Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Çocuğun genel sağlık durumu diş sağlığı ile yakından ilgilidir. Bu bakımdan, okul önce ve okul çağındaki çocukların dişlerin çok dikkat etmelidir.
Dr. Adil Asımgil’in Risale Yayınlarından çıkan “Kadın ve çocuk için sağlık el kitabı” nda konuyla ilgili detaylı bilgiler paylaşıyor. İşte o bilgiler…
Koruyucu Diş Hekimliğinin temeli olan Pedodonti, bu gün ileri ülkelerde oldukça gelişmiş durumdadır. Dişlerin küçük yaşlardan başlaması gereken düzenli kontrolü ile ileride ortaya çıkabilecek patolojik bozuklukların ve ortodontik anomalilerin büyük oranda önlenebilir olması, bu konunun önemini arttırmıştır. Okul öncesi ve okul çağında çocukların dişlerine çok dikkat edilmelidir. Ana-babaların, çoğunun bu hususta eğitilmiş olmaması çocukların dişlerinde birçok problemlerin çıkmasına sebep olmaktadır. Sağlıklı ve bakımlı dişleri olanların sindirim sistemleri iyi çalışır. Çürük ve iltihaplı dişler nedeniyle görülen hastalıklara yakalanmazlar. Dişlerin yüz görünümünde de özel ve mühim yerleri vardır. Doğacak bebeğin sağlıklı olmasında en büyük sorumluluğu annelerin kendileri taşır. Hamileliği sırasında kendi sağlığına ve beslenmesine özen gösteren anneden doğacak bebek, sağlıklı ve dayanıklı diş sistemine sahip olmak için ilk olumlu devreyi geçirmiş olur.
Süt dişleri ve bunların yerini alacak olan kalıcı dişler rahim içi yaşamın 40. gününden itibaren gelişmeye başlayıp, doğumdan sonra da gelişimlerine devam ettiklerinden; gerek annenin, gerekse çocuğun, genel sağlık durumları dişlerin normal gelişimlerini de etkiler. Örneğin, a vitamini eksikliği ve hamilelikte röntgen ışınlarına maruz kalmak, çocukta dudak-damak yarıkları ve diş eksikliklerine neden olur. Hamile annenin kalsiyum ve D vitamini eksiklikleri çocuğun dişlerinin dayanıksız ve kötü kalitede olmalarına yol açar. Tedavi amacı ile alınan Tetrasiklin grubu antibiyotikler; süt dişlerinde, renkleşmeden hipoplaziye (normalden az gelişme) kadar, çeşitli bozukluklara neden olur. Virutik enfeksiyonlu hastalıklar, çeşitli organ zararları yanında çocuğun dişlerinin hiç gelişmemesine ya da dişlerin bozuk ya pi ve biçimde olmalarına neden olabilirler. Çocuk dünyaya geldikten sonra; annenin, hamile iken kendisine gösterdiği ihtimamı çocuğuna da göstermesi gerekir. C vitamini eksikliğinde diş eti iltihaplanmaları meydana gelir. Uzun süren ishal, çocuğun geçireceği yüksek ateşle seyreden hastalıklar, beslenmeyi de etkileyerek dişlerin bozuk kalitede olmalara yol açar ve çürüğe hazırlayıcı bir ortam meydana getirirler. Hormon bozuklukları da çocuğun vücut gelişimini olduğu kadar, diş oluşumunu ve gelişimini de zararlı yönde etkiler. D vitamini eksikliğinde raşitizm ile birlikte dişlerde hipoplazi ve ağır vakalarda çene gelişiminde bozukluklar ortaya çıkar.
Kızamıktaki koplik lekeler gibi, ya da bazı kan hastalıklarında olduğu gibi, birçok hastalığın erken klinik belirtileri, ağız boşluğunda ortaya çıkar.
Kısaca, çocuğun genel sağlık durumu diş ve ağız sağlığı ile yakından ilgilidir.
Dünyaya getireceği çocuğun sağlıklı bir diş dizisine sahip olması için; bebek bekleyen anne, kendi beslenmesine ir dikkat etmelidir. Bebek kendi dişleri için kaçınılmaz olan p yapı maddelerini annenin aldığı besinlerden alır. Yenilenlerin büyük çoğunluğunu süt, sütten yapılmış besinler, vitamin ve mineral tuzlarından zengin yemekler oluşturmalıdır. Bebek, iskelet ve dişlerinin yapımı için gerekli olan kireci (kalsiyumu) böylelikle almış olur.
