Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Monoton yaşantınızdan şikâyet ediyor ancak ne yapacağınızı bilmiyor musunuz? Monoton bir yaşama mahkûm değilsiniz. Uzmanlar, üç adımda monotonluktan kurtulabileceğini ifade ediyor. İşte detaylar…
Uzun süreli monotonluğun hayatımız üzerinde olumsuz etkileri vardır. Monotonluğun üzerimizdeki negatif etkileri, Alman bilim insanları tarafından yapılan bir araştırmada da ortaya çıkmış. Stahn ve arkadaşları tarafından 2019 yılında yapılan bir araştırmada, 14 ay boyunca Antarktika’da görev yapan 9 bilim insanının beyinlerinin bazı bölgelerinin, monotonluk sebebiyle küçüldüğü gözlemlenmiş. Araştırmada en fazla küçülmenin, hafıza açısından çok kritik bir role sahip olan hipokampusda yaşandığı ortaya çıkmış. Eğer monoton bir hayatınız varsa bu monotonluk zincirini kırmak, alışkanlıklarınızın sizi iyice ele geçirmesini engellemek için rutinlerinizi biraz olsun değiştirmeli, günlerinize renk katacak değişik aktiviteleri hayatınıza sokmalısınız.
Fransızlar sadece yaşamaktan dolayı duyulan sevinci “joie de vivre” olarak adlandırıyorlar. Bu bir yaşam felsefesi olup, hayata karşı duyulan iştahı, tutkuyu, yaşamdaki en basit gözüken durumlardan bile, örneğin çay içmekten ya da sohbet etmekten sevinç duymayı ifade eder. Evet monoton hayatın en büyük panzehirlerinden biri hayata karşı meraklı bir tutum sergilemek ve yaşama sevincimizi artıracak aktivitelerde bulunmaktır. Kendinizi monotonluğun içinde hapsetmek istemiyorsanız, çocukken hayata duyduğumuz o bitmek bilmeyen merak duygusunu yetişkinliğe taşıyın. Sürekli yeni şeyler öğrenmeyi alışkanlık haline getirin. Her hafta bir tema belirleyip o tema hakkında bilgi edinin. Örneğin bir hafta “Fransız Yeni Dalga” sineması hakkında araştırma yapın. Nasıl ortaya çıkmış, ne kadar sürmüş? Bu akımın en önde gelen yönetmenlerinden François Truffaut, Éric Rohmer veya Jean-Luc Godard’ın filmlerini seyredin. Bir başka hafta ilginizi çeken başka bir konuyu araştırın.
Yaşantınıza, beyninizi biraz olsun şaşırtacak yenilikler sokun. İşe giderken o her zaman kullandığınız yol yerine başka bir yol kullanın örneğin. Bir hafta sonunuzu, yaşadığınız şehri bir turist gibi gezmeye ayırın. Daha önce hiç gitmediğiniz semtleri ve mekânları keşfedin. Ya da bugüne kadar hiç okumadığınız bir yazarın kitaplarını okuyun. Hatta bunu yapmayı arkadaşlarınıza da önerin. Arkadaşlarınızla birlikte eserleriyle henüz tanışmadığınız bir yazar belirleyip onun kitaplarını okumaya başlayın. Belki beraber küçük bir kitap kulübü oluşturup, okuduğunuz kitapları da tartışabilirsiniz. Düzenli spor yapan biriyseniz ve yaptığınız spor dalından sıkıldıysanız, daha önce hiç denemediğiniz bir sporu deneyin. Örneğin strese iyi gelmeleriyle de bilinen Tai Chi veya Yin Yoga yapmayı öğrenin.
Eğer monotonluk hissi hayatınızın her alanını ele geçirmişse büyük bir ihtimalle durmadan aynı şarkıları dinliyorsunuzdur. Bu yazıyı okuduktan sonra müzik listenizi güncellemeye ve daha önce hiç dinlemediğiniz müzik türlerine bir şans vermeye ne dersiniz? Unutmayın hep aynı aktiviteleri yaparak yaşadığımızdan daha farklı bir hayata sahip olamayız. Monotonluktan bir nebze olsun çıkmak istiyorsak, müzik zevkimiz de dahil olmak üzere hayatımızın her alanına yenilik getirmeye istek duymalıyız. Hayatı monotonluğa yer bırakmayacak kadar renkli hale getirmek bizim elimizde, yeter ki isteyelim.
Kaynak: Pembe nar
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı