Kraliyet ailesinin şaşırtan gerçekleri…

Merjam Yazar: Merjam 6 Eylül 2021

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Britanya Kraliyet Ailesi'ni Britanya monarkı ile çok yakın bir akrabalık bağı bulunan bir grup insan oluşturuyor. Kraliyet ailesi sadece kendi ülkesi Birleşik Krallıkta değiltüm dünyada yaşamlarıyla merak konusu oluyorlar. Kraliyet ailesi denilince ilk akla gelen birbirinden ilginç adetler, uygulamalar ve yaşam stili oluyor. Sizler için kraliyet ailesine ait ilginç gerçekleri kaleme aldık.

Kraliyet ailesinin şaşırtan gerçekleri…

İngiliz kraliyet ailesi belki de tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birini yaşıyor. Önce Kraliçe 2. Elizabeth’in ortanca oğlu Prens Andrew’nun adının karıştığı skandal, ardından Prens Harry ile Meghan Markle’ın aileden ayrılması, bununla yetinmeyip aileye yönelttikleri suçlamalar derken bütün bunlar görünüşe göre halkı iyice yordu. Ancak gündemden asla düşmeyen bu ailenin kendine ait gerçekleri var. Kimisine şaşıracak kimisine de olabilir diyeceksiniz belki de. İşte o gerçekler..

Kraliçenin eşi dâhi olsanız, kraliçeyle yan yana yürüyemezsiniz. Karliçeyi her zaman iki adım geriden takip etmekle yükümlüsünüz.


Bir kraliyet üyesi olarak öyle her istediğinizi yiyemezsiniz. Kabuklu deniz ürünlerini tüketmenizin mümkünatı yok. Olası bir gıda zehirlenmesine karşı alınan bir önlem gibi düşünebilirsiniz.


Kıyafet kuralları erkekler için de biraz acımasız. Erkek çocuklar, yaz kış fark etmeksizin, sekiz yaşına kadar şort giymek zorundalar. Onlara göre mantıklı açıklaması şu: Şort çocukluğu, pantolon ise erkekliği simgeler.


Kraliyet kadınlarının gün içerisinde takmak zorunda oldukları iki önemli aksesuar var: Biri şapka, diğeri taç. Akşam altıya kadar şapkayla, sonrasındaysa taç ile dolaşmalılar.


Sadece evlenmek istedikleri kişi değil, gelinlikleri de kraliçenin onayına sunulmalı. Kraliyet kadınlarının kraliçenin beğenmediği bir gelinliği giymeleri söz konusu bile olamaz!


Bir kraliyet üyesi olarak evlenmek mi istiyorsunuz? Bu noktada gönlünüzün sesi değil, kraliçenin sesi önemli. İngiliz Kraliyet Ailesi'nde onun onayı olmadan dünyaevine girilmiyor.


Kraliçenin sürekli yanında taşıdığı el çantası, yani cüzdanı önemli bir iletişim aracı. Karşı taraf için bir sinyal. Eğer kraliçe bir yemek esnasında el çantasını masaya koyduysa, bilin ki bu yemek uzun sürmeyecek. Sohbet esnasında el çantasını sol elinden sağ eline alıyorsa, son sözünü söyleyeceğinden emin olabilirsiniz.


Kraliyet kadınlarının ellerinde sürekli clutch çantayla dolaştıklarını fark etmişsinizdir. Hatta çantayı iki elleriyle birden tutarlar. Clutch çanta modeline özel bir hayranlık besledikleri için değil, insanlarla el sıkışmamak için.


Ölçülü giyinmek zorundalar. Kıyafetlerinde aşırı dekolte, yırtmaç gibi detaylar yasak. Hatırlarsanız, Lady Diana araçtan inerken zaman zaman çantasını göğüs dekoltesine doğru tutup inerdi. Sebebi bu kurala bağlı olarak frikik vermemekti. Kural hâlâ geçerli.


Taht varislerinin aynı uçakta seyahat etmeleri kesinlikle yasak. Cambridge Dükü William ve Prens George bu kuralı şimdilik bozsalar da, minik prens 11. yaşını kutladığında artık babasıyla birlikte uçamayacak.


Kraliçe kalktığında ayağa kalkılır! Kraliyet üyelerinin DNA'larına işlenen ilk kuraldır bu.


Kraliyet ailesine yeni bir bebek katıldığında bu konuda önce Kraliçe Elizabeth bilgilendiriliyor. Ondan sonra da bir tellal aracılığıyla mutlu haber halka duyuruluyor. Bunun ardından da bebek şerefine Londra Kulesi'nden 62 adet top atışı yapılıyor.


