Türk sinemasının unutulmaz ismi: Fikret Hakan

Merjam Yazar: Merjam 10 Temmuz 2021

Bu haberi arkadaşlarınla hemen paylaş!

Türk sinemasında birbirinden farklı karakterleri ustalıkla canlandıran Fikret Hakan, en çok iyi rollerde tanındı ve sevildi. Usta oyuncu vefatında da unutulmadı.

Türk sinemasının unutulmaz ismi: Fikret Hakan

Fikret Hakan, kendi ifadesiyle, Babıali’ye(Gazeteciliğe), Pera’ya (tiyatroya) sonra da sinemaya” geçmiş bir isim. Türk sinemasının unutulmaz karakterleriyle hafızlarımıza kazındı. Fikret Hakan, vefatında sevenleri tarafından unutulmadı. Peki, Fikret Hakan kimdir? Sizler için derledik.  

Asıl adı Bumin Gaffar Çıtanak olan ve Balıkesir’de 23 Nisan 1934’te dünyaya gelen Hakan’ın çocukluğu, babasının görevi nedeniyle farklı şehirlerde geçti. Hakan’ın alt yapısını, Anadolu’daki sinemalarda gördüğü filmler oluştururken, çok iyi bir izleyici oldu ve sinema oyuncusu olma düşüncesi aynı süreçte kafasında yer etti.

Ortaokul çağlarındayken İstanbul’a geldiklerinde tiyatroyu keşfeden ve mahalledeki arkadaşlarıyla gitmeye başladığı tiyatrodan da çok etkilenen Hakan, diğer yandan düşkün olduğu edebiyat alanında da eserler vermeye başladı. Fikret Hakan’ın çok iyi Rusça bilen babasının yaptığı çeviri kitapları da içeren zengin bir kitaplığı oldu, küçük yaşlardan itibaren okumak ve yazmak onun yaşamının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Taksim Atatürk Lisesinde okurken İstanbul Ekspress’te gazeteciliğe başlayan Hakan, bazı edebiyat dergilerinde hikâyelerini okuyucuyla buluşturdu.

Sanat hayatına “Ses Tiyatrosu” yla başladı

Hakan, sanat hayatına 1950’de Ses Tiyatrosu’nda “Üç Güvercin Opereti”yle sahneye çıkarak başladı ve daha sonra sinemaya yöneldi. İlk kez “Köprüaltı Çocukları” filminde rol alan oyuncu, Ardından “Beyaz Mendil”, “Gelinin Muradı” ve “Dokuz Dağın Efesi” filmlerinde sinemaseverlerin karşısına çıktı. Ünlü sanatçı Ses Tiyatrosu, Çığır Sahne, Cep Tiyatrosu, Küçük Sahne, Oraloğlu Saat 6 Tiyatrosu, kurucusu olduğu Sahne 8 ve Fikret Hakan tiyatrosu gibi tiyatrolarda da rol aldı.

Yeşilçam’ın sıkıntılı dönemlerinde Marmaris’e taşındı

Kariyeri boyunca yüzlerce sinema filmi ve onlarca dizide oynayan, 1970’lerde senarist, yönetmen ve yapımcı olarak sektörde yer alan Hakan, “Üç Arkadaş” ve “Keşanlı Ali Destanı” yla büyük bir üne kavuştu. Sanatçı ayrıca 1970-1975’te “Cemo / Dedikleri Gerçek İmiş”, “Dostun Gülü / Löberde”, “Aşk Uğultusu / Sancı” plaklarını yaptı. Hakan, gazino performansları ve sunuculuk deneyiminin ardından, Yeşilçam’ın sıkıntılı dönemlerinde Marmaris’e taşınarak, 1980’lere kadar burada yaşamını sürdürdü.

“Türk Sinema Tarihi” adlı eseriyle Türk sinema seyircisine unutulmaz bir arşiv bıraktı

Daha sonra yine sinemaya dönen ve 1998’de Devlet Sanatçısı unvanını alan Fikret Hakan, “Tellak Ali” ve “Hamal’ın Uşakları” isimli öykü kitaplarının yanı sıra “İnce Müzikli Otobüsler” ve “İmbikçi Duvar” isimli iki şiir kitabına imza attı. Fikret Hakan, 1914’ten 1996’ya kadar geçen süreçte yıl yıl öne çıkan oyuncuları, yönetmenleri, filmleri, olayları aktardığı, özel fotoğraflar ve afişlerle desteklenen “Türk Sinema Tarihi” adlı eseriyle Türk sinema seyircisine unutulmaz bir arşiv sundu. Tarık Buğra’nın aynı adlı eserinden uyarlanan, Yücel Çakmaklı’nın yönettiği TRT yapımı “Küçük Ağa” dizisinde Çolak Salih karakteriyle unutulmaz arasına giren Hakan, sinemanın hemen hemen bütün dönemlerinde film yapmaya devam etti ve Lütfi Akad, Metin Erksan, Atıf Yılmaz ile Memduh Ün gibi usta isimlerle çalıştı.

Her rolü hakkını vererek canlandırdı

Bir yandan yumuşak gülüşü, bir yandan sert bakışları ve her şekle bürünen yüzüyle her filmine ayrı imza atan sanatçı, salon adamı, köy delikanlısı, işçi, patron, polis, dolandırıcı, iyi, kötü ayrımı yapmadan her rolü hakkını vererek canlandırdı. Genellikle aynı yüz ve konuları perdede görmek isteyen seyirci ve bu talebi dikkate alan yapımcılar başlangıçta Hakan’ın bu sıra dışı oyunculuk anlayışını yadırgasa da o canlandırdığı karakterlerle takdir toplamayı sürdürdü. Hakan, verdiği bir röportajda genç sinemacılara tavsiyelerde bulunarak, “Dedikodu tavrı içerisine girmeksizin her oyuncu ya da yönetmen namzedi mutlak suretle meraklı olmak zorundadır. Merakını kaybeden bir insandan hiçbir şey bekleyemezsin. Hele biz alaylılar için, merak etmeden bir yere varamazsın.” ifadelerini kullandı.

Vefatının ardından 4 yıl geçti

Ünlü sanatçı, 11 Temmuz 2017’de bir süre akciğer kanseri tedavisi gördüğü Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 83 yaşındayken hayatını kaybetti. Toplamda 4 evlilik yapan Hakan’ın cenazesi, Levent Camisi’nde ikindi vakti kılınan namazın ardından Zincirlikuyu Mezarlığında toprağa verildi.

Kaynak:NTV

Merjam

Merjam

  • Editörün Seçimi
  • En Çok Okunanlar

Copyright © Tüm hakları saklıdır. Merjam.com – Copyright 2021 | Codlio
3D tasarım ajansı Ertesi gün ilacı