Anne adayı aşırı ilaç almaktan sakınmalıdır. Zaten hamilelikte doktora danışmadan hiçbir ilaç alınmamalıdır. Bu arada diş yapısını olumlu yönde etkileyen bir madde; “Fluor” alınmalıdır. Dişlerin oluşmaya başladığı günden itibaren; yapı maddeleri arasına girmesi gereken fluor, diğer dişlere oranla çok daha zor çürüyen, daha sağlıklı dişler oluşmasını sağlar. Anne; hamileliğinin üçüncü ayından itibaren, fluor içeren ilaç almaya başlamalı, buna emzirmeyi ke sene kadar devam etmelidir.
Diş çıkarma zamanı, her çocukta aynı olmaz. Diş çıkarmadaki gecikme de mutlaka bir hastalığın veya vitaminsizliğin değildir.
Diş çıkarma zamanı, her çocukta aynı kurala uymaz. Örneğin; her ikisi de normal ve sıhhatli oldukları halde, bir çocuğun 3 veya 4 aylıkken dişi çıkar, bir diğerinin ise bir yaşına gelinceye kadar dişi çıkmamış olabilir. Her diş çıkarma da gecikme, illa bir hastalığı veya vitaminsizliği göstermez.
Diş çıkarma zamanı, genel olarak yaradılışa göre değişmektedir. İlk süt dişi, en erken 4 ay, en geç bir yaşında çıka bilir. 4 aydan önce dişler çıkmaya başlıyorsa erken dişlen me, 12 aydan sonra çıkarsa da geç dişlenme denir. Bebeğin ilk diş problemi, dişlerinin çıkması ile başlar. Dişin çıktığı yer hassas olur ve kızandır. Tükürük artar. O taraftaki yanakta kızarma da görülebilir. Bazen dişin çıkacağı yerde mavi renkte bir şişlik görülür, fakat bu tedavi edilmez ve diş çıkarken kendiliğinden kaybolur. Dişin çıkacağı yer kaşınır. Çocukların çoğunda ilk dişler 6-8 aylarda çıkar.
8-10 aylarda üst ilk kesiciler.
10-14 aylarda alt ve üst ikinci kesiciler.
14-18 aylarda alt ve üst birinci süt azılar
18-24 aylarda alt ve üst köpek dişleri.
24-30 aylarda alt ve üst ikinci süt azılar çıkar. Normal olarak üst dişler alt dişlerden daha önde ve dışar da dururlar. Üst kesici dişler, alt kesicileri hafifçe örterler. Toplam 20 süt dişi vardır.
Çocuğun ilk iki yaşlarında görülen her nezleyi, ishali, ateş yükselmesini diş çıkarmaya bağlamamalıdır.
Bazı araştırmacılar, bebeğin diş çıkarırken direncinin düştüğünü ve bu yüzden kolayca hastalanacağın ileri sürer Kimi araştırmacılara göre ise hastalanmalar bir rastlantıdır.
Çocuk, ortalama her ay bir diş çıkarır. Eğer, her diş bir hastalık veya bozukluk yaparsa bütün bu süre içinde otuz aylığa kadar çocuğun devamlı hasta olması gerekir. Yalnız bazı sinirli çocukların diş çıkarırken düzenli uyku uyumadıktan, iştahlarının azaldığı, huysuzluk ettikleri görülebilir, İlk iki yaşlananda görülen her nezleyi, ishali, ateş yükselme sini diş çıkarmaya bağlamamalıdır. Çocuk hastalığında diş bahanesi ile tedavisini geciktirmek kötü sonuçlar doğurabilir.
Diş değişimi dönemi (6-12 yaş arası)
Küçük çocukluktan, çocukluğa geçilmiş olan bu dönem de, ilk dişler yani süt dişleri yerlerini ikinci dişlere bırakırlar. İkinci dişler kendiliklerinden değişmezler. Elden geldiğince ve uzun süre ağızda kalmaları sağlanmalıdır.
5-7 yaşlar arasında çıkan daimi diş “Birinci Büyük Azı” diğer bir deyimle “Altı yaş dişi”, çocuğun ağzında çıkan ilk daimi diştir ve değişmez.