Kate Middleton'ın iki bebeğini de dünyaya getirdikten sonra çekilen ilk fotoğraflarını hatırlıyorsunuz değil mi? Genç anne her iki defasında da son derece bakımlı görünüyordu. Hem de tepeden tırnağa, saçından makyajına. Öyle ki kızını dünyaya getirdikten sonra pek çok kişi aslında bebeğin haftalar önce doğduğunu ileri sürmüştü. Hatta, bebeği Middleton yerine başka birinin dünyaya getirdiğini ileri sürecek kadar olayı abartanlar da olmuştu. Oysa gerçek bambaşka. Çünkü kraliyet ailesinin kadınlarının doğumdan sonra bakımlı bir şekilde kamuoyu karşısına çıkması onlardan beklenen bir durum. Canlarının yanması ve yorgun olmaları bile bu gerçeğe değiştirmiyor.


Kurala göre anne ve babaların bebeklerinin cinsiyetini asla ve asla doğum anına kadar halka açıklamaması gerekiyor. Hatta birçoğu kendileri de bebeklerinin kız mı erkek mi olacağını dünyaya gelene kadar bilmiyor. Kate Middleton, ikinci bebeğinin kız olacağının ipuçlarını giysileriyle vermişti ve onu dikkatle takip eden birçok kişi bebeğin cinsiyetini tahmin etmişti. Hatta söylentilere göre bu davranışı yüzünden Kraliçe Elizabeth tarafından cezalandırılmıştı.


Bebeğin aileye katıldığı ilk dönemlerde Kate Middleton ve Prens William'ın bu işle ilgilenmesi gerekiyor. Cambridge Düşesi unvanı taşıyan Middleton, doğumdan sonra bir süreliğine görevlerinden uzaklaşıp "izine çıkacak." Bu arada da bebeğiyle ilgilenecek. Çiftin ilk çocuğu Prens George'un doğumundan kısa süre önce Prens William'ın bu iş için gönüllü olduğu konuşulmuştu.


Gelelim kraliyet ailesinin dadılarına… Elbette hepsi özel olarak seçiliyor ve denetimden geçiyor. Ama bu kadar değil. Kraliyet ailesinin bebeklerine bakan dadıların güvenlikle ilgili konularda da bilgi sahibi olması.


Dadıların usta birer şoför olması, hatta güvenli sürüş teknikleri konusunda deneyimli olması ve aynı zamanda savunma sporları yapabiliyor olması gerekiyor. Kraliyet ailesinin bebeklerine bakan dadıların dövüş sanatları ve defansif sürüş konusunda eğitiliyorlar.


Akşam yemekleri çok resmi bir havada yenir. Prenses Diana, bulimia sonrası çok sıkı bir diyet uygulardı.


Evde çalışan aşçı anlatıyor: Prens Philip yemeğe gelirken o kadar gösterişsiz giyinirdi ki, bahçıvan zannedilirdi. "Bir keresinde mutfağa geldi ve ben onu bahçıvan sandım. Eski püskü kıyafetler içinde yaşlı bir adam düşünün… Ancak dikkatli bakınca Prens Philip olduğunu anlayabildim."


Ana Kraliçe'ye yemek saatiyle ilgili yalan söylenirdi. "Ana Kraliçe de katılacaksa, Balmoral'da akşam yemekleri 8.30'da yenirdi. Ancak Kraliçe'ye yemeğin 8.15'te yeneceği ve en son inenin kendisi olacağı söylenirdi. Diğer herkese saat 8.30 denirdi, çünkü Ana Kraliçe'nin geç geleceği bilinirdi."


Diana kırmızı et yemezdi. "Yediği tek kırmızı et kuzuydu. O da eğlencelerde. Dana eti asla yemezdi."


"Kraliçe deyince insanların aklına altın tabaklar, altın çatal kaşıklar geliyor. Bu zaman zaman doğru olsa da Balmoral'dayken Kraliçe meyvelerini sarı bir plastik saklama kabından yerdi."


"Bir gün Prenses mutfağa girip, 'Yemeği iptal et çocukları hamburgerciye götüreceğim' dedi. 'Ekselansları ben de hamburger yapabilirim' dedim. 'Çocukların asıl istediği hamburgerden çıkan oyuncak' diye cevap verdi. Evet, oğlanlar hamburger, pizza, patates kızartması severdi. Küçük birer prenstiler ama bir çocuğun damak zevkine sahiptiler."


Kraliçe'nin en sevdiği yiyecek bitter çikolatadır. "Kraliçe çiftlikte yetişen her şeyin malzeme olarak kullanıldığı yemekleri severek yerdi. Ama çikolatayı özellikle bitteri çok severdi. Bir çikolata ne kadar koyuysa o kadar iyiydi.


Kraliçe sarımsak yemez. "Mönüde sarımsak olmasına asla izin vermezdi. Kokusundan ve tadından nefret ederdi."


Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı