Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!
Türk edebiyatının usta kalemi Ahmet Hamdi Tanpınar, vefatının 60.yılında sevenleri ve okurları tarafından unutulmadı. Ahmet Hamdi Tanpınar kimdir? Türk edebiyatına katkıları neler olmuştur? Sizler için kaleme aldık…
Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Vefatının 60. Yılı Anısına Ahmet Hamdi Tanpınar Sempozyumu”na akademisyen ve araştırmacılar katıldı. Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’ndeki sempozyumda Tanpınar’ın eserleri, ilmi kişiliği, yaşam öyküsü ve akademik fikirleri ele alındı. İki gün süren sempozyuma gelemeyen vatandaşlar oturumları Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi’nin YouTube kanalındaki canlı yayınlarla takip etti.
Şiirlerinden çok romanları ve edebiyat tarihi araştırmalarıyla tanınan, edebiyatçılığının yanı sıra kişiliğiyle de dikkati çeken Ahmet Hamdi Tanpınar, vefatının 60. yılında eserleriyle hatırlanıyor. Yazar ve şair Ahmet Hamdi Tanpınar, “Huzur”, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” ve “Beş Şehir” gibi eserleriyle edebiyat dünyasında yer buldu.
Kadı Hüseyin Fikri Efendi ile Nesime Bahriye Hanım’ın çocuğu olarak 23 Haziran 1901’de İstanbul’da dünyaya gelen Tanpınar, farklı şehirlerde okuduğu ilkokul, ortaokul ve lisenin ardından baytar mektebinde eğitim aldı. Lise öğrencisiyken Yahya Kemal Beyatlı’dan etkilenen ve 1919’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne başlayan Tanpınar, 1920’de “Altın Kitap” dergisinde yayınlanan “Musul Akşamları” şiiriyle adını duyurdu.
Hocaları arasında Beyatlı’nın yanı sıra Cenap Şahabettin, Necip Asım, Rıza Tevfik, Fuad Köprülü, Ferit Kam, Yusuf Şerif Kılıçel, Ali Ekrem Bolayır, Hüseyin Daniş gibi isimlerin de yer aldığı usta yazar, “Şeyhi’nin Hüsrev ve Şirin’i” teziyle 1923’te fakülteden mezun oldu. Daha sonra Erzurum, Konya, Ankara ve İstanbul’daki farklı okullarda estetik, mitoloji ve edebiyat öğretmenliği yapan Tanpınar’ın eserleri “Dergah”, “Milli Mecmua”, “Hayat”, “Görüş”, “Ülkü”, “Varlık”, “Oluş”, “Kültür Haftası” ve “Aile” dergilerinde okuyucuyla buluştu.
İlk düz yazısı 20 Aralık 1928’de “Hayat” dergisinde okuyucuyla buluşan Tanpınar, farklı bir çalışma alanı olarak çeviriye başladı ve 1929’da E. T. A. Hoffmann’ın “Kremon Kemanı” ile Anatole France’tan “Kaz Ayaklı Kraliçe Kebapçısı” kitaplarını tercüme etti.
Ankara’da 1930’da Ahmet Kutsi Tecer ile birlikte “Görüş” dergisini çıkarmaya başlayan Tanpınar, 1932’de Kadıköy Lisesi’ne, 1933’te ise estetik mitoloji dersi vermek üzere Sanayi-i Nefise Mektebi’ne atandı. Kendi ifadesiyle 1932 yılına kadar “radikalist bir Batıcı” olup Doğuyu tamamıyla reddeden yazar, sonrasında ise yenileşmenin gereğine inanmasına rağmen Osmanlı medeniyetinin ve büyük değerlerin giderek kaybolmasından gelen bir hüzün de yaşadı.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde yeni kurulan “19. Asır Türk Edebiyatı Kürsüsü”nde 1939’da profesör olarak görev alan Tanpınar, Tanzimat’tan sonraki Türk edebiyatının tarihini yazmakla görevlendirildi. İslam Ansiklopedisi için maddeler kaleme alan usta yazar, 1940’ta Kırklareli’nde topçu teğmeni olarak vatani görevini yaptı. Ahmet Hamdi Tanpınar, 1942’de CHP Kahramanmaraş Milletvekili oldu fakat siyasete girmekten hiç memnun olmadı.
Şiirlerinden çok romanları ve edebiyat tarihi araştırmalarıyla tanınırken, edebiyatçılığının yanı sıra kişiliğiyle de dikkati çeken yazarın 1944’te tefrika halinde yayınlanan “Mahur Beste” romanı 1975’te basıldı. Tanpınar, eserini Lale Devri’nin ünlü hanende ve bestekarı Eyyübi Ebubekir Ağa’ya ithaf etti. Eserlerinde zaman duygusunu, mazi düşüncesi ve rüya estetiğini sıkça işleyen yazar, psikolojik tahlillere geniş yer verdiği hikaye ve romanlarında batılılaşma ve gelenekler arasında kalan kişilere odaklandı.
Usta edebiyatçının 1948’de tefrika halinde yayımlanan “Huzur” eseri, 1949’da kitap haline getirilerek okuyucuyla buluştu. Bir süre Milli Eğitim Müfettişliği de yapan Tanpınar, 1949’da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde yeniden görev yapmaya başladı. Tanpınar’ın, Türk insanının Doğu ile Batı arasında bocalamasını irdeleyen “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” eseri 1961’de yayımlandı.
Anadolu’da süren Kurtuluş Savaşı ile İstanbul’daki aydınlarla halkın farklı kesimlerinden insanların değişen hayatlarını işleyen ve “Mahur Beste” ve “Huzur” eserleriyle birlikte üçleme oluşturan “Sahnenin Dışındakiler” kitabı ise 1950’de tefrika edilip, vefatından sonra 1973’te okuyucunun beğenisine sunuldu. “Beş Şehir” isimli eseri de kaleme alan Tanpınar, romanlarında gerçekçi ve sosyal sorunlara eğilen tarzıyla dikkati çekti.
İstanbul’da 23 Ocak 1962’de vefat eden Tanpınar, Aşiyan Mezarlığı’nda Yahya Kemal’in mezarının yanına defnedildi. Usta yazarın tamamlayamadığı ve öldükten sonra notları içerisinden toparlanarak yayına hazırlanan romanı “Aydaki Kadın” 1987’de basıldı.
“Huzur”, “Mahur Beste”, “Sahnenin Dışındakiler”, “Saatleri Ayarlama Enstitüsü”, “Ay’daki Kadın”, “Şiirler”, “Bütün Şiirleri”, “Seçmeler”, “Abdullah Efendi’nin Rüyaları”, “Yaz Yağmuru”, “Hikayeler”, “Tevfik Fikret Hayatı Şahsiyeti Şiir ve Eserlerinden Parçalar”, “Namık Kemal Antolojisi”, “19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi”, “Yahya Kemal”, “Edebiyat Üzerine Makaleler”, “Mücevherlerin Sırrı”, “Edebiyat Dersleri”, “Beş Şehir”, “Yaşadığım Gibi”, “Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Mektupları”, “Tanpınar’dan Hasan Ali Yücel’e Mektuplar”
Kaynak: AA
Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı