Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Kovid-19 döneminde popüler hale gelen glutatyon pek çoğumuzun dikkatini çekti. Damar içinden verilen glutatyon’un faydaları nelerdir? Detaylar haberimizde…
Yapılan bilimsel çalışmalar da koronavirüse karşı kalkan olduğu belirtilen, antioksidatif yönden güçlü bu maddenin faydalarını ortaya koyar nitelikte. Damar içi glutatyon uygulamasının çok etkili olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Akan, “Tedavi kişinin ihtiyacına göre belirleniyor. Elbette bu tedaviler doktor gözetiminde ve klinik ortamda yapılmalı” diyor.
Son zamanlarda sağlık üzerindeki etkilerinden bahsedilen glutatyon, hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerin sağlıklı şekilde çalışması için gerekli olan bir protein olarak tanımlanıyor. Uzmanlar da hastalıkları önlemek, yaşlanmanın olumsuz etkilerinden korunmak, performansı artırmak ve her şeyden önemlisi bağışıklığın güçlendirilmesi, enflamasyonun kontrolü için vücutta glutatyon düzeylerinin yüksek tutulması gerektiğini vurguluyor. Peki, nedir bu glutatyon, doğal yollardan vücuda almak mümkün mü? İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Akan anlattı.
Glutatyonun önemi her zaman biliniyordu ve asetilsistein kullanılarak 30 yıldır karaciğer ve böbrek koruyucu olarak toksisiteler için klinikte kullanılıyordu. Son 20 yıldır uzun yaşam ve bunun süreçleriyle ilgili daha çok araştırma yapıldı, dolayısıyla teknolojinin direkt olarak kullanıma sunabilmesiyle glutatyondan faydalanmak mümkün oldu. Koronavirüs pandemisinden sonra gelişen immünolojik süreçlerin tedavisinde de antioksidan tedavileri arasında yerini aldı.
Karaciğerdeki en önemli antioksidandır. Vücuttaki diğer mineraller ve C vitaminiyle birlikte detoksifikasyon yapar. Vücuttaki tüm hücreleri serbest radikallerden ve oksidatif stresten korur. Özellikle yağda eriyen toksinleri suda erir hale getirerek böbreklerden ve karaciğerden atılmasını sağlar, ağır metallerin atılımını kolaylaştırır. Antioksidan döngülerinin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Kişide oksidasyon artışı, beslenme eksikliği, aşırı protein yıkımı olan hastalıklarda ve ağır spordan sonra ihtiyaç artar. Bazı ilaçlar glutatyonu azaltır. Alkol glutatyonu olumsuz yönde etkiler. Yiyeceklerle alınabilir ancak vücudun kısa sürede onarılması ve detoksifiye edilmesi gerektiğinde dışarıdan desteklenmesi daha etkili olur.
Sistein, glutamat ve glisin adlı 3 amino asitten oluşur. Karaciğer hücrelerinde ve kırmızı kan hücrelerinde bulunur, esas üretim yeri karaciğer hücreleridir. Et ürünlerinde, sebze ve meyvelerde vardır, dolayısıyla diyetten alınabilir. Protein alımı artınca glutatyon sentezi artar. Amino asit ve kükürt içeren yiyecekler glutatyona dönüşür. Sindirim sisteminde midede hidrolize edilir. Glutatyon hücrelerin içine bütün olarak giremeyeceği için bölünerek amino asitlere ayrışır, karaciğer hücresinde tekrar üretilmesi gerekir. İnce bağırsaktan emilimi zordur. Bunun yerine sistein içeren yiyeceklerle ve asetilsisteinin oral olarak alınması daha etkili olur. Ancak zaman ve enerji ihtiyacını artıracağı için damardan verilmesi biyoyararlanımını artırır.
Glutatyon ağızdan tablet olarak alınabilir, cilt bandı şeklinde veya ampul olarak damardan veya kas içine uygulanabilir. Midede çabuk hidrolize olması nedeniyle oral yoldan etkinliği çok düşüktür. Çocuklarda transdermal bantlar kolaylık sağlar. Erişkinlerde damardan veya kalçadan uygulama yapılır. Sinerjistik vitaminlerle birlikte verilir. Elbette bu tedaviler doktor gözetiminde ve klinik ortamda yapılmalı. Tedavi kişinin ihtiyacına göre belirlenir. Serbest radikal ölçümüyle birlikte glutatyon seviyesinin ölçümü daha bilgilendirici olur. Ayrıca kişinin karaciğer ve böbrek fonksiyonları ve mineral seviyeleri de önem taşıyor.
Kaynak: Pembenar
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı