmişe bakıyorum.” diye konuştu.

Çalışmalarında çok fazla kamera görüldüğünün altını çizen sanatçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada heykelle videoyu birleştirmeye çalıştım. Bir video işi var ama bunun çerçevesini bir heykel gibi tasarladım. Barok estetiğine göndermeler de görüyorsunuz. Sergimizin adı Şaşaa. Hep böyle şaşaalı ve zenginlik göstergesi malzemeler kullanıyor. Temel olarak en çok yapmayı sevdiğim şey büyük video yerleştirmeleri. Yani pratiğimin temelinde bu oturuyor ve bunların da hepsi yine animasyon teknikleri kullanarak yapılan işler.”

“Sembollerle yeni bir hikâye oluşturmaya çalışıyorum”

Monaghan, reklamlar ile bilgisayar oyunlarındaki animasyon tekniklerini ve yazılımlarını kullandığını dile getirerek, çalışmalarında tarihi ve güncel sembolleri bir araya getirerek daha komplike yeni bir hikaye oluşturmaya çalıştığını ifade etti.

Sanatçı, konuşmasının ardından söyleşiye katılanların sorularını cevapladı. Söyleşiyi yöneten serginin küratörlerinden Ceren Arkman ise barok çağ ile dijital çağ arasındaki benzerliklere dikkat çekilen sergide, sanatçının 7 yıllık çalışmalarının yer aldığının altını çizdi. Jonathan Monaghan’ın video enstalasyon ve baskılı çalışmalarının sergilendiği “Şaşaa (Opulence)”, 27 Ağustos’a kadar Nişantaşı’ndaki Kalyon Kültür’ün Taş Konak binasında ziyaret edilebilecek.

Ceren Arkman ile Irmak Arkman’ın küratörlüğünü üstlendiği sergide, “Uçurumun Dışında”, “Bolluk”, “Gözcüler”, “Kurtların İni”, “Elle Tutulur Saraylar”, “Zümrüd-ü Anka ve Medusa”, “Kaplumbağa Kral” ve “Kaydırma” gibi başlıklarda yaklaşık 20 eser yer alıyor.
Kaynak: AA