6-8 yaşlar arasında önce alt çenede orta keserler ve sonra yan keserler çıkar. Üst orta keserler, alt kesicilerden sonra gelir.
Kesici dişler ve 6 yaş dişleri arasında kalan üç dişlik böl gede diş değişimi zamanı, 9 ile 12 yaşlar arasıdır. Bu dişlerin çıkma sırası şöyledir: Yan kesicilerden sonra üst birinci küçük azı ve alt köpek dişi. Alt birinci küçük azı ve üst ikinci küçük azı. Üst köpek dişi ve alt ikinci küçük azı. Alt ve üst ikinci büyük azılar (12 yaş dişleri akıl dişi veya 20 yaş dişleri denilen üçüncü büyük azılar 16-18 yaşlar arasında çıkabilir. Toplam 32 daimi diş vardır.
Çocuklar diş fırçalamaya 2-3 yaşından itibaren alıştırılmalıdır.
Diş fırçalamaya 2,5-3 yaşlarından itibaren başlamalıdır. Küçük ve orta sertlikte bir diş fırçası en uygun olanıdır. Çocuk fırça ile önce oyun oynar. Bir süre sonra ona, ayna karşısında, dişlerini nasıl fırçalayacağı gösterilir. Çocuk diş fırçalamaya alıştırılır. Diş fırçalama tekniği olarak yukandan aşağıya ve dairesel hareketler, sağdan sola hareketlerden çok daha yararlıdır.
Diş fırçamsıdan, killeri naylon olanı tercih edilmeli ve fırça her üç ayda, en geç altı ayda bir yenilenmelidir.
Dişlerin fırçalanması ile:
– Dişler üzerindeki yemek artıkları ve birikintiler uzaklaştırılır.
– Diş eti temizlenir ve ovulur (masaj). Böylece diş etinde iyi bir kan dolaşımı sağlanır.
Ağızda dengeli bir mikroorganizma ortamı sağlanır. En güzel uygulama, yemeklerden sonra günde üç defa dişleri fırçalamaktır. Eğer günde bir defa dişler fırçalanıyorsa mutlaka akşam yemeği sonrası seçilmelidir. Daha sonra da hiçbir şey yenmemelidir.
Çocuklardaki çene ve diş bozuklukları, küçük yaşlarda uzun süre takılan düzeltici protezlerle tedavi edilebilmektedir.
Ortodonti, çocuklarda diş sıralanması, çene şekli ve kapanış bozukluklarını tedavi eder. Eğri dişler ve kapanış bozuklukları, küçük yaşlarda uzun süre (2-3 sene) takılan düzeltici protezler (aparey)lerle tedavi edilebilir. Bu düzeltici bir kısmı çocuk tarafından takılıp çıkarılabilir. Diğer bir kısmı ise sadece ortodontist tarafından değiştirilebilir. Fi-Çocuğa dişlerinin bozukluğuna göre hangi tür düzeltici uygulanacağına ortodontist karar verir. Ortodontik tedavi süresi iki seneyi aşabilir. Devamlı bir kontrol altında uygulanır.
Yemeklerini çok çabuk yiyenler iyi çiğneyemezler. Sürekli pişmiş, yumuşak ve sıvı besin alan çocuklarda çiğneme yönünde tembel olurlar.
Alınan sert gıdalan iyice öğütülmesi gerek. Yemeklerini çok çabuk yiyenler iyi çiğneyemezler. Sürekli olarak pişmiş, yumuşak ve sıvı besinler alan çocuklar, çiğneme yönünden tembel olurlar.
Başta elma olmak üzere, taze meyveler, havuç, lahana, Ispanak gibi sebzelerin sala talan, peynir, esmer ekmek ve kuru yemişler vermelidir. Fazla şekerli yiyecekler dişler için zararlıdır. Üç yaşından sonra çocukları her altı ayda bir diş doktoruna kont role götürmelidir.
Dişlerin üzerinde ve yanlarında görünen oyuklar çürük bölgeleridir. Siyah noktalar da çürüğün başladığı yerlerdir. Çocukların da diş etleri iltihaplanır, şişebilir. Dişlerinde diş taşı denilen sert eklentiler oluşabilir. Çocukların diş etlerinin de kontrol edilmesi gerekir.
